DELAİLU NÜBÜVVE |
MEKKE'NİN FETHİ |
Fetih Zamanında
Medine'ye Dönen Ka'b bin Züheyr'in Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Gelmesi
Haccac bin Zu'r-Rukaybe
bin Abdirrahman bin Ka'b bin Züheyr bin Sülemi ve elMüzeni, babası kanalıyla
dedesinden bildiriyor: Züheyr'in oğulları Ka'b ile Buceyr yola çıktılar ve
Ebreku'l-iraf denilen yere geldiklerinde Buceyr, Ka'b'a: "Sen burada
bekle, ben gidip şu adamı (Nebi'i) göreyim ve ne dediğini bir dinleyeyim"
dedi. Bunun üzerine Ka'b orada kaldı ve Buceyr yola çıktı. Buceyr,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelince Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona İslamiyeti arz etti ve o da Müslüman oldu. Bu haber Ka'b'a ulaşınca ona şöyle bir mektup yolladı: "Benden
Buceyr'e mektup ulaşmadı mı Acaba sana ne gösterdi de ona uydun Ananın ve
babanın bilmediği bir yol mu gösterdi Kardeşine de kendisinde görmediğin bir
yol mu gösterdi Ebu Bekr sana susuzluğunu giderecek bir kadeh içirdi Emin Zat
ta sana ikinci bir yudumu içirdi."
Bu beyitler Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kanını helal kıldı ve: "Ka'b'ı gören
kişi onu öldürsün" buyurdu. Bunun üzerine Buceyr kardeşine bir mektup
yazarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kanını helal kıldığını haber
verdi ve ona: "Kendine sığınacak bir yer ara, ancak kurtulacağını
sanmıyorum" dedi.
Sonra kendisine:
"Bilesin ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'tan başka
ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederek yanına
gelen herkesten bunu kabul ediyor ve daha önceki suçlarını affediyor. Bu
mektubum sana ulaştığında Müslüman ol ve buraya gel" diye bir mektup
yazdı.
Bunun üzerine Ka'b,
Müslüman oldu ve Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öven şiirini
söyledi. Sonra Medine'ye geldi ve bineğini Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Mescid'inin kapısı önünde çöktürdü. Sonra Mescid'e girdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının arasında tıpkı bir sofradaki gibi
oturmuştu. Sofranın etrafı nasıl çevrelenirse, sahabiler de halka şeklinde
etrafında oturmuşlardı. Onu iki halkanın ortasına almışlardı. Bazen şu tarafa,
yönelip konuşuyor, bazen de öbür tarafa yönelip konuşuyordu.
Ka'b şöyle devam etti:
Bineğimi Mescid'in kapısı önünde çöktürdüm. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yapılan tariflerinden tanımıştım. içeri girip
yanına oturdum ve Müslüman olup: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin
Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederim. Ey Allah'ın Resulü! Eman
istiyorum" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen
kimsin?" diye sorunca:
"Ka'b bin
Züheyr'im" karşılığını verdim. Bunun üzerine: "Sen (o şiiri) diyen
misin'' buyurdu ve sonra Ebu Bekr'e dönüp: ''Ey Ebu Bekr! (Hakkımda yazmış
olduğu şiir) nasıldı?'' buyurdu. Ebu Bekr de ona:
"Ebu Bekr sana
susuzluğunu giderecek bir kadeh içirdi Emin Zat ta sana ikinci bir yudumu
içirdi" şeklinde okuyunca, Ka'b: "Ey Allah'ın Resulü! Ben böyle
demedim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ya nasıl
demiştin?'' buyurunca, Ka'b: "Ben:
‘‘Ebu Bekr sana
susuzluğunu giderecek bir kadeh içirdi
Görevli olan zat ta sana
ikinci bir yudumu içirdi’‘ demiştim" deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Vallahi ben görevliyim!' buyurdu. Sonra Ka'b bu şiirini
baştan sonuna kadar kendisine okudu. Haccac bin ZI'r-Rukaybe de bana bu şiiri
okudu ve şiir şöyleydi:
"Suad'dan ayrıldım
bugün, mahzundur kalbim benim Azat nedir bilmeyen bir köle gibi bağlıdır iki
elim." Başka beyitler de okuduktan sonra şöyle devam etti:
"Kötü haberciler
verirler haberi her iki tarafından koşup gelerek Ey Ebu Sulma'nın oğlu! Artık
sen ölmüş sayılırsın diyerek.
