DELAİLU

NÜBÜVVE

MEKKE'NİN FETHİ

 

Evtas Ordusu

 

Ebu Musa der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn savaşını bitirince Ebu Amir'i, Evtas'a gidecek orduya komutan olarak tayin etti. Ebu Amir, Dureyd bin es-Sımme ile karşılaştı. Dureyd öldürüldü ve Allah, Dureyd'in askerlerini hezimete uğrattı."

 

Ebu Musa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Amir ile birlikte beni de göndermişti. Ebu Amir, Cuşem kabilesinden bir adam tarafından okla dizinden yaralandı. Onun yanına gittim ve: "Amcacığım! Seni kim yaraladı?" diye sordum. Ebu Amir kendisini vuran adamı bana işaret ederek: "Oradakini görüyor musun? işte beni vuran odur!" dedi. Bunun üzerine işaret ettiği adama doğru gittim. Adam beni görünce kaçmaya başladı. Ben de peşine düştüm. Ardından giderken de ona: "Kaçmaktan utanmıyor musun? Sen Arap değil misin? Neden durmuyorsun?" diye sesleniyordum. Bunun üzerine durdu ve karşı karşıya geldik. Kılıçlarla birbirimize girdiğimizde onu öldürdüm. Sonra Ebu Amir'e dönüp: "Allah, düşmanını öldürdü" diye seslendim. Ebu Amir bana: "Şu oku çıkar" dedi. Oku çıkarınca dizinin suyu aktı. Bunun üzerine bana: "Ey yeğenim! Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) git, selamımı söyle ve ona: ‘‘Ebu Amir kendisi için senden istiğfarda bulunmanı istiyor’‘ de" dedi. Sonrasında Ebu Amir beni insanlara komutan tayin etti. Çok bir zaman geçmeden de vefat etti.

 

Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döndüğüm zaman yanına girdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evde hurma dalından dokunmuş bir sedirin üzerinde idi. Yanında da bir yatak vardı. Sedirin örgüleri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtında ve yanlarında iz bırakmıştı. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu bildirdim ve Ebu Amir'in de vefat haberini verip, kendisi için bağışlanma dilemesi isteğini ilettim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su istedi, sonra abdest alıp ellerini kaldırdı ve: ''Allahım! Ubeyd bin Amir'i bağışla" diye dua etti. Ellerini kaldırdığında koltuk altının beyazlığını gördüm. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Kıyamet gününde onu kullarının (veya) insanların çoğundan üstün kıl" diye dua etti. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana da istiğfar et" dediğimde: ''Allahım! Abdullah bin Kays'ın günahını bağışla. Kıyamet gününde güzel bir mekana yerleştir" diye dua etti.

 

Ebu Burde der ki: "Bu dualardan biri Ebu Amir'e, diğeri de Ebu Musa'ya ait idi."

 

Buhari, Sahih'de Ebu Kureyb'den ve Müslim ise Ebu Kureyb ile Abdullah bin Berrad'dan rivayet etmiştir.

 

 

 

ibn ishak der ki: Müşrikler hezimete uğradığı zaman Taif'e geldiler. Aralarında Malik bin Avf ta bulunmaktaydı. Askerlerin bir kısmı Evtas'ta idi. Bunların da bir kısmı Nahle'ye doğru yola çıktı. Nahle'ye doğru gidenler arasında Sakif'ten Giyere oğullarından başka kimse yoktu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süvarileri Nahle'ye doğru gidenlerin peşine düştü. Tepelere doğru gidenlerin peşinden ise kimse gitmedi. Rabia bin Rufey' bin Vehban bin Sa'lebe bin Rabia bin Yerbu' bin Avf bin imriu'l-kays, Dureyd bin es-Sımma'ya yetişti ve devesinin yularını tuttu. Kendisi onun bir kadın olduğunu sanıyordu. Çünkü kadınlara ait bir bineğe binmişti. Devenin üzerinde bir erkek olduğunu görünce deveyi çöktürdü ve bu kişinin yaşlı biri olduğunu gördü. Bu kişi Dureyd idi ve Rabia bin Rufey' bu kişinin Dureyd olduğunu bilmiyordu. Dureyd: "Ne istiyorsun?" diye sorunca, Rabia bin Rufey': "Seni öldürmeyi" Karşılığını verdi. Dureyd: "Sen kimsin?" diye sorunca: "Rabia bin Rufey' esSülemi'yim" karşılığını verdi ve kılıcıyla ona vurdu. Ancak vuruşuyla hiçbir şey yapamadı. Bunun üzerine Dureyd şöyle dedi: "Annen sana ne kötü silah kullanmayı öğretmiş. Bineğimin gerisinde duran şu kılıcımı al ve onunla vur. Kemiklerden yukarı ve beyinden aşağı vur. Ben adamları böyle öldürürdüm. Sonra annenin yanına gittiğin zaman ona, Dureyd bin Sımme'yi öldürdüğünü haber ver. Vallahi ben çok günler sizin kadınlarınızı korudum!" Sonra Rabia bin Rufey' onu öldürdü.

 

Süleym oğullarının bildirdiğine göre Rabia: "Ben ona vurduğumda ve yere düştüğünde giysisi açıldı. Ata eğersiz binmesinden dolayı testisleri ile arkası arası bembeyaz kağıt gibiydi" demiştir.

 

Rabia annesinin yanına döndüğü zaman ona, Dureyd'i öldürdüğünü haber verdi. Bunun üzerine annesi: "Vallahi o, senin annelerini azad etmişti" dedi.

 

 

 

ibn ishak der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Evtas'a doğru gidenlerin üzerine Ebu Amir el-Eş'ari'yi gönderdi. O da dağılıp kaçanlardan bazılarına yetişti. Onlar onunla yakın savaş yaptılar. Ebu Amir bir okla vurularak öldürüldü. Bunun üzerine bayrağı Ebu Musa'nın amcası oğlu Ebu Musa el-Eş'ari aldı ve onlarla savaştı. Allah, ona fethi nasip etti ve düşmanı hezimete uğrattı. Söylenene göre Ebu Amir el-Eş'ari'yi okla dizinden vuran ve öldüren kişi Seleme bin Dureyd'in kendisidir.

 

Huneyn savaşında Müslümanlardan, Kureyş'ten Haşim oğullarından Eymen bin Ubeyd şehid edildi. Esed bin Abdiluzza oğullarından Yezid bin Zem'a bin el-Esved bin Muttalib de atı serkeşlik edince düşüp öldü. Ensar'dan ise Suraka bin Harise bin Adiy el-Aclani ve Ebu Amir el-Eş'ari şehid edildi. Sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn'in esirleri ve malları toplandı. Huneyn günü ganimetlerden sorumlu kişi Mes'ud bin Amr idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) esirlerin ve malların Ci'rane'de tutulmasını emretti. Bunlardan sorumlu kişi de Kureyş'in müttefiki Mahmiye bin el-Cez idi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Taif'e Gitmesi ve Bunun Hicretin Sekizinci Yılında Şevval Ayında Olması