DELAİLU NÜBÜVVE |
TEBUK GAZVESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yolculuğu Sırasında Hurmalığın Ne Kadar Ürün
Vereceğini Tahmin Etmesi, O Gece Çıkacak Rüzgarı Haber Vermesi, Boğulan Kişiye Dua
Etmesi ve Bütün Bunların Zuhur Etmesinin Peygamberlik Mucizesi Olması
Ebu Humeyd der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Tebuk gazvesine
çıkmıştık. Vadi'l-Kura'da bir kadına ait bir (hurma) bahçesine geldik ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Ne kadar olduğunu) tahmin
edin" buyurdu, Biz de tahminde bulunduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) on vesak olduğunu tahmin etti ve kadına: "Sen ne kadar çıktığını
iyi belle, biz inşallah dönüşte sana uğrayacağız'' buyurdu. Sonra devam edip
Tebuk'a vardık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu akşam
üzerinize şiddetli bir rüzgar esecek. O rüzgarda kimse ayağa kalkmasın. Kimin
devesi varsa ipini sağlam bağlasın'' buyurdu. Ardından şiddetli bir rüzgar
esti. Bu sırada bir adam ayağa kalkınca rüzgar onu götürerek Tayyi dağlarına
attı. Eyle (Kudüs) hükümdarı ibnu'l-Alma'nın elçisi Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir mektupla geldi ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) beyaz bir katır hediye etti. Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendisine cevap yazdı ve bir elbise hediye etti. Sonra dönüşte
Vadi'l-Kura'ya geldiğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kadına:
"(Bahçende) ne kadar hurma çıktı?'' diye sordu, Kadın da: "On vesak
çıktı" karşılığını verdi.
Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben acele ediyorum, isteyen kişi acele
etsin, isteyen de kalsın'' buyurdu. Biz de yola çıktık ve Medine'ye
yaklaştığımızda: "İşte Tabe ve işte Uhud. O bizi seven bir dağdır. Biz de
onu severiz'' buyurdu. Sonra da: "Şüphesiz Ensar evlerinin en hayırlısı
Neccar oğullarının evleridir, sonra Abduleşhel oğullarının evleri, sonra
Abdulharis bin el-Hazrec oğullarının evleri, sonra Saide oğullarının evleridir.
Ensar'ın her evinde hayır vardır'' buyurdu. Az bir zaman sonra Sa'd bin
Ubade'ye yetiştik. Ebu Useyd (Sa'd'a): "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Ensar'ın evlerinin hayırlılarını sayıp ta bizi en sona bıraktığını
görmedin mi?" dedi. Bunun üzerine Sa'd, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yetişerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ensar evlerinin hayırlılarını
sayıp bizi en sona bırakmışsın" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Hayırlılardan olmanız sizin için yeterli değil midir?'' buyurdu.
Müslim, Sahih'de Ka'nebi
kanalıyla rivayet etmiştir.
Başka bir kanalla bir
önceki hadisin aynısı rivayet edilmiştir. Ancak bu rivayette: "Eyle
hükümdarı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beyaz bir katır hediye
etti. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir giysi
hediye ederek deniz kenarındaki belde halkı için bir eman kağıdı yazdırdı"
ibaresi geçmektedir. Yine bu rivayette: "Sonra Saide oğullarının evleri,
sonra Abdulharis bin el-Hazrec oğullarının evleridir" denilmiştir.
Buhari, Sahih'de Sehl
bin Bekkar kanalıyla: "Süleyman bin Bilal şöyle dedi" şeklinde
rivayet etmiştir. (Burada bir önceki hadisi kastetmiştir)
Abdullah bin Ebi Bekr
bin Hazm, Abbas bin Sehl bin Sa'd es-Saidi kanalıyla veya Abbas kanalıyla Sehl
bin Sa'd'dan -ki buradaki şüphe bana aittir- bildiriyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Hicr'e uğrayıp konakladığında insanlar oranın kuyusundan su
çektiler. Oradan ayrılıp yola koyuldukları zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Oranın suyundan asla içmeyin ve o su ile namaz için abdest
almayın. O su ile yoğurmuş olduğunuz hamurunuzu develere yem olarak verin ve o
hamurdan asla yemeyin. Bu gece sizden herhangi biri, yanında arkadaşı olmadan
dışarı çıkmasın'' buyurdu.
İnsanlar da aynen
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine verdiği emri
uyguladılar. Ancak Saide oğullarından iki kişi bu emre uymadı. Bunlardan biri
hacet gidermek için, diğeri de kaybolan devesini aramak için çıktı. Hacet
gidermek için çıkan adam hacet giderdiği yerde boğuldu. Devesini aramaya giden
kişiyi ise rüzgar alıp Tayyi' dağlarına attı. Bu durum Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) haber verilince: "Sizden herhangi birinizin yanında
arkadaşı olmadan çıkmasını yasaklamamış mıydım?" buyurdu. Sonra hacet
giderdiği yerde boğulan adama dua eti ve o kişi iyileşti. Tayyi' dağlarına
rüzgar tarafından atılan adam ise ancak Tebuk'ta Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ulaşabildi.
(ibn ishak der ki:)
Abdullah bin Ebi Bekr: "Abbas, bana bu iki kişinin adını söylemişti" dedi.
Ancak kendisi onların adlarını gizledi ve bana söylemedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk Hutbesi