DELAİLU

NÜBÜVVE

HAYBER SAVAŞINA DAİR

BÖLÜMLER

 

Muhammed bin Mesleme'nin Merhab'la Mübareze Yaptığını Söyleyen Siyer Alimleri ve Hayber Yahudilerinden Mübarezede Öldürülen Diğer Kişiler

 

Urve ve ibn Şihab derler ki: Hayber savaşında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp Müslümanlara nasihatlerde bulundu. Bitirdikten sonra gözlerinden rahatsız olan Ali bin Ebi Talib'i çağırdı. Gözlerine tüfleyip şifa için dua etti. Ardından sancağı ona verip Müslümanları yanında gönderip onlara dua etti. Müslümanlar da sabır ve sebat üzere yola çıktılar. Müslümanlar kale kapısına yaklaştıklarında Yahudilerin öncü birliği dışarıya çıktı. Çıkanların başı öldürülünce de diğerleri dağıldı. ilk karşılaşmada Muhammed bin Mesleme de Abduleşhel oğullarının kardeşlerinden Yahudi Merhab'ı öldürdü.

Lafız Muhammed bin Fuleyh'in lafzıdır.

 

 

 

Cabir bin Abdillah anlatıyor: Yahudi Merhab Hayber kalesinden silahıyla çıktı. Naralar atıyor ve: "Karşıma kim çıkar?" diye meydan okuyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Karşısına kim çıkar?'' diye sorunca, Muhammed bin Mesleme: "Ey Allah'ın Resulü! Ben karşısına çıkarım! Vallahi onlarda intikamı olan tek kişiyim. Zira dün kardeşimi öldürmüşlerdi" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Karşısına çık! Allahım! Düşmana karşı yardımcısı ol!'' buyurdu.

 

Birbirlerine yaklaştıkları zaman, aralarına yaşlı bir çöl çiçeği ağacı girdi.

Biri bir kılıç darbesi indirdiği zaman diğeri bu ağacın arkasına giriyor, ağacın gövdesi kılıç darbeleriyle parçalanıyordu. Bu şekilde ağacın bütün dalları kesildi, geriye insan gibi ayakta duran gövdesi kaldı. Açıkta kaldıklarında Merhab, Muhammed bin Mesleme'ye kılıcıyla vurdu. Muhammed kendini kalkanıyla koruyunca kılıç kalkana saplanıp kaldı. Ardından Muhammed bin Mesleme ona vurup öldürdü.

 

Bazılarının dediğine göre Muhammed bin Mesleme ona vurduğu zaman şu sözleri söyledi:

"Hayber biliyor artık istediğimi yapacağımı İsteyene tatlı isteyene zehir olacağımı."

 

Merhab da onun karşısına çıkarken şu sözleri söylemişti:

"Hayber bilir ki ben Merhab'ım! Aslanlar saldırıya başladığında

Silahım hazır tecrübeli bir kahramanım Düşmanın her hamlesini boşa çıkarırım Bazen mızrağımı bazen kılıcı mı kullanır Koruduğum alandan herkesi uzaklaştırırım."

 

Cabir, Seleme bin Selame ve Mucemmi' bin Cariye derler ki: "Merhab'ı Muhammed bin Mesleme öldürdü.'

 

 

 

İbrahim bin Cafer bin Mahmud bin Muhammed bin Mesleme, babasından bildiriyor: "Ali bin Ebi Talib, Merhab'la çarpıştığında bir ara kale kapılarından birini kalkan olarak kullandı. Sonra da diğer kapıyı açtı ki kalenin iki kapısı vardı.''

 

 

 

Vakıdi der ki: Yine denildiğine göre Muhammed bin Mesleme kılıçla Merhab'ın bacaklarına vurup kesti. Merhab ona: "Ey Muhammed! Beni öldür!" dedi, ancak Muhammed: "Kardeşim Mahmud nasıl tattıysa sen de ölümün acısını tat!" karşılığını verdi ve yanından ayrıldı. Hz. Ali yanına gelince boynunu vurup öldürdü ve eşyalarını aldı.

 

Eşyaları konusunda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında davalaştılar.

Muhammed: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi bacaklarını kestikten sonra onu öylece bırakmam ölümün acısını tatması içindi. Yoksa bu durumdayken saldırıp tamamıyla öldürebilirdim" deyince, Hz. Ali: "Doğru söylüyor! Muhammed ayaklarını kestikten sonra ben boynunu vurup öldürdüm'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Merhab'ın kılıcı, mızrağı, zırhı ve miğferini Muhammed bin Mesleme'ye verdi.

Muhammed'in Merhab'dan aldığı kılıcın üzerinde bir yazı vardı ve ne olduğunu bilmiyordu. Sonra Teyma Yahudilerinden bir adama okuttu. Yazıda "Bu, Merhab'ın kılıcıdır ve tadına bakan helak olur" diyordu.

 

 

 

Vakıdi der ki: "Usame bin Zeyd'in Cafer bin Mahmud'dan naklen bana bildirdiğine göre Hayber kalesinden mübareze için ilk olarak öncü birlikten olan Merhab'ın kardeşi Haris çıktı. Hz. Ali onu öldürünce arkadaşları kaleye geri döndüler."

 

 

 

Cabir bin Abdillah der ki: Yahudilerden Amir meydan okuyup mübareze yapmak istedi. Uzun boylu ve iri cüsseli biriydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adamın beş arşın geldiğini görüyorsunuz! Ama meydan okuyup karşısına birinin çıkmasını istiyor'' buyurunca, Ali bin Ebi Talib çıktı. Amir, Hz. Ali'nin darbeleri karşısında hiçbir şey yapamadı. Sonunda Hz. Ali bacaklarına vurup kesince Amir yere çöktü. Hz. Ali de ona saldırıp öldürdü ve silahını aldı.

 

 

 

ibn ishak der ki: Sonra Yahudilerden Yasir şu sözlerle meydana indi:

"Hayber bilir ki ben Yasir'im! Silahım hazır cesur bir kahramanım

Aslanlar saldırıya başladığında Yapılan her hamleyi boşa çıkarırım Alanıma yaklaşana ölümü tattırırım."

 

Müslümanlardan Zübeyr onun karşısına çıkmak isteyince annesi Safiyye:

"Ey Allah'ın Resulü! Yasir oğlumu öldürecek!" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnşaallah oğlun onu öldürecek" karşılığını verdi.

 

Zübeyr de onun karşısına şu sözlerle çıktı: "Hayber bilir çok güçlü olduğumu benim Baş eğmeyen ve kaçmayan bir toplulukla geldim Asillerin ve hayırlıların oğluyum Kafirlerin çokluğu aldatmasın seni ey Yasir! Onların kalabalığı bir seraptan öte değiL."

 

Karşı karşıya geldiklerinde de Zübeyr onu öldürdü. Yasir'i öldürenin Hz. Ali olduğu da söylenmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hayber Savaşında Müslüman Olan ve Öldürülen Siyahi Kölenin Kıssası, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ona Bağışlanma Dilemesi, Şahadeti İsteyerek Müslüman Olan Muhacirin Hayber'de Şehit Olması