DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLİŞİNE DAİR BÖLÜMLER |
Cinin, Dostuna Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Peygamber Olarak Gönderileceğini Haber
Vermesi ve Kişinin Görmediği Birisinden Sesler İşitmesi
Abdullah bin Ömer
anlatıyor: (Babam) Ömer ne zaman: "Zannedersem şu şöyledir!" dese
mutlaka zannettiği gibi çıkardı. Ömer bir defasında oturmuşken oradan güzel bir
adam geçti. Ömer: "Zannım beni yanıittı" veya: "Bu adam
Cahiliye'deki dini üzerindedir" veya: "Bu adam Cahiliye'de kavminin
kahiniydi" dedi. Sonra: "Adamı bana getirin!" diye emir verdi.
Adam Ömer'in yanına getirildiğinde Ömer ona kendisi hakkında düşündüğünü
söyledi. Bunun üzerine adam: "Bir müslümanın bugün karşılanış şeklini daha
önce hiç görmedim!" dedi. Ömer ise: "Andolsun ki bunu
söyleyeceksin!" diye çıkıştı. Adam: "Cahiliye'de ben onların
kahiniydim" dedi.
Ömer: "Peki cininin
sana haber verdiği şeyler arasında en çok seni hayrete düşüren şey neydi?"
diye sorunca, adam şöyle dedi: "Bir gün çarşıdayken korku içinde bir cin
geldi ve:
"Sen cinleri ve
onların kaygılarını Kaygılarından sonra ümitsizliğini
Kulak hırsızlığından
sonra da ümitsizliğini Sırtlarında ince çullar olan genç develerle
yakalanmalarını görmedin mi?’‘ dedi."
Hz. Ömer: "Adam
doğru söylüyor! Zira müşriklerin putları yanında uyurken adamın biri bir
buzağıyla geldi ve onu orada kesti. O esnada biri, daha önce böyle şiddetlisini
hiç işitmediğim şöyle bir çığlık attı: ‘‘Ey Celih! Yakın bir zamanda, fasih
konuşan bir adam, "La ilahe illallah" diyecek!’‘ Orada bulunanlar
sese doğru yöneldiler. Ben de: ‘‘Bunun arkasında ne var öğrenmeden buradan
ayrılmayacağım!’‘ dedim. Sonra bir daha: ‘‘Ey Celih! Muvaffak olmuş bir iş,
yakın bir zamanda, fasih konuşan bir adam, "La ilahe illallah"
diyecek!’‘ diye seslendi. Ben yine: ‘‘Bunun arkasında ne var öğrenmeden buradan
ayrılmayacağım!’‘ dedim. Sonra bir daha: ‘‘Ey Celih! Yakın bir zamanda, fasih
konuşan bir adam, "La ilahe illallah" diyecek!’‘ diye seslendi. Hemen
ayağa kalktım. Ancak fazla bir zaman geçmedi ki: ‘‘Bu bir peygambere
işarettir’‘ denilmeye başlandı."
Buhari, Sahih'de Yahya
bin Süleyman kanalıyla ibn Vehb'den bu şekilde rivayet etmiştir.
--- Buhari,
menakibu'l-ensar 35 (3866).
Yahya bin Süleyman bir
önceki hadisin aynısını aktarmıştır. Bu haberin zahirine göre kesilen buzağıdan
gelen sesi işiten Ömer'in kendisidir. Ömer'in Müslümanlığından sonra çığlığı
atan kişinin buzağı olduğu kendisinden gelen zayıf bir rivayettir. Bu konudaki
diğer rivayetler ise kahinin kendi rüyasını ve kendisinin işitmiş olduğu sesi
Ömer'e anlatmış olduğuna delalet etmektedir. Doğrusunu da Allah bilir.
ibn Ömer der ki: Hz.
Ömer otururken bir adam gördü ve: "Ben bir perim olmadığı halde son derece
ferasetli birisi idim. Şu adam, fala bakan ve geleceğe ait tahminlerde bulunan
birisi değil miydi! Onu bana çağırın" dedi ve adamı çağırdılar. Ömer:
"Nereden geliyorsun?" diye sorunca, adam: "Şam'dan" diye
cevap verdi. Ömer: "Nereye gidiyorsun?" diye sorunca: "Şu Beyt'e
gitmek istiyorum. Sana gelmeden de yola çıkmayacaktım" karşılığını verdi.
