DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) KATILDIĞI GAZVELER VE GÖNDERDİĞİ ASKERİ BİRLİKLER BÜYÜK BEDİR SAVAŞI

 

Gatafan Gazvesi ve Bu Olayda Peygamberliğe Dair İşaretler

 

ibn ishak der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sevik gazvesinden dönünce, Zilhicce ve Muharrem aylarını Medine'de geçirdi. Sonra Gatafanlıların üzerine yürümek için yola çıktı. Safer ayının tamamını veya çoğunu Necd'de geçirdikten sonra hiçbir düşmanla karşılaşmadan Medine'ye geri döndü.

 

 

 

Vakıdi der ki: "Gatafan gazvesi, hicretten yirmi beş ay sonra Rebiulevvel ayında gerçekleşti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Rebiulevvel ayının on ikisinde Perşembe günü yola çıktı ve on bir gün sonra geri döndü."

 

 

 

Abdullah bin Ebi Bekr anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gatafan kabilesinin Sa'lebe bin Muharib oğullarından bir grubun Zi Emer mıntıkasında Medine çevresine baskın yapmak için toplandıklarını öğrendi. Bu baskını düzenleyenler arasında Du'sur bin el-Haris bin Muharib de vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu Müslümanlarla görüşüp konuştuktan sonra, aralarında atlılar da bulunan dört yüz elli kişilik bir kuvvetle yola çıktı."

Ravi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yola çıkışını anlattıktan sonra şöyle devam etti: Bedeviler dağlara kaçınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zu Emer'de konakladı ve şiddetli bir yağmura yakalandılar. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elbiseleri sırılsıklam ıslanınca oradaki bir ağacın altına gidip durarak elbiselerini kurutmak için ağacın dallarına serdi. Bunu gören bedeviler liderleri olan Du'sur'a: "Muhammed'i öldürmen için fırsat doğdu. O, ashabından uzakta. Ashabından yardım istese bile onlar yetişene kadar kendisini öldürürsün" dediler. Du'sur elindeki parlak kılıcıyla yola çıkarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelerek kılıcını çekip: "Ey Muhammed! Bugün seni bana karşı kim korur?'' diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah korur" cevabını verdi. O anda Cibril, adamın göğsüne bir yumruk vurdu ve elindeki kılıcı yere düşürdü. Düşen kılıcı alan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona: "Ya seni bana karşı kim koruyacak?" diye sorunca adam: ''Hiç kimse koruyamaz. Şahadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed de Allah'ın Resulüdür. Vallahi artık ebediyen düşmanlarının arasına katılmayacağım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de kılıcını ona geri verdi. Adam, arkadaşlarının yanına döndüğünde ona: "Verdiğin söz nerede! Kılıç sende olduğu halde seni yendi" dediler. O şöyle karşılık verdi: "Ben de öyle düşünüyordum, ancak baktım ki uzun boylu bir adam göğsüme yumruk vurdu. O yumruğun tesirini sırtımda hissettim. Bu yüzden vuranın melek olduğunu anladım. Ben de Muhammed'in Allah Resulü olduğuna şahitlik ederim. Vallahi ona karşı duran hiçbir topluluğun arasına girmeyeceğim.'' Böyle dedikten sonra kavmini İslam'a davet etti. Bunun üzerine Allah, şu ayeti indirdi: "Ey inananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu.''[Maide 11] Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu gazvede on bir gün Medine'den uzak kalmış ve yerine Osman bin Affan'ı bırakmıştı.

 

 

 

Vakıdi de aynı şeyi söylemiştir. Zaturrika gazvesinde, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başucunda duran bedeviyle ilgili başka bir kıssa anlatmıştır. Eğer Vakıdi bu kıssayla ilgili naklettiğini iyi hıfzetmişse, bu kıssalar birbirinden ayrı kıssalar olabilir. Allah en doğrusunu bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Zü Karad Gazvesi