DELAİLU

NÜBÜVVE

HAYBER'İN FETHİNDEN SONRA KAZA UMRESİNDEN ÖNCE YAPILAN MÜFREZELER

 

Kaza Umresinde Kurbanlıklar, Silahlar ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye Girişinde Müşriklerin Kalplerine Düşen Korku

 

Ebu Hadır el-Himyerı, Meymun bin Mihran'a anlatıyor: Şamlıların Mekke'de ibnu'z-Zübeyr'i muhasara ettikleri yıl umre için çıktım. Kabilemden bazıları da benimle birlikte kurbanlık deve göndermişlerdi. Şamlıların bulunduğu yere ulaştığımızda Harem'e girişimize izin vermediler. Bunun üzerine develeri bulunduğum yerde kestim ve geri döndüm. Bir sonraki yıl umremi kaza etmek için çıktığımda ibn Abbas'a geldim ve bir önceki yıl yaptığımı sordum. ibn Abbas: "Daha önce kestiğin develerin yerıne başkalarını kes. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabına kaza umresinde, Hudeybiye'de kestikleri kurbanların yerine başkalarını kesmelerini emretmişti" dedi.

 

Yunus bin Bukeyr bunu rivayet ederken biraz farklı lafızlar kullanmış, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kesilen kurbanların yerine başkalarının kesilmesini emretmesini zikretmemiştir.

 

 

 

Amr bin Meymun der ki: Ashabın Hudeybiye'de kestikleri kurbanlıklar babamın aklına takılmıştı. Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının kaza umresinde, Hudeybiye'de kestiklerinin yerine başkalarını kesip kesmediğini bilmiyordu. Sonunda Ebu Hadır el-Himyeri'ye bunu sorduğunu işittim. Ebu Hadir: "Bilen birine denk geldin" deyip şöyle anlattı: "ibnu'z-Zübeyr'in Mekke'de maruz kaldığı ilk muhasarada hacca niyetlendim ve yanımda kurbanlıklar götürdüm. Mekke'ye girişimize izin vermedikleri için ‘‘Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim için örnektir’‘ dedim ve Harem bölgesinde kurbanlıkları kesip Yemen'e geri döndüm. Diğer yıl hacca gittiğimde ibn Abbas'la karşılaştım ve önceki yıl kestiğim kurbanlıkların yerine yenilerini kesip kesmeyeceğimi sordum. ibn Abbas: ‘‘Yerine başkalarını kes! Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı, Mekke'ye girişlerine izin verilmediği yılda kestikleri kurbanlıkların yerine diğer yıl kaza umresinde başkalarını kesmişlerdi. Develer pahalı olduğu için de onların yerine sığır kesmişlerdi’‘ dedi." --- Hakim, Müstedrek (1/485-486).

 

 

 

ibn Ömer der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kurbanlık develerini Naciye bin

Cundeb el-Eslemi'ye teslim etmişti. Naciye bu develeri önden götürüp çalılıklarda otlatıyordu. Yanında Eslem kabilesinden dört çocuk da vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kaza umresinde kurbanlık olarak yanında altmış deve götürmüştü."

 

Ebu Hureyre der ki: "Ben de bu develerden görevli olan kişiyle beraber onları sürüyordum."

 

 

 

Vakıdi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Müslümanlar telbiyeler eşliğinde yola çıktılar. Muhammed bin Mesleme de atlı bir birlikle önden çıktı ve Merru'z-Zahran'a geldi. Orada karşılaştığı Kureyşliler durumu sorunca, Muhammed: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yarın inşaallah burada olur" dedi. Kureyşliler Beşir bin Sa'd'ın yanında çok sayıda silah görünce aceleyle Kureyşlilerin yanına gelip gördükleri atlılar ile silahları anlattılar. Kureyşliler endişeye kapılıp: "Vallahi anlaşmaya muhalif bir şey yapmadık ve hala şartlara bağlıyız. Muhammed ve ashabı ne diye bize saldıracak?" demeye başladılar.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Merru'z-Zahran'a gelip konaklayınca silahları Harem putlarına bakanların bulunduğu Yecic vadisine gönderdi. Kureyşliler de Mikrez bin Hafs bin el-Anef'i birkaç kişiyle birlikte gönderdi. Mikrez, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabıyla Yecic vadisinde karşılaştı. Kurbanlıklar ve silahlar da yanlarındaydı. "Ey Muhammed! Ne küçükken, ne de büyükken ihanet ettiğin görülmüş değildir. Yolcuya özel silahlar dışında silah taşımama üzerine anlaşma yaptığın halde Harem bölgesindeki kavmine silahlarla mı geleceksin?" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yanlarına silahlarla gelmeyeceğim'' buyurdu. Mikrez de: "iyi ve vefalı kişiden beklenen de budur" dedi.

 

Sonrasında Mikrez arkadaşlarıyla birlikte Mekke'ye geri döndü ve:

"Muhammed silahlarıyla gelmiyor ve bu konuda anlaşmaya hala bağlı bulunuyor" dedi. Mikrez, Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından bu haberle gelince Kureyşliler: "Muhammed ile ashabını görmek istemiyoruz" diyerek Mekke'yi boşalttılar ve dağ başlarına çekildiler.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurbanlıkların önden götürülmesini söyledi.

 

Kurbanlıklar önden götürülüp Zi Tuva'da bekletildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı da yollarına devam ettiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kasva adındaki devesine binmişti. Müslümanlar onun etrafında kılıçlarını kuşanmış telbiye getiriyorlardı. Zi Tuva'ya ulaştıklarında Kasva adlı devesinin üzerinde durdu. Müslümanlar da etrafını sarmıştı. Kasva adlı devesinin üzerinde karşıdan Hacun dağını gösteren tepeden Mekke'ye girdi. Abdullah bin Revaha da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesinin dizginlerinden tutmuştu.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye Girişi, Ashabıyla Birlikte Kabe'yi Tavaf Etmesi, Yüce Allah'ın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müşriklerin Dediklerini Bildirmesi