Ömer: "Sana soracağım bir şeyi bana söyler misin?" deyince, adam:
"Evet
söylerim" cevabını verdi. Ömer: "Sen kahinlik eden biri değil
miydin?" deyince, adam: "Evet" karşılığını verdi. Bunun üzerine
Ömer: "O zaman gördüğün bir şeyi bana anlat" deyince, adam şöyle
anlattı: "Bir gece ben bir vadide iken: ‘‘Ey Celih! Muvaffak olmuş bir
haber, yakın bir zamanda, fasih konuşan bir adam, "La ilahe illallah"
diyecek! Cinlerin ümitsiz kalışlarına, insanların üzüntüye kapılmasına, atlara
ve çullarına yemin olsun’‘ diye bir ses işittim. Kendi kendime: ‘‘Bu da kimdir?
Bu cinlerin ümitlerini kesen bir haberdir. insanlarda bundan üzüntüye
kapılmışlardır. Bu haberde atlar (harbe) teşvik edilmişlerdir’‘ dedim.
Üzerinden daha bir yıl geçmemişti ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
peygamber olarak gönderildi."
ibn Miskin el-Ensari
anlatıyor: Bir gün Ömer bin el-Hattab otururken oradan bir adam geçti ve Ömer
yanındakilere: "Zannımca bu adam Cahiliye döneminde kahin idi" dedi.
Sonra onu çağırması için birini gönderdi. Adam gelince Ömer: "Allah için
söyle, sen Cahiliye döneminde kahin miydin?" dedi. Adam: "Ey
müminlerin emiri! Yüce Allah İslam'ı getirmişken Cahiliye döneminden bize
ne!" dedi. Ömer yine: "Allah için söyle, sen Cahiliye döneminde kahin
miydin?" dedi. Adam: "Evet" cevabını verince, Ömer: "Peki
cininin sana haber verdiği şeyler arasında en çok seni hayrete düşüren şey
neydi?" diye sordu. Bunun üzerine adam şu karşılığı verdi: "Bir gün
ben otururken bana: ‘‘Sen şeytanları ve onların kaygılarını, kulak
hırsızlığından sonra ümitsizliğini ve sırtlarında ince çullar olan genç
develerle yakalanmalarını görmedin mi?’‘ dedi," Ömer: "Allahu
ekber" deyince, adam şöyle devam etti: "Mekke'ye geldiğimde adamın
biri putlardan birinin yanında bir buzağı kesmekteydi. Ben de belki etten bir
şeyler alırım ümidiyle yanında durdum. Adam buzağıyı kesince buzağının içinden
bir ses: ‘‘Ey Zerih analisi! Muvaffak olmuş bir iş, yakın bir zamanda, fasih
konuşan bir adam,
"La ilahe
illallah" diyecek!’‘ diye seslendi. Bunun üzerine omurgam yerinden oynamış
ve düşmüştüm."
Mücahid der ki: Gıfar
oğulları bir buzağıyı putlarından birine kesmek için getirmişlerdi. Buzağı
(kesilmeden önce) durmuşken: "Ey Zerih ahalisi! Muvaffak olmuş bir iş,
yakın bir zamanda fasih konuşan bir adam Mekke'de: ‘‘La ilahe illallah’‘
diyecek!" diye seslendi. Buzağıyı bırakıp ne olduğuna bakmak için
gittiklerinde Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamber olarak
gönderildiğini gördüler.
Mu'temir der ki: Bu
rivayeti Haccac bin Ertaat'a sorduğumda: "Ben bunu Mücahid'den
işittim" dedi ve bir kısmını da kendisi bana anlattı. Başka bir kanalla da
bildirilene göre Mücahid şöyle anlatıyor: Biz Rodos gazvesinde iken ibn İsa
adında Cahiliye dönemine yetişmiş olan yaşlı bir kişi şöyle anlattı:
"Ben ailemin bir
ineğini otlatırken ineğin içinden: ‘‘Ey Zerih ahalisi! Yakın bir zamanda fasih
konuşan bir adam: ‘‘La ilahe illallah’‘ diyecek!’‘ diye bir ses geldiğini
işittim. (Daha sonra) Mekke'ye geldiğimizde Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) peygamber olarak gönderildiğini gördük."
Ebu Osman'ın bize
bildirdiği rivayet bu şekildedir. Başka bir kanalla bize bildirilene göre
Abdullah bin Ahmed bin Hanbel, babası kanalıyla aynısını rivayet etmiştir. Ebu
Abdirrahman Abdullah: "Bu ceyyid bir isnadla garib bir hadistir"
demiştir .
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Sahih
Hadiste Adı Zikredilmeyen Kahin Kişinin Olduğu Sanılan Sevad bin Karib