DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KATILDIĞI GAZVELER VE GÖNDERDİĞİ
ASKERİ BİRLİKLER BÜYÜK BEDİR SAVAŞI |
Beni Kaynuka Gazvesi
Vakıdi'nin bildirdiğine
göre bu gazve, hicretin yirminci ayı olan Şevval ayının ortasında cumartesi
günü başlamış ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kaynuka' oğullarını
Zilkade ayına kadar muhasara etmiştir. Allah en doğrusunu bilir.
ibn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir'de Kureyş'e karşı galip
geldikten sonra Medine'ye döndüğünde bütün Yahudileri Beni Kaynuka' çarşısında
toplayıp: "Ey Yahudi topluluğu! Yüce Allah, Kureyş'lilerin başına
getirdiği şeyi başınıza getirmeden Müslüman olun" dedi. Onlar:
"Ey Muhammed!
Kureyş'lilerden savaşmayı bilmeyen birkaç kişiyi öldürmen seni aldatmasın.
Vallahi! Bizimle savaşacak olursan bizim nasıl kişiler olduğumuzu ve bizim
gibisiyle daha karşılaşmamış olduğunu bilirsin" dediler. Bunun üzerine
Yüce Allah: "İnkar edenlere: ‘‘Yenileceksiniz, toplanıp cehenneme
sürüleceksiniz, orası ne kötü döşektir’‘ de. Karşı karşıya gelen iki topluluğun
durumlarında sizin için ayet vardır; biri Allah yolunda savaşanlardır, diğeri
inkarcılardır ki, bunlar karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli
görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Bunda görebilenler için
ibret vardır"[Al-i İmran 12, 13] ayetlerini indirdi.
Asım bin Ömer bin
Katade'nin bildirdiğine göre yahudilerden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile anlaşmayı ilk bozanlar ve Bedir ile Uhud arasında savaşanlar Beni
Kaynuka' kabilesidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları kuşatınca
hükmüne razı oldular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları ele
geçirince Abdullah bin Ubey bin Selul Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek: "Ey Muhammed! Anlaşmalı olduğum kişilere ihsanda
bulun" dedi. Beni Kaynuka, Hazreclilerle anlaşmalıydı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) cevap vermeyince yine:
"Ey Muhammed!
Anlaşmalı olduğum kişilere ihsanda bulun" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ondan yüz çevirince bu sefer elini Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zırhının cebine soktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Beni
bırak" dedi ve o kadar kızdı ki bu, yüzünden belli oldu. ibn Selul:
"Vallahi; dört yüz zırhsız, üç yüz zırhlı olan anlaşmalılarıma ihsanda
bulunmadan bırakmam. Onlar beni, beyaz ve siyah herkese karşı korumuşlardır.
Sen ise onları bir sabahta öldürüp yok etmek istiyorsun. Şüphesiz ben
musibetlerin meydana gelmesinden korkuyorum" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlar senindir" buyurdu.
Ubade bin el-Velid bin
Ubade bin es-Samit şöyle dedi: "Kaynuka' oğulları, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile savaştığı zaman, Abdullah bin Ubey bin Selul onlara
yardımcı olmak için çalışmıştı. Ubade bin es-Samit Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gidip, Allah ve Resulü'nü dost kabul ederek Yahudilerden uzak
durmuştu. Ubade, Avf bin el-Hazrec kabilesinden idi. Onun da, Abdullah bin Ubey
gibi Yahudilerden dostları vardı. Ama onların hepsini terk edip Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dost edinerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben
Allah'ı, Resulullah'ı ve müminleri dost ediniyorum. O kafirlerden olan
dostlarımı bırakıp Allah ve Resulü'nü dost ediniyorum" dedi. "Ey
inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin
dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır.
Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.", " ...
Şüphesiz Allah taraftarları galiplerin ta kendileridir"[Maide 51-56] ayetleri
Ubade bin es-Samit ve Abdullah bin Ubey hakkında nazil olmuştur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Beni
Nadir Gazvesi ve Bu Gazvede Peygamberliğe Dair İşaretler