DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KATILDIĞI GAZVELER VE GÖNDERDİĞİ
ASKERİ BİRLİKLER BÜYÜK BEDİR SAVAŞI |
Ebu Süfyan'ın
Müslümanlara Baskın Yapmak İçin Yola Çıkması -Sevik Gazvesi-
ibn ishak, bu gazvenin
Bedir'den iki ay sonra Zilhicce ayında olduğunu söylemiştir.
ibn Şihab der ki:
Kureyş'in ileri gelenleri Bedir'de öldürülünce Ebu Süfyan Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile savaşmadan ve hurmalık ve ekinlerini yakmadan
başına su değdirmemeyi, yıkanmamayı ve ailesine yaklaşmamayı adadı. Bunun
üzerine otuz süvari ile birlikte yeminini yerine getirmek için korka korka yola
çıktı. insanların bazısı onun yola çıkış sebebinin sadece yeminini yerine
getirmiş olmak olduğunu söylemiştir. Medine'nin Nebt denilen bir dağında
konaklayıp, arkadaşlarından bir veya iki kişiyi göndererek Medine'nin en yakın
hurmalıklarını yakmalarını söyledi. Gidenler bir hurmalığı yakıp geri döndüler
ve Ebu Süfyan da adamlarıyla beraber hızlıca Mekke'ye kaçtı.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Müslümanlarla beraber yola çıkıp Karkaratü'l-Kudr'e kadar
peşlerinden gitti. Ancak onlara yetişemeyince geri döndü.
Urve der ki: Müşrikler,
liderleri öldürülmüş bir şekilde Bedir'den döndükten sonra Ebu Süfyan bin Harb,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile savaşmadan başına su değdirmemeyi,
yıkanmamayı ve ailesine yaklaşmamayı adadı. istediği sayıda insanı etrafında
toplayamayınca otuz süvariyle yeminini yerine getirmek için yola çıktı. Bir
evde konaklayıp Urayd ve etrafındaki hurmalıkları yaktılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve müslümanlar yardıma çağrılınca bineklerine
binip peşlerine düştüler. Ebu Süfyan ve adamları yüklerini hafifletmek için
azıklarını bıraktılar. Ebu Süfyan'la yapılan bu gazveye Sevik gazvesi denilmiştir.
ibn ishak der ki:
"Ebu Süfyan, Sevik gazvesine Zilhicce ayında çıkmıştır."
Ubeydullah bin Ka'b bin
Malik der ki: Ebu Süfyan, Mekke'ye döndüğü zaman, Kureyş ordusu da hezimete
uğramış bir şekilde dönünce, Ebu Süfyan, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
savaşmadan cünüplükten yıkanmamayı adadı. Kureyşlilerden iki yüz süvariyle
yeminini yerine getirmek için yola çıktı ve yüksek yerlerden yola devam etti.
Medine'den bir berid ya da buna yakın bir mesafe ötede Seyb denilen bir dağa
doğru kazılmış bir çukurun başına gelip durdu. Sonra geceleyin yola çıktı ve
gece karanlığı içinde Beni Nadir'e gelip Huyey bin Ahtab'a uğrayarak kapısını
çaldı. Huyey, korktuğu için kapısını açmayınca, oradan ayrılarak Sellam bin
Mişkem'e doğru gitti. Sellam, o zaman Beni Nadir'in lideri ve ihtiyaç anında
kullanılmak üzere topladıkları mallarının bakıcısı idi. Ondan izin isteyince o
da izin verdi. Ona yedirip içirdikten sonra halkın haberlerine dair gizledikleri
sırları ona bildirdi. Sonra gecenin sonlarına doğru çıkıp arkadaşlarına gitti.
Kureyş'ten bazı adamları Medine'ye gönderdi. Onlar da oraya yakın bir yere
geldiler ve bir hurmalıktaki bazı hurma ağaçlarını yaktılar. Orada Ensar'dan
bir adamı ve onun bir müttefikini kendilerine mahsus ekili bir tarlada bulunca
öldürdüler. Sonra dönüp oradan ayrıldılar. Medine halkı durumlarını etrafa
bildirdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları
aramaya çıkıp Karkaratü'l-Kedre ulaştı. Sonra geri döndü. Ebu Süfyan ve
adamları kaçıp kurtulmuşlardı.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı orada birçok azık buldular. Müşrikler
yüklerini hafifletip kaçabilmek için oraya bırakmışlardı. Müslümanlar: "Ey
Allah'ın Resulü! Bunun bizim için bir gazve olmasını arzulamıyor musun?"
diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' cevabını verdi.
ibn ishak daha sonra Ebu Süfyan'ın okuduğu şiiri ve Ka'b bin Malik'in ona
verdiği cevabı da aktarmıştır.
Ebu Süfyan'a karşı
yapılan bu gazveye Sevik gazvesi denmesinin sebebi, müşriklerin bıraktıkları
azıklarında bolca sevik olmasıdır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Gatafan
Gazvesi ve Bu Olayda Peygamberliğe Dair İşaretler