DELAİLU NÜBÜVVE |
UHUD GAZVESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Uhud Günü Müslümanların
ve Müşriklerin Sayısı
Yüce Allah şöyle
buyurdu: "Sen inananları savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere,
erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitir ve bilir. Sizden iki takım bozulup
geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a
güvensinler."[Al-i İmran 121-122] "Ey
müslümanlar! Münafıklar hakkında iki fırka olmanız da niye? Allah onları,
yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. Allah'ın saptırdığını siz mi yola
getirmek istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimseye sen hiç yol
bulamayacaksın." [Nisa 88]
ibn Şihab, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud'a çıkışını anlatırken şöyle dedi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine ile Uhud arasındaki Şavt denilen
yerdeyken, Abdullah bin Ubey, ordunun yaklaşık üçte biriyle geri dönünce Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı yedi yüz kişiyle yola devam ettiler.
Kureyş de üç bin kişiyle savaşa hazırlandı. Yanlarında iki yüz de at vardı ve
onları yedekte tutuyorlardı. Atlıların sağ kanadının başına Halid bin
el-Velid'i, sol kanada da ikrime bin Ebu Cehl'i geçirmişlerdi.
Yakub bin Süfyan bu
kıssayı aynı isnadla bazı lafız değişikliğiyle nakletmiş ve şöyle demiştir:
"O gün müslümanlar dört yüz kişiye yakındı. Müşrikler de üç bine yakındı.
Zühri"den naklen meşhur olan, sahabenin dört yüz kişi olduğu şeklinde olsa
da ilk rivayet megazi alimlerince daha makbul
sayılmıştır.
Urve der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bin kişiyle yola çıktı.
Müşrikler ise üç bin kişiydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud'da
konaklayınca Abdullah bin Ubey üç yüz kişiyle geri döndü. Böylece Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında yedi yüz kişi kaldı." Sonra Urve,
Ka'b bin Malik'in, müslümanların sayısını ve müşriklerin sayısının daha çok
olduğunu belirten şiirini Musa bin Ukbe'den daha geniş bir şekilde zikretti.
Urve der ki: Abdullah
bin Ubey, üç yüz kişiyle geri dönünce Müslümanlardan iki grup pişman oldular ve
neredeyse birbirleriyle çarpışacaklardı. Bunlar Beni Harise ile Beni Seleme
kabileleri idi.
Cabir bin Abdillah'ın
bildirdiğine göre, "İki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah
onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler"[Al-i İmran 122]
ayeti, Haris oğulları ve Seleme oğulları hakkında inmiştir. Yüce Allah'ın bu
ayette: "... Oysa Allah onların dostu idi ...''[Al-i İmran 122]
buyurmasından dolayı bu ayetin inmemiş olmasını istemezdim.
Buhari bu hadisi
Sahih'te Ali bin Abdillah ve başkası kanalıyla Süfyan'dan ve Müslim ise ishak
bin Raheveyh ve başkası kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir. --- Buhari,
megazi 18(4051) ve Müslim, Fadail 171 (1948).
Zeyd bin Sabit
anlatıyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Uhud savaşına
çıkanlardan bazıları geri dönmüşlerdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabı bu dönenler konusunda iki gruba ayrıldılar. Bir grup onlar hakkında:
"Onları
öldürelim" derken, diğer grup: "Hayır, öldürmeyelim" diyordu.
Yüce Allah bu konuda: "Münafıklar hakkında iki fırka olmanız da niye?
Allah onları, yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. Allah'ın saptırdığını
siz mi yola getirmek istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimseye sen hiç yol
bulamayacaksın"[Nisa 88] ayetini indirince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Medine, ateşin gümüşteki kiri temizlemesi gibi kirli ve pis
olanı dışarıda bırakır" buyurdu.
Buhari bu hadisi
Sahih'te Ebu'l-Velid'den ve Müslim ise başka bir yolla Şu'be'den rivayet
etmiştir. --- Buhari, megazi 17(4050) ve Müslim, hac 88(490).
Mücahid: "Allah
inananları sizin durumunuzda bırakacak değildir, temizi pisten ayıracaktır.
Allah size gaybı bildirecek değildir ... "[Al-i İmran 179] ayetini
açıklarken: "Allah, Uhud günü münafığı müminden ayırmıştır" dedi. ---
Taberi, Tefsir 7 (424/425).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Uhud'a
Gidiş ve Müslümanlarla Müşrikler Arasındaki Savaşın Başlaması