DELAİLU

NÜBÜVVE

HUDEYBİYE UMRESİ

 

Hudeybiye Dönüşü içecek ve Abdest için Su Bulamayan Müslümanlara Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Parmakları Arasından Su Çıkarması ve Bu Olayda Peygamberliğe Dair işaretler

 

Öyle görünüyor ki bu olay, Hudeybiye yılında ashabın azıkları içın bereket duası yapmasını O'ndan istedikleri sırada gerçekleşti.

 

 

 

Salim bin Ebi'l-Ca'd der ki: Cabir'e: "Rıdvan biatı sırasında kaç kişiydiniz?" diye sorduğumda: "Bin beş yüz kişiydik" karşılığını verdi ve maruz kaldıkları susuzluğu anlatırken: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kap içinde biraz su getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirilen kabın içinde ellerini koyunca parmaklarının arasından gözden çıkar gibi sular fışkırmaya başladı. Çıkan su hepimizin su ihtiyacını karşılayıp arttı" dedi. Ona: "O zaman kaç kişiydiniz?" diye sorduğumda, Cabir: "Bin beş yüz kişiydik, ancak yüz bin kişi olsaydık bile bu su bize yeterdi" dedi.

 

 

 

Salim bin Ebi'l-Ca'd, Cabir bin Abdillah'tan bildiriyor: "Hudeybiye günlerinde insanlar susuz kaldı. Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde küçük bir su kovası bulunuyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sudan abdest aldıktan sonra insanlar ona doğru yöneldiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ‘‘Neyiniz var?’‘ diye sorunca, onlar: ‘‘Ey Allah'ın Resulü! Şu senin kovada bulunan su haricinde ne abdest için ne de içmek için suyumuz var!’‘ dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini kovanın içine soktu. O anda parmaklarının arasından gözden çıkar gibi su fışkırmaya başladı. Oradakiler bu sudan hem içtiler, hem de abdest aldılar."

 

 

 

Salim der ki: Cabir'e: "O gün kaç kişiydiniz?" diye sorduğumda: "Bin beş yüz kişiydik, ancak yüz bin kişi olsaydık dahi o su bize yeterdi" dedi.

 

Buhari, Sahih'de Musa bin İsmail kanalıyla Abdulaziz'den rivayet etmiştir.

 

 

 

Husayn da bir öncekinin aynısını nakleder. Ancak burada: "O anda parmaklarının arasından gözden çıkar gibi su çıkmaya başladı. Sonrasında bu sudan hem içtik, hem de abdest aldık" der ve gerisini aynen zikreder.

 

Buhari, Sahih'de Yusuf bin İsa kanalıyla Muhammed bin Fudayl'dan rivayet etmiştir.

 

 

 

Salim bin Ebi'l-Ca'd, Cabir bin Abdillah'tan bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ikindi namazı vakti gelmesine rağmen az bir miktardan başka suyumuzun bulunmadığı zamanı bilirim. O zaman az miktardaki bu su bir kaba konularak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini kabın içine sokup parmaklarını araladı ve: ‘‘Abdest alacaklar gelsin! Bereket de Allah'tandır’‘ buyurdu. Suyun parmakları arasından fışkırdığını gördüm. insanlar bu suyla abdestlerini alıp sularını içtiler. Bereketli olduğunu bildiğim için elimden geldiği kadarıyla bu sudan içtim."

 

Salim der ki: Cabir'e: "O gün kaç kişiydiniz?" diye sorduğumda: "Bin dört yüz kişiydik" dedi.

Buhari, Sahih'de Kuteybe bin Said kanalıyla Cerir'den rivayet etmiştir.

 

 

 

Cabir bin Abdillah anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir gazveye veya bir yolculuğa çıkmıştık. Bin küsur kişiydik. Namaz vakti gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinizden abdest için suyu olan var mı?" diye sordu. Adamın biri yanında bulunan az bir suyla geldi ki başka da kimselerde su yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu suyu bir kaba döktü ve güzelce abdestini aldı. Sonra suyu bırakıp oradan ayrıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bırakınca insanlar o kaba doğru koştular ve: "Meshederek abdest alın! Meshederek abdest alın!" demeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların böyle dediğini işitince: "Yavaş olun!'' buyurdu. Sonra elini kabın içine soktu ve: "Sübhanallah!' dedi. Ardından: "Abdestinizi güzelce alın'' buyurdu. Gözlerimi alan zata yemin olsun ki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmakları arasından suyun fışkırmasını herkes gördü. Herkes abdestini alana kadar da elini kabın içinden çıkarmadı. --- Darimi, mukaddime (1/21).

 

 

 

iyas bin Seleme, babasından bildiriyor: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte bir gazveye çıktık. Öyle bir açlığa maruz kaldık ki bineklerimizden bazılarını kesmeye yeltendik. Ancak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emretti ve azıklarımızı bir araya getirdik. Bir yaygı sererek, insanlardan toplanmış olan bütün yiyecekleri üzerine koyduk. Ben az bir şey yükselerek toplanan yiyeceğin ne kadar olduğunu tahmin etmeye çalıştım. Toplanan yiyecek bir keçi kadar ancak vardı. Biz ise bin dört yüz kişiydik. Toplanan o yiyeceklerden doyana kadar yedik. Torbalarımızı da ağzına kadar doldurduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Abdest için su var mı?'' diye sorunca, adamın biri matarasında bulunan az bir suyu getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o suyu bir kaba boşalttı. Bin dört yüz kişi o suyla bolca dökerek abdest aldık. Daha sonra sekiz kişi daha geldi ve: ''Abdest için su var mı?'' diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Abdest için olan su bitti.'' buyurdu.

 

Lafız Nadr'ın lafzıdır. Müslim, Sahih'de Ahmed bin Yusuf'dan rivayet etmiştir.

 

 

 

ibn Abbas der ki: Hudeybiye dönüşü ashabından bazıları Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yiyeceklerimiz tükendi. insanların da binekleri var. Onlardan keselim de etlerinden yiyelim, yağlarından faydalanalım, derilerinden de ayakkabılar yapalım" dediler. Ömer bin el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu yapma! insanlarda fazladan bineğin bulunması daha iyi olur" diyerek buna itiraz etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yaygılarınızı ve abalarınızı yere serin'' buyurdu. Yaptıklarında: ''Yanında yiyecek bir şeyler veya azık kalanlar bunların üzerine koysun'' buyurdu. Toplanan yiyeceklere dua ettikten sonra da: "Torbalarınızı doldurun'' buyurdu. Herkes torbasını dilediği kadar yiyecekle doldurdu.

 

Hadisi Nafi' bin Cübeyr rivayet eder. Bunun lafzı ise ismail'e aittir. ibn Fuleyh rivayet ederken: "Musa bin Ukbe şöyle dedi ki aynısını Nafi' bin Cübeyr de bana anlattı" demiştir.

 

 

 

Abdullah bin Abbas bildiriyor: Hudeybiye anlaşmasının yapıldığı zamanlarda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklayınca ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bineklerimizden bazılarını kessek de etlerinden ve yağlarından yesek, suyundan çorba yapıp içsek! Yarın müşriklerle karşılaştığımızda daha dinç oluruz" dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Olmaz! Bunun yerine azıklarınızdan geriye kalanları bana getirin. Yere yaygıları serin ve üzerine azıklarınızdan arta kalanları koyun" buyurdu. Sonra toplanan yiyeceklerin bereketli olması için Allah'a dua etti. Sonrasında herkes iyice doyana kadar yedi ve geriye kalanlarla da azık torbalarını doldurdular.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Birkaç Defa Parmaklarının Arasından Su Çıkarıp Duasıyla Kuyu Suyunun Çoğalması ve Bunlardan Her Birinin Peygamberliğinin Açık Delillerinden Olması