DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBER

OLARAK GÖNDERİLİŞİNE DAİR BÖLÜMLER

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'nin Vefatından Sonra Medine'ye Hicret Etmeden Önce Ebu Bekr es-Sıddik'in Kızı Hz. Aişe ve Sevde Binti Zem'a ile Evlenmesi; Rüyasında Hz. Aişe'nin Suretini ve Onun Eşi Olduğunu Görmesi

 

Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice vefat ettikten sonra Mekke'den çıkarılmadan önce ben altı veya yedi yaşında iken benimle nikahlandı. Medine'ye geldikten sonra ben arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken bazı kadınlar yanıma geldi. Onlar saçlarımı yıkayıp üstümü başımı düzelttiler. Sonra da beni Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürdüler. O zaman da dokuz yaşında idim.

 

 

 

Hişam bin Urve'nin babasından bildirdiğine göre Hz. Aişe, altı yaşında iken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile nikahlanmış, dokuz yaşında iken de onunla gerdeğe girmiş ve kendisiyle dokuz yıl kalmış(yaşamış)tır. --- Müslim, Sahih 2 (1039).

 

 

 

Hişam bin Urve, babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'nin vefatından üç yıl sonra Hz. Aişe ile nikahlandı. O zaman Hz. Aişe altı yaşında idi. Hz. Aişe dokuz yaşında iken de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Onunla gerdeğe girdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman ise Hz. Aişe on sekiz yaşında idi." --- Müslim, Sahih 2 (1039).

 

 

 

Hişam bin Urve, babasından bildiriyor: "Hz. Hatice, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye hicret etmeden üç yıl önce vefat etti. Hz. Hatice'nin vefatından iki yıl veya buna yakın bir zaman sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altı yaşında olan Hz. Aişe ile nikahlandı. Dokuz yaşında iken de onunla zifafa girdi.'' --- Müslim, Sahih 2 (1038, 1039).

 

Buhari, Sahih'de bunu bu kanalla mürsel olarak rivayet etmiştir.

 

 

 

Hz. Aişe der ki: (Evlenmeden önce) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''İki defa seni rüyamda gördüm. Adamın biri seni bir ipek parçası üzerinde taşıyor ve: ‘‘Bu senin hanımındır’‘ diyordu'' buyurunca: "Şayet bu rüya Yüce Allah'tan ise bunu gerçekleştirecektir" demiştim.

Buhari ve Müslim, Sahih'de farklı kanallarla Hişam bin Urve'den rivayet etmişlerdir.

 

 

 

Hz. Aişe der ki: "Hatice binti Huveylid vefat edince Havle binti Hakim, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: ‘‘Ey Allah'ın Resulü! Neden evlenmiyorsun?’‘ dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kiminle?’‘ diye sorunca,

 

Havle: ‘‘istersen bakire, istersen de dul biriyle’‘ dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bakire olan kim? DuL olan kim?’‘ diye sorunca, Havle: ‘‘Bakire olan insanlar içinde en çok sevdiğin kişinin kızı olan Aişe binti Ebi Bekr'dir. Dul olan ise sana iman edip sana tabi olan Sevde binti Zem'a'dır’‘ dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Benim adıma onlarla konuş’‘ buyurdu.

 

Havle şöyle devam etti: (Aişe'nin annesi) Ümmü Ruman'ın yanına geldim ve: "Ey Ümmü Ruman! Yüce Allah sizlere ne çok hayırlar ve bereketler ihsan ediyor'' dedim. Ümmü Ruman: ''Neden?'' diye sorunca: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), evlenmek için Aişe'yi düşünüyor" karşılığını verdim. Ümmü Ruman da: ''O zaman bekle, Ebu Bekr birazdan gelecek" dedi. Ebu Bekr gelince Havle olayı ona da bahsetti. Ebu Bekr: "Kız kardeşinin kızıyken onunla evlenebilir mi?'' diye sorunca: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda: ‘‘Ben onun kardeşiyim, o da benim kardeşim. Kızı da benimle evlenebilir’‘ buyurdu" dedim.

 

Ebu Bekr kalkıp gidince Ümmü Ruman bana: "Mut'im b, Adiy onu oğlu için istemişti. Vallahi Ebu Bekr şimdiye kadar ne söz verdiyse yerine getirmiştir" dedi. Sonra Ebu Bekr, Mut'im'e gidip: "Bu kız (Aişe'yi oğlunla evlendirme) hakkında ne diyorsun?" dedi. Mut'im karısına doğru dönerek: ''Bu konuda ne diyorsun?" diye sordu. Karısı Ebu Bekr'e doğru dönerek: ''Eğer oğlumuzu senin kızınla evlendirirsek onu da kendi dinine sokarsın" dedi. Bunun üzerine Ebu Bekr, Mut'im'e doğru dönerek: "Bu konuda sen diyorsun?" diye sordu. O da: "Ne dediğini işittin" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu Bekr vermiş olduğu sözden dönme gibi bir durumu olmadığından vicdanı rahat bir şekilde geri geldi ve bana: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyle, gelsin" dedi. Nebi de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip onunla nikah kıydı."

 

Sonrasını Havle şöyle anlatır: Daha sonra Sevde binti Zem'a'nın yanına gittim. Babası yaşlı biriydi ve hacca gidemiyordu. Cahiliye insanlarının selamı ile onu: "Hayırlı sabahlar" şeklinde selamladım. Bana: "Sen kimsin?" diye sorunca: "Havle binti Hakim'im" karşılığını verdim. Babası beni gereği gibi karşılayıp söylemesi gerekenleri söyledi. Ona: "Muhammed bin Abdillah bin Abdilmuttalib, Sevde binti Zem'a'ya talip oluyor" dediğimde: "Bize yakışan değerli biri!" karşılığını verdi ve: "Peki Sevde bu konuda ne diyor?" diye sordu. Ben: "O da istiyor" karşılığını verdiğimde: "O zaman Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyle, gelsin" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip onunla nikah kıydı. Abd bin Zem'a ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sevde ile evlendiği için gelip başına toprak saçmaya başladı. Müslüman olduktan sonra da: "Ömrüme yemin olsun ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sevde binti Zem'a ile evlendi diye başıma toprak saçarken sapıklık içinde idim'' dedi.

Lafız Ebu'l-Abbas'ın lafzıdır.

 

--- Buhari, ta'bir 21 (7012) Bakın: Heysemi, Mecma'uz-zevaid (9/1889, 1890).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kendini Arap Kabilelerine Arz Etmesi; Rabbinin Risaletini Tebliğ Ederken Gördüğü Eziyetler; Yüce Allah'ın Medine Ahalisinden Olan Ensar'ı Onun Vesilesiyle İkrama Mazhar Kılması; Dinini Aziz ve Üstün Kılması Yönünden Peygamberine Mucize ile İkramda Bulunması