Ben de onlara, çekilin
yolundan, babasız kalasınız dedim Rahman'ın takdir ettiği mutlaka olacaktır
dedim."
-Benim rivayetim ise:
"Ben de onlara çekilin yolumdan, babasız kalasınız dedim"
şeklindedir.- Her kadının oğlu hep sağlıklı bir şekilde kalsa da Bir gün
tabutta taşınacaktır uzun bir hayatı olsa da Haber aldım Resulullah beni ele
geçirince öldürecekmiş
Oysa Resulullah'ın
yanında bağışlanmak umulacak bir şeymiş Fırsat ver bana, sana Kur'an'ı veren
Allah için Fırsat ver bana içinde birçok öğüt bulunan Kur'an için."
-Benim rivayetim ise:
"Fırsat ver bana, sana hidayet veren Allah için" şeklindedir.-
Fitneci gammazların
yalan sözleriyle beni sorumlu tutma Çok şey söylense de o kadar suçlu değilim
onlara bakma." ibn ishak'ın rivayeti:
"Çok şey söylense
de suçlu değilim onlara bakma" şeklindedir. Birkaç beyit okuduktan sonra
şu beyitleri de söyledi: "Resulullah doğru yolu gösteren bir ışıktır
Allah'ın sıyrılmış keskin kılıçlarından bir kılıçtır."
-Benim rivayetim ise:
"Hidayete erdiren Allah'ın bir kılıcıdır" şeklindedir.-
Kureyşli gençlerinin
sözcüsü de bunu söylemişti işte o an Mekke vadisinden çıkarken Müslüman
oldukları zaman." Kureyşli bir grup hakkında da şöyle dedi:
"Onlar da yola
çıktılar düşmanla karşılaştıklarında sayıları çoktu Aralarında zayıf,
kalkansız, binid olmayan ve silahsız kimse de yoktu."
Sonra başka beyitler de
okudu.
Başka bir kanalla da
bildirilene göre ibn Cud'an: "Ka'b bin Züheyr bin Ebi Sulma, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de şiir okudu" demiştir. Başka bir
kanalla da bildirilene göre Musa bin Ukbe şöyle demiştir: Ka'b bin Züheyr,
Medine mescidinde Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Banet
Suad" şiirini okuyup:
"Resulullah doğru
yolu gösteren bir ışıktır Allah'ın sıyrılmış keskin kılıçlarından bir kılıçtır
Kureyşli gençlerinin
sözcüsü de bunu söylemişti işte o an
Mekke vadisinden
çıkarken Müslüman oldukları zaman" kısmına yetiştiğinde, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle oradakilere kendisine (Ka'b bin Züheyr'e)
gelip ondan şiirler dinlemelerini işaret etti.
Hocamız bize bu şiirin
bütün beyitlerini Emali'de altmış sekiz kıta olarak zikretti. Ancak ben
kendilerinde değişiklikler yapılmış olmasından dolayı onları zikretmedim.
ibn ishak der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif'ten, Medine'ye gelince
Buceyr bin Züheyr kardeşi Ka'b'a bir mektup yazdı." Sonrasında ravi söz
konusu hadisi ve daha fazla beyitler zikredip: "Şiirde Ka'b'ın: ‘‘Emin
zat’‘ demesi Kureyşlilerin, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hakkında söyledikleri kötü şeylere karşı idi" dedi.
ibn ishak, Ka'b'ın
Ensar'ı övdüğü beyitleri de zikretti. Çünkü Ka'b, Kureyşi övüp kendilerini
zikretmeyince öfkelenmişlerdi. Bu şiirin diğer beyitlerinin tümü Meğazi'de
zikredilmiştir. Doğruya ulaşmak Allah'ın sayesindedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: