DELAİLU NÜBÜVVE |
HAYBER SAVAŞINA DAİR BÖLÜMLER |
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'den Ayrılıp Vadi'l- Kura'ya Gitmesi ve
Ganimet Mallarından Çalan Adam Hakkında Söyledikleri
Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber savaşına çıktığımızda giysi,
eşya ve araziler dışında ne altın, ne de gümüş elde edebildik. Sonrasında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vadi'l-Kura'ya doğru yola çıktı.
Resulullah'a da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mid'am adında siyahi
bir köle hediye edilmişti. Vadi'l-Kura'dayken Mid'am, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) eşyalarını binekten indiriyordu. O sırada gelen bir okla
öldü. Müslümanlar: "Cennet Mid'am'a kutlu olsun!" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır! Canım elinde olana yemin olsun ki
Hayber savaşında paylaşılan ganimet mallarına katmayıp aldığı hırka parçası
ateş olarak üzerinde tutuşacaktır'' buyurdu. Müslümanlar bu sözü duyunca
içlerinden bir adam bir veya iki ayakkabı bağı getirdi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ateşten bir (veya iki) ayakkabı bağı'' buyurdu.
Salihi,
es-Siretu'ş-Şamiyye (5/216).
Buhari, Sahih'de ibn Ebi
Üveys kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Ka'nebı'den rivayet etmiştir.
Ebu Hureyre bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber'den ayrılıp
Vadi'l-Kura'ya gittik. Rifaa bin Zeyd bin Vehb el-Cüzami, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mid'am adında siyahi bir
köle hibe etmişti. Bu köle de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yükleriyle ilgi lenirdi. Vadi'l-Kura'da konakladığımızda orada Yahudilere
yakınlaştık. Araplardan da bazıları oraya geldiler. Mid'am, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüklerini indirirken Yahudiler oklarıyla bizi
karşıladılar. Henüz yerleşmemiş ve mevzilerimize de girmemiştik. Onlar ise
kalelerinden bize doğru naralar atıyorlardı.
Arada gelen şaşkın bir
ok Mid'am'a isabet ederek onu öldürdü.
Müslümanlar:
"Cennet Mid'am'a kutlu olsun!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Hayır! Canım elinde olana yemin olsun ki Hayber savaşında
paylaşılan ganimet mallarına katmayıp aldığı hırka parçası ateş olarak üzerinde
tutuşacaktır" buyurdu. Müslümanlar bu sözü duyunca içlerinden bir adam bir
veya iki ayakkabı bağı getirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ateşten bir (veya iki) ayakkabı bağı'' buyurdu.
Sonrasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabını savaş için konuçlandırıp saflara soktu.
Bayrağını Sa'd bin Ubade'ye verdi. Sancaklardan birini Hubab bin el-Münzir'e,
birini Sehl bin Huneyf'e, birini de Abbad bin Bişr'e verdi. Sonra Yahudileri
İslam'a davet etti. Müslüman olmaları halinde mallarını ve canlarını koruma
altına alacaklarını, içlerinde tuttukları şeyler için de hesaplarının Allah'a
kalacağını söyledi.
Yahudilerden bir adam
düello için çıkınca karşısına Zübeyr bin el-Avvam çıktı ve Yahudi adamı
öldürdü. Yahudilerden başka bir adam çıkınca onu da Hz. Ali öldürdü. Başka bir adam
çıkınca onu Ebu Dücane öldürdü. Bu şekilde düellolarda Yahudilerden on bir kişi
öldürüldü. Yahudilerden her bir adam öldüğünde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onları yeniden İslam'a davet ediyordu. Namaz vakti geldiğinde Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına namazı kıldırıyor, sonra da Yahudileri
Yüce Allah'a ve Resulüne davet ediyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) akşama kadar onlarla savaştı. Diğer gün güneş henüz bir mızrak boyu
yükselmemişken Yahudiler teslim oldu. Bu şekilde Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) orayı savaşarak fethetmiş oldu. Yüce Allah onların mallarını
Müslümanlara ganimet olarak ihsan etti. Müslümanlar bu savaşta pek çok mal ve
eşya ele geçirdiler.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Vadi'l-Kura'da dört gün kaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) orada elde ettiği ganimetleri Müslümanlar arasında paylaştırdı.
Arazi ve hurmalıkları ise mahsülün bir kısmına karşılık Yahudilerin elinde
bıraktı. Teyma Yahudileri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fedek ve
Vadi'l-Kura'yı ele geçirdiğini duyunca cizye karşılığında Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile anlaştılar ve bu şekilde mallarını ellerinde
tutmuş oldular.
Ömer bin el-Hattab kendi
hilafeti döneminde Hayber ve Fedek Yahudilerini bölgelerinden çıkarırken Teyma
ve Vadi'l-Kura Yahudilerine dokunmadı. Çünkü bu iki bölge Şam bölgesine dahil edilmişti. Hz. Ömer, Vadi'l-Kura ile Medine arasını
Hicaz, geri kalan kısmı da Şam bölgesi olarak görüyordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Hayber ve Vadi'l-Kura'da işlerini bitirip ganimetler elde ettikten
sonra dönüşe geçti.
Vakıdi der ki: Yakub bin
Muhammed'in, Abdurrahman bin Abdillah bin Sa'saa'dan, onun da Haris'ten, onun
da Abdullah bin Ka'b'dan bildirdiğine göre Ümmü Umara şöyle demiştir: Curuf'ta
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Yolculuk dönüşü) yatsı
namazından sonra kadınlarınızın yanına habersiz girmeyin" buyurduğunu
işittim. Kabilemizden bir adam yatsı namazından sonra karısının yanına habersiz
girince hoşuna gitmeyen bir durumla karşılaştı. Sonra karısını kendi haline
bıraktı. Ancak kadından çocukları olduğu ve onu çok sevdiği için gönlü boşamaya
el vermedi.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yöndeki emrine karşı geldiği için de hoşlanmayacağı
bir durumla karşı karşıya gelmiş oldu.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: