DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBER

OLARAK GÖNDERİLİŞİNE DAİR BÖLÜMLER

 

Yüce Allah'ın: "Kur'an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz. Kur'an'ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız''[İsra 45] Buyruğu ve Bunun Gerçekleştiğini Bildiren Rivayetler

 

Esma binti Ebu Bekr der ki: "Ebu Leheb'in elleri kurusun"[Tebbet 1] ayeti nazil olduğu zaman kör olan Ümmü Cemil elinde bir taşla: "Kınayarak terk ettik