DELAİLU NÜBÜVVE |
HUDEYBİYE UMRESİ |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye Kuyusu İçin Dua
Etmesi ve Bu Olayda Peygamberliğe Dair İşaretler
Bera der ki:
"Sizler fetih olarak Mekke'nin fethini kabul ediyorsunuz.
Mekke'nin fethi de bir fetihti,
ancak biz asıl fethi Hudeybiye günü yapılan Rıdvan biatı olarak görüyoruz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte bin dört yüz kişiydik.
Hudeybiye de bir kuyudur. Ancak biz kuyudaki suyu
çekip kullanınca içinde tek damla dahi su kalmadı. Bu durum Nebi'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ulaşınca gelip kuyunun kenarında oturdu. Sonra bir kap su istedi. O suyla
abdest aldı, ağzını çalkaladı, dua etti ve ağzındaki suyu kuyuya döktü. Az bir
bekledikten sonra da kuyu hem bize, hem de hayvanlarımıza istediğimiz kadar su
verdi."
Lafız Ubeydullah'ın lafzıdır. ibn Reca da rivayet ederken "Rıdvan biatı
olarak görüyoruz" kısmına kadar aynıyla zikretmiş, sonrasında ise şöyle
demiştir: "Bir kuyu olan Hudeybiye'ye gelip
konakladığımızda insanların kuyu suyunu çekip bitirdiğini, tek damla dahi
bırakmadığını gördük. Bu durum Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zikredildiğinde bir kova istedi ve bu kovayla kuyudan su çekti. Ardından
kovadan ağzına aldığı suyu kuyuya boşalttı ve Allah'a dua etti. Kuyunun suyu o
kadar çoğaldı ki bin dört yüz kişi olmamıza rağmen hem bize, hem de
bineklerimize yetti."
Buhari, Sahih'de Ubeydullah
bin Musa'dan ve ayrıca Züheyr bin Muaviye
kanalıyla Ebu ishak'tan
rivayet etmiştir.
İyas bin Seleme bin el-Ekva',
babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Hudeybiye'ye geldiğimizde bin dört yüz kişiydik. Hudeybiye kuyusunun yanında elli deve vardı ve suyu bu
develere bile yetmiyordu. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kuyunun kenarına oturdu ve dua etti
veya kuyunun içine tükürdü. Ardından kuyunun suyu yükselip taştı ve hem biz
içtik, hem de hayvanlarımızı içirdik."
Lafız Abdullah bin Reca'nın lafzıdır. Müslim, Sahih'de
başka bir kanalla ikrime bin Ammar'dan
rivayet etmiştir.
Urve bin ez-Zübeyr, hem Mervan bin el-Hakem, hem de Misver
bin Mahreme'den bildirir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
savaş için değil, sadece Kabe'yi ziyaret için yola çıkmıştı
... " Ravi söz konusu hadisi zikredip
şöyle devam eder:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanlar! Burada konaklayın!"
buyurunca, Müslümanlar: "Ey Allah'ın Resulü! Vadide insanların yanında
konaklayabileceği bir su yok" dediler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sadağından bir ok çıkardı. Bu oku ashabından bir adama verdi ve: "Şu
kuyulardan birine in ve oku dibine batır" buyurdu. Adam denileni yapınca
kuyudan su fışkırmaya başladı. Su o kadar çok oldu ki insanlar orada deve
sulamak için yerler bile yaptılar.
Ebu'l-Esved der ki: Urve,
Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hudeybiye'ye
çıkışını zikredip şöyle devam etti: Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yola çıkınca Kureyşliler
de Mekke'den çıktı. Beldah ile su kuyularına da ondan
önce vardılar ve orada konakladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) SÖZ
konusu bölgeye müşriklerin daha önce vardığını görünce Müslümanlarla Hudeybiye'de konakladı. Havalar da çok sıcaktı ve
konakladığı bölgede sadece bir kuyu vardı. Kalabalık olan Müslümanlar
susuzluktan yana sıkıntıya girince bazıları dibindeki suyu çıkarmak için
kuyunun içine indi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir kova su istedi. Getirilen sudan
abdest aldı ve ağzını çalkaladı. Ağzındaki suyu tekrar kova ya boşalttıktan
sonra kovadaki suyun kuyuya dökülmesini söyledi. Sonra sadağından bir ok
çıkarıp kuyuya attı ve Yüce Allah'a dua etti. Duadan sonra kuyudan su
fışkırmaya başladı. Kuyunun suyu o kadar çoğaldı ki kuyu kenarında oturarak
avuçlarıyla su almaya başladılar.
ibn ishak der ki: Alimlerden
bazılarının Eslem kabilesinden bazılarından naklen
bana bildirdiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
okunu kuyunun içine indiren kişi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kurbanlık develerine de bakan kişi olan Naciye bin Cündüb
el-Eslemi'dir. Alimlerden
bazıları da Bera bin Azib'in: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) okuyla kuyuya inen kişi bendim'' dediğini
söylemiştir.
Eslemliler Naciye'nin söylediğini iddia ettiği bazı beyitleri de
okurlar.
Söylediklerine göre
Naciye, kuyunun içinde insanlar için kovalara su doldururken Ensar'dan bir kız kovasıyla geldi ve şöyle dedi: "Ey
su dolduran adam! Benim kovayı da doldur Görüyorum ki insanlar seni övüyorlar
Hayırla zikredip yüceltiyorIar."
Kuyunun içinde insanlara
su dolduran Naciye de şu karşılığı verdi:
"Yemenli kız bildi
suyu benim doldurduğumu Naciye'dir benim adım
Hızla giden bir atın
göğsüne vurdum mu Derin bir yara açar kanını akıtırım."
Musa bin Ukbe ise kuyuya
inen kişinin Hallad bin Abbad
el-Gifari olduğunu söylemiştir. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendi sarığıyla onu kuyuya indirmiştir.
indikten sonra kuyunun suyu çoğalmış. Hallad
da verilen kovaları doldurup insanlara dağıtmıştır. Musa bin Ukbe ayrıca:
"Kuyuya inip kovaları dolduran kişinin Naciye bin Cündüb
el-Eslemi olduğu da söylenir" demiştir.
Musa bin Ukbe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konakladıktan sonra Müslümanlar: "Suyumuz
yok!" dediler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sadağından bir ok çıkardı. Bu okun
suyu olmayan kuyulardan birinin dibine saplanmasını söyledi. Ardından çıkan
suyla herkes su içti. Su o kadar çok oldu ki insanlar orada deve sulamak için
yerler bile yaptılar.
Musa bin Ukbe yine:
"Denildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kuyuya
kim iner?’‘ diye sorunca Hallad bin Abbad el-Gifari inmiştir"
demiş ve gerisini bir önceki gibi zikretmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: