DELAİLU NÜBÜVVE |
MEKKE'NİN FETHİ |
Ebu Katade ve Ebu
Talha'nın Öldürülen Kişinin Eşyaları Hakkındaki ve Ümmü Süleym'in Huneyn
Günündeki Kıssası
Ebu Katade anlatıyor:
Huneyn yılında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte (savaşa)
çıkmıştık. Düşmanla karşılaştığımızda Müslümanlardan (bozguna uğrayıp)
yerlerini terk edenler olmuştu. O sırada müşriklerden bir kişinin
müslümanlardan birini altına aldığını gördüm. Bunun üzerine hemen arkasından
dolanıp yanına geldim ve kılıçla boyun damarına bir darbe vurdum. Bu kişi beni
yakalayıp öyle bir sıktı ki o anda ölümün kokusunu hissettim. Sonra (aldığı
darbeden dolayı) ölünce, beni bıraktı. Sonra Ömer bin el-Hattab'ın yanına
gelerek: "Bu insanlara ne oluyor (bozguna uğramışlar)!" dediğimde:
"Allah'ın işidir" karşılığını verdi.
(Bozguna uğrayan)
insanlar geri dönünce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim
birini öldürür ve onu öldürdüğüne dair bir delili olursa ölenin eşyaları
kendisinin olur'' buyurdu. Ben de ayağa kalkıp: "Kim bana şahitlik
edecek" dedim ve geri oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikinci defa aynı şeyi söyleyince, ben yine ayağa kalkarak: "Kim bana
şahitlik edecek" dedim ve geri oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) üçüncü defa aynı şeyi söyleyince, ben yine ayağa kalktım. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Katade! Sana ne oluyor?'' diye sorunca durumu
kendisine anlattım. Oradakilerden bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru
söylemektedir. Ölen bu kişinin eşyaları da benim yanımdadır. Bu eşyalardan bir
kısmını kendisine vererek onu razı et" dedi. Ebu Bekr: "Hayır,
vallahi olmaz. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah yolunda savaşan
Allah aslanlarından bir arslanın hakkını alarak öldürdüğü kişinin eşyalarını
sana verecek değildir" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Doğru söyledi! eşyaları ona ver'' buyurdu. Bunun üzerine adam eşyaları
bana verdi. (O eşyalar içinde olan) zırhı sattım ve parasıyla Seleme
oğullarının yanında bir bahçe aldım. İslam'da ilk edindiğim mal da bu oldu. ---
Buhari, buyu' (37) ve Ahmed, Müsned (5/326).
Başka bir kanalla bir
öncekinin aynısı rivayet edilmiştir.
Müslim, Sahih'de
Ebu't-Tahir kanalıyla ibn Vehbiden rivayet etmiştir.
Enes bin Malik
bildiriyor: Hevazin kabilesi, Huneyn'e çocukları, kadınları, develeri ve
koyunlarıyla birlikte geldi. Bunları da Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) karşı sayıları çok görünsün diye askerlerin önünde dizdiler. Müşrikler
ile Müslümanlar bu şekilde karşılaştıkları zaman Müslümanlar Yüce Allah'ın da
ifade ettiği gibi geri dönüp kaçmaya başladılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın kulları! Ben Allah'ın kulu ve
Resulü'yüm!" diye seslendi. Sonra: "Ey Ensar topluluğu! Ben Allah'ın
kulu ve Resulü'yüm!" diye seslendi. Bu seslenişin ardından Müslümanlar tek
bir kılıç sallamadan ve tek bir mızrak atmadan Yüce Allah müşrikleri hezimete
uğrattı. işte o gün Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim
birini öldürürse (ve onu öldürdüğüne dair bir delili olursa) ölenin eşyaları
kendisinin olur" buyurdu. O gün Ebu Talha yirmi kişiyi öldürdü ve onların
eşyalarını aldı.
Enes bin Malik der ki:
Huneyn gününde Ebu Talha kendisinde hançer bulunan Ümmü Süleym ile karşılaştı.
Ona: "Ey Ümmü Süleym! O sendeki şey nedir?" diye sorunca, Ümmü
Süleym: "Müşriklerden biri bana yaklaşacak olursa bununla karnını
deşeceğim" karşılığını verdi. Ebu Talha bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) haber verince, Ümmü Süleym: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim
dışımızda seni bırakıp kaçan Tuleka'yı (Mekke'nin fethi esnasında çaresizlikten
dolayı iman edenleri) öldür" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Ümmü Süleym! Allah bu kadarını kafi görmüş ve en
iyisini yapmıştır'' buyurdu.
Müslim, Sahih'de başka
bir kanalla Hammad bin Seleme'den rivayet etmiştir.
ibn ishak der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke ve Huneyn savaşlarını
bitirince ve Taif'e
yürüyünce, Ka'b bin Malik şöyle dedi: "Tihame ve Hayber'de her şüpheye son
verdik Sonra da kılıçlarımızı kınlarına koyduk
Eğer kılıçlarımız
konuşacak olursa onlara haber verirdi Devs veya Sakif kabilesiyle de
savaşacağız derdi Ben hiç kimseden sorumlu değilim Yurdunuzda bizden binlerce
kişiyi eğer görmezseniz."
Ayrıca bir kaç beyit
daha zikrettikten sonra şu beyitleri de zikretti: "Biz hayatta oldukça ya
kılıçlarımızla cenk ederiz Ya da itaatle veya zorla İslam'a dönersiniz deriz
Allah'ın emri olan İslam ve din Ta ki dosdoğru olana kadar."
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan: