DELAİLU

NÜBÜVVE

MEKKE'NİN FETHİ

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Taif'ten Geri Dönmeye İzin Vermesi, Sakif Ahalisine Hidayet İle Dua Etmesi ve Yüce Allah'ın Duasını Kabul Buyurması

 

Abdullah bin Ömer anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif halkını kuşatma altına aldı, ancak onlardan bir şeyelde edemedi. Sonra: "inşallah yarın geri dönüyoruz'' buyurdu. Müslümanlar: "Fethetmeden mi geri döneceğiz?" deyince: "O zaman yarın savaşa hazır olun'' buyurdu. (ikinci gün savaşta) yaralananlar olmuştu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "inşallah yarın geri dönüyoruz'' buyurdu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözleri Müslümanların hoşuna gidince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü.

 

Müslim, Sahih'de Ebu Bekr bin Ebi Şeybe kanalıyla Süfyan'dan bu şekilde rivayet etmiştir. Bazı nüshalarında da (ibn Ömer yerine) Abdullah bin Amr ismi geçmiştir. Buhari de Ali bin el-Medini kanalıyla ibn Uyeyne'den: "Abdullah bin Ömer" lafzıyla rivayet etmiştir.

 

 

 

Abdullah bin Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif halkını kuşatma altına aldığı zaman onlardan bir şeyelde edemedi ve: "inşallah yarın geri dönüyoruz" buyurdu. Bu durum Müslümanlara ağır gelip: "fethetmeden mi geri döneceğiz?" dediler. Sonrasında ravi söz konusu hadisi zikretti.

 

Ali (b. el-Medini) der ki: Süfyan bir rivayetinde de: "Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü" dedi.

 

Süfyan bunu başka bir defa "Amr - Ebu'l-Abbas - Abdullah bin Ömer bin el-Hattab" kanalıyla Abdullah bin Amr bin el-As'ı zikretmeksizin rivayet etti.

 

Buhari, Sahih'de Ali bin el-Medini kanalıyla rivayet etmiştir.

 

 

 

Buhari der ki: Humeydı'nin "Süfyan - Amr - a'ma olan Ebu'l-Abbas" kanalıyla bildirdiğine göre Ömer bin el-Hattab şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif halkını kuşatma altına aldığı zaman: ''İnşallah yarın geri dönüyoruz" buyurdu. Müslümanlar: "Ey Allah'ın Resulü! Fethetmeden mi geri döneceğiz?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O zaman yarın savaşa hazır olun'' buyurdu. (ikinci gün savaşta) ağır yaralananlar olmuştu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "İnşallah yarın geri dönüyoruz" buyurdu. Sanki Müslümanlar bunu bekliyormuş gibi sustular ve ses çıkarmadılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü.

 

Başka bir kanalla Abdullah bin Amr şeklinde aktarılmıştır. ibn Ebi Şeybe der ki: ibn Uyeyne'nin bir defasında şöyle aktardığını işittim: "ibn Ömer: ‘‘Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif halkını kuşatma altına aldı’‘ dedi." Sonrasında ravi söz konusu hadisi zikretti. 

 

 

Yahya bin Main der ki: "Şair Ebu'l-Abbas bunu Abdullah bin Amr kanalıyla rivayet etmiştir. Ancak Taif fethinde bulunan ibn Ömer'dir. Ebu'l-Abbas'ın adı Saib'dir ve Kinane oğullarının azatlısı Ferruh'un oğludur.''

 

 

 

Urve anlatıyor: Kocasıyla birlikte orduda bulunan ve kendisine Havle denilen Muhacirlerden bir kadın geldi. Bu kişi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat edenlerdendi ve Bedir savaşından önce Osman bin Maz'un'un eşi idi. Bu kadın Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girip: "Ey Allah'ın Resulü! Taif ahalisine saldırmaktan seni alıkoyan nedir?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu ana kadar bize bu yönde bir izin verilmedi. Şu anda fethin gerçekleşeceğini de sanmıyorum" buyurdu. Bu sırada Ömer bin el-Hattab gelip Havle'nin, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından çıktığını görünce:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sana bir şey söyledi mi?" diye sordu. Havle: "Taif ahalisi ile savaşmaya kendisine izin verilmediğini söyledi" karşılığını verdi. Ömer bin el-Hattab durumun böyle olduğunu görünce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile konuşma cesareti buldu ve: "Taif halkına saldırmak için çağrıda bulunmayacak mısın? Belki Yüce Allah fethi nasip eder. Zira ashabın çoktur ve beklemek onları sıkmaya başladı. Yiyecekleri de azaldı" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlarla savaşmak için bize izin verilmedi'' buyurunca, Ömer: "O zaman yarın geri dönmek için insanlara bineklerini hazırlamalarını söyleyeyim mi?" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet" buyurunca, Ömer Çıkıp insanlara geri dönmek için hazırlanmalarını ve bineklerini (otlatılmak üzere) salmamalarını bildirdi. Sabahladıklarında Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla yola çıkmak için bineğine binince: ''Allahım! Onları (Sakiflileri) hidayete erdir ve azıklarını bize yeterli kıl" diye dua etti.

 

 

 

Abdullah bin Ebi Bekr bin Hazm ve Abdullah bin el-Mukeddem, ilim ehlinden bazı kimselerin şöyle dediklerini aktarmışlardır: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif ahalisini otuz gece veya buna yakın bir süre kuşatma altında tuttu. Sonra onlar hakkında kendisine izin verilmediği için geri çekilip Medine'ye döndüler. Ramazan ayında da Taif halkından bir heyet gelip Müslüman oldu."

 

 

 

ibn ishak der ki: Bana ulaşan habere göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sakiflileri kuşatma altına almışken Ebu Bekr'e: "Ey Ebu Bekr! Rüyamda bana tereyağı dolu bir kase hediye edildiğini ve bir horozun onu gagalayarak döktüğünü gördüm'' buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Bu gün onlardan istediğin şeyi elde edeceğini sanmıyorum" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben de sanmıyorum'' karşılığını verdi.

 

Sonra Havle binti Hakim bin Umeyye bin el-Evkas es-Sülemiyye (gelip): "Ey Allah'ın Resulü! Eğer Yüce Allah sana Taif'in fethini nasip ederse bana Badiye binti Gaylan bin Seleme'nin veya Fari'a binti Akil'in ziynet eşyalarını ver" dedi. Bunlar Sakifli kadınların en fazla ziynet eşyasına sahip olanları idi. Bana bildirilene göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Havle'ye: "Sakif hakkında izin verilmedi'' buyurmuştur. Havle, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından çıkıp durumu Ömer bin el-Hattab'a anlatınca, Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Havle'nin bana anlattığı bu şey de nedir? O bana sizin kendisine bir şey söylediğinizi söylemektedir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet söyledim'' buyurunca, Ömer: "insanların yola çıkması için sesleneyim mi?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" buyurunca, Ömer insanlara yola çıkmaları için seslendi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ci'rane'ye Dönmesi, Ganimetin Taksim Edilmesi ve Kalpleri İslam'a Isındırmak (Müellefetü'l-kulub) İçin Verilenler Karşısında Ensar'ın Dedikleri