DELAİLU NÜBÜVVE |
UHUD GAZVESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Yüce Allah'ın
Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Öldürmek İsteyen Gavres bin
Haris'ten Koruması ve O'nun Kıldığı Korku Namazı
Ebu Seleme bin
Abdirrahman bildiriyor: "Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabından olan Cabir bin Abdillah el-Ensari, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte Necd tarafında bir gazveye katılmıştı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönünce kendisi de onlarla birlikte geri
döndü. Ağaçları çok olan bir vadide iken öğle istirahatı zamanı geldi. Orada
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konakladı ve insanlar ağaçların gölgelerine
dağıldılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ağacın gölgesine indi
ve kılıcını ağaca astı."
Cabir şöyle devam etti:
Biz biraz uyuduktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi
çağırdı. Yanına gittiğimizde bedevi biri yanında oturuyordu. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle anlattı: ''Ben uyurken bu adam kılıcını çekti ve
uyandığımda bana: ‘‘Seni benden kim kurtaracak?’‘ dedi. Ben de: ‘‘Allah’‘
dedim. Adam bir daha: ‘‘Seni benden kim kurtaracak?’‘ dedi. Ben yine: ‘‘Allah’‘
dedim. Bunun üzerine adam kılıcı kınına geri soktu ve oturdu.'' Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedeviye bu yaptığından dolayı bir ceza vermedi.
Buhari bunu Sahih'te
Ebu'l-Yeman'dan 1 ve Müslim ise San'ani ve Ebu Bekr bin Ebi Şeybe'den rivayet
etmiştir. --- Buhari, megazi (31).
Cabir'in bildirdiğine
göre "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yerde konaklamak için indi ve
müslümanlar gölgelenmek için çokça dikenli olan ağaçların altına dağıldılar.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) silahını bir ağaca asmıştı. Bir bedevi gelip
kılıcı alarak kınından çekti ve Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yönelerek:
"Seni benden kim kurtaracak?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Allah'' karşılığını verdi. Bedevi iki veya üç defa: "Seni
benden kim kurtaracak?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her
defasında: "Allah'' diye karşılık verdi. Bunun üzerine bedevi kılıcını
kınına geri soktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabını çağırıp
bedevinin yaptığını anlattı. Bedevi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanında oturmuştu ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine bir
ceza vermemişti.
Katade aynı manada bir
şeyi zikrederdi ve: "Bedevilerden bir topluluk Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) suikast düzenlemek istediler ve bu bedeviyi,.
gönderdiler" deyip: "Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir
topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu"[Maide 11]
ayetini okurdu.
Buhari bunu Sahih'te
Mahmud'dan, Müslim ise Abd bin Humeyd'den, ikisi de Abdurrezzak'tan, Katade'nin
sözü olmadan rivayet etmiştir.
Cabir bin Abdillah
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yola çıktık ve
Zatü'r-Rika'ya geldik. Gölgesi olan bir ağacın yanına geldiğimiz zaman onu
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bırakırdık. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ağacın altındayken müşriklerden bir kişi geldi. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kılıcı ağaçta asılıydı. Adam kılıcı alıp kınından
çekerek: "Benden korkmuyor musun?" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hayır korkmuyorum" cevabını verince, adam:
"Seni benden kim kurtaracak?" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beni senden Allah korur" buyurdu.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı adamı tehdid edince adam
kılıcı kınına soktu ve tekrar ağaca astı. O sırada namaz için ezan okundu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir grup ile iki rekat namaz kıldı. Bu
grup geri çekildi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer grupla iki
rekat kıldı. Bu şekilde her iki grup ikişer rekat namaz kılarken Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört rekat kılmış oldu.
Müslim bunu Sahih'te Ebu
Bekr bin Ebi Şeybe'den rivayet etmiştir.
Buhari'nin Müsedded
kanalıyla Ebu Avane'den, onun Ebu Bişr'den bildirdiği ne göre adamın ismi
Gavres bin el-Haris'tir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada
Muharib Hasefe ile savaşmıştı.
Cabir der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nahl denilen yerde Muharib Hasefe ile savaşmıştı.
Yahudiler, Müslümanların bir açığını gördüler. Aralarından Gavres bin el-Haris,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başucuna gelerek kılıcını çekti ve:
"Seni benden kim kurtaracak?" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem):
"Allah"
karşılığını verince, kılıç adamın elinden yere düştü. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kılıcı alarak: "Seni benden kim kurtaracak?" dedi. Adam:
"Esirine iyilikle davranan biri ol" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Resulü
olduğuma şahitlik et" buyurdu. Adam: "Seninle savaşmayacağıma ve
seninle savaşanlarla olmayacağıma dair söz veriyorum" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı serbest bıraktı. Bu kişi kavmine
gelip: "Ben size insanların içinde en hayırlı olanın yanından geldim"
dedi. Namaz vakti olduğu zaman Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) korku namazı
kıldı. Müslümanlar iki guruba ayrılmıştı. Bir grup düşman karşısında, bir grup
ta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber namaz kılmaktaydı. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), beraberinde olanlarla iki rekat kıldıktan sonra,
bu grup geri çekilerek düşman karşısında olanların yerine geçtiler. Onlar da
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasına gelip iki rekat namaz
kıldılar. Bu şekilde ashab ikişer rekat, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise
dört rekat kılmıştır.
Salih bin Havvat,
Zatu'r-Rika savaşında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
korku namazı kılan bir kişiden naklediyor: Bir grup Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) arkasında saf tutarken başka bir grup düşmana doğru döndü ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ardında saf tutanlarla bir rekat
kıldıktan sonra ayaktadurdu, onlar namazlarını kendileri tamamlayıp ayrılarak
düşmana doğru döndüler. Sonra diğer grup geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onlarla da bir rekat kıldı, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
oturup kaldı ve onlar namazlarını tamamladılar. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) selam verdi.
Müslim bunu Sahih'te
Yahya bin Yahya'dan, Buhari ise Kuteybe kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.
Sehl bin Ebi Hasme der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) korkulu bir zamanda ashabına namaz
kıldırdı. Onları arkasında iki saf halinde durdurup önce hemen arkasında
bulunanlara, bir rekat kıldırdı, sonra ön saftakilerin ardındakiler de bir
rekat daha namaz kılıncaya kadar ayakta durdu, sonra arka saftakiler öne,
onların önündekiler de arkaya geçtiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunlara da bir rekat namaz kıldırıp arkasında bulunanlar bir
rekat daha namaz kılıncaya kadar oturduktan sonra selam verdi.
Müslim bunu Sahih'te
Ubeydullah bin Muaz'dan, Buhari ise Yahya elKattan kanalıyla Şu'be'den muhtasar
olarak rivayet etmiştir.
Buhari'nin Leys bin Sa'd
kanalıyla Hişam'dan, onun da Zeyd bin Eslem'den naklettiğine göre Kasım bin
Muhammed: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beni Enmar gazvesinde
korku namazı kıldı" dedi.
Salih bin Havvat'ın
bildirdiğine göre babası şöyle anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile beraber korku namazı kıldım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kıbleye dönünce bir grup ardında saf tuttu, bir grup ta düşmana doğru döndü.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ardındakilerle bir rekat kıldıktan
sonra ayakta durdu ve onlar bir rekat daha kılıp selam verdiler. Diğer grup
gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlarla da bir rekat kılarken
ilk grup düşmana doğru dönmüştü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikinci gruba bir rekat kıldırdıktan sonra oturdu ve diğerleri bir rekat daha
kılıp namazlarını tamamlayarak selam verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) konaklama yerinde iken sahabe, birkaç kadını esir aldılar. Esir alınan
kadınlar arasında güzel bir cariye vardı. Kocası onu çok seviyordu. Karısını
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) istemeye ve onu alıp götürmeye
veya bir adam öldürmeye ve hanımını almadan geri dönmeyeceğine yemin etti.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) akşam vakti rüzgarlı bir havada yoluna
devam edip bir vadide konakladı ve: "Bu gece bizi kim korur?" diye
sordu. Ammar bin Yasir ve Abbad bin Bişr kalkıp: "Biz seni koruruz, ey
Allah'ın Resulü!" dediler. Rüzgar devam edince Ammar ve Bişr vadinin
girişinde oturdular ve biri diğerine: "Gecenin ilkini mi yoksa sonunu mu
istersin?" diye sordu. Diğeri: "ilkini" deyince, Ammar bin Yasir
yattı, Abbad bin Bişr kalkıp namaz kılmaya başladı. Baskın yapmak isteyen Allah
düşmanı adam geldiğinde rüzgar susmuştu. Adam Abbad'ın karartısını görünce:
"Galiba bu ordunun nöbetçisidir"
diyerek ona bir ok attı. Abbad oku çıkarıp yere koyarak namazına devam etti.
Sonra adam başka bir ok daha attı ve ona isabet ettirdi. Abbad da oku çıkardı,
bir kenara koydu. Sonra adam üçüncü bir ok atıp isabet ettirdi. Abbad onu da çıkarıp
bir kenara koyarak rüku ve secdeye vardıktan sonra arkadaşını uyandırıp:
"Artık kalk otur, ben hareket edemeyecek hale geldim" dedi. Ammar bin
Yasir kalkınca ok atan adam ikisini bir arada gördü ve onların kendisini
tanıdıklarını anlayarak korkup kaçtı. Ammar: "Kardeşim; sana ilk oku
attığında neden beni uyandırmadın?" diye sorunca, Abbad: "Okumakta
olduğum Kehf Suresinin ortalarında idim. Onu bitirinceye kadar okumaya ara
vermek istemedim. Eğer Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana
emrettiği nöbeti zayi etme endişem olmasaydı adam canımı alsa bile namazı
bırakmazdım" cevabını verdi. Ensari'nin Umare bin Hazm olduğu da
söylenmiştir.
Bakıdi der ki: Bize göre
doğru olan Ensari'nin Abbad bin Bişr olmasıdır.
Cabir der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken sahabeden bir kişi bir kuş yavrusu
getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bakıyordu. Yavrunun anne ve
babası veya ikisinden birisi oraya doğru geldi. Kendini yavru yu tutan adamın
önüne attı. insanlar bu manzarayı görünce, hayret ettiler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Şu kuşun haline hayret mi
ediyorsunuz? Yavrusunu yakaladınız. O da yavrusuna olan merhametinden dolayı
kendini feda edip ortaya koydu. Allah'a yemin ederim ki, Rabbiniz, bu kuşun
yavrusuna olan merhametinden daha fazla size merhamet eder.''
Muhammed bin ishak
hanımı esir edilen bu adamın kıssasını Sadaka bin Yesar kanalıyla Akil bin
Cabir'den, o da Cabir bin Abdillah'tan: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile beraber Zatu'r-Rika gazvesine çıktığımızda müşriklerden bir adamın
hanımını ele geçirdik ... " şeklinde nakletmiş, ancak nöbet tutan iki
kişinin ismini vermemiştir.
Abdullah bin Ömer
anlatıyor: Necd'den önce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
bir gazveye katıldım. Düşmanla karşı karşıya geldiğimizde Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize namaz kıldırdı. Bizden bir grup onun ardında durup namaz
kılarken, başka bir grup düşmana doğru döndü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendisine uyanlarla bir rekat kıldıktan sonra, onlar düşmana karşı
duranların yerine geçip, diğerleri geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlara da bir rekat kıldırdı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam
verince diğerleri kalkıp kendi başlarına birer rekat kıldılar.
Buhari bunu Sahih'te
Ebu'l-Yeman'dan, Buhari ve Müslim ise Ma'mer kanalıyla Zühr'i"den rivayet
etmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Bu
Gazvede Gerçekleşen Mucizeler ve Cabir bin Abdillah elEnsari'nin Yavaş Giden
Devesinin Hızlanması