DELAİLU NÜBÜVVE |
UHUD GAZVESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Allah'ın; "Allah
seni insanlardan korur"[Maide 67] Ayetinde Vaad Ettiği Üzere Uhud Günü İki
Meleğin Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Namına Savaşıp Onu Öldürülmekten
Koruması
Sa'd bin Ebi Vakkas
der ki: "Uhud günü Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sağında ve solunda beyaz elbiseli iki kişinin şiddetli bir şekilde savaşıp Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) koruduğunu gördüm. Bu kişileri ne daha
önce, ne de sonra görmedim."--- Buhari, megazi 18(4054) ve Müslim, fadail43 (10).
Aynı hadis başka bir
kanalla yine Sa'd bin Ebi Vakkas'tan nakledilmiştir. Buhari
bu hadisi Sahih'te Abdülaziz bin Abdillah kanalıyla
İbrahim bin Sa'd'dan, Müslim ise ishak bin Mansur'dan
rivayet etmiştir.
Sa'd bin Ebi Vakkas
der ki: "Uhud günü Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sağında ve solunda, ne daha önce, ne sonra görmediğim beyaz elbiseli iki kişi
gördüm." -Sa'd, bu
sözüyle Cibril ve Mikail'i kasdetmiştir.-
Müslim bu hadisi Sahih'te
Ebu Bekr bin Ebi Şeybe'den, Buhari ise ishak bin İbrahim el-Hanzali
kanalıyla Muhammed bin Bişr'den rivayet etmiştir. ---
Müslim, fadail 10 (46) ve Buhari,
libas 77(24).
Mücahid der ki: "Melekler ne o gün, ne daha önce, ne de sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namına savaşmamıştır. Sadece Bedir günü
savaşmışlardır." Mücahid bu sözüyle Uhud günü sahabeden bazılarının Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
emrine itaat etmemeleri ve sabretmemeleri sebebiyle, meleklerin yardım için
savaşmadığını kasdetmiştir.
Vakıdi hocalarından şöyle nakleder: "İnananlara: ‘‘Rabbinizin
size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mi?’‘ diyordun.
Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz
size, nişanlı beş bin melekle imdat edecektir" ayetinden kastedilen şudur:
Müslümanlar o gün sabretmedi ve Allah'a karşı gelmekten sakınmadı diye onlara
yardım gönderilmedi.
Urve bin ez-Zübeyr der ki: Yüce Allah,
sabır ve takvalarına karşılık Müslümanları beşbin
seçkin melekle destekleyeceğini vaad etmiş ve bunu da
yapmıştı, Ancak müslümanlar Allah Resulü'nün emrini
dinlemeyip safları terk edince, tepedeki okçular da dünyalık uğruna yerlerinden
ayrılınca meleklerin yardımı kesildi. Yüce Allah da bu konuda: "And olsun ki, Allah, size verdiği sözde durdu. Onun izniyle
kafirleri kırıp biçiyordunuz, ama Allah size
arzuladığınız zaferi gösterdikten sonra gevşeyip bu hususta çekiştiniz ve isyan
ettiniz. Sizden kimi dünyayı, kimi ahireti istiyordu;
derken denemek için Allah sizi geri çevirip bozguna uğrattı
... "[Al-i İmran 152] buyurdu. Yüce Allah, ifade ettiği gibi
Müslümanlara yardım sözünü tutmuş ve başta onları üstün çıkarmıştı. Ancak
verilen emirlere isyan ettiklerinde savaşı aleyhlerine çevirdi.''
Umeyr bin ishak der ki: Uhud günü müslümanlar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
etrafından dağılınca, Sa'd onun önünde ok atıyordu.
Bir genç de ona ok uzatıp duruyordu. Bir ok attı mı, gider aynı oku ona getirir
ve: "Ey Ebu ishak! Haydi
at" derdi. Savaştan sonra bu gencin kim olduğunu görmek istediler. Ne onu
gördüler, ne de tanıyabildiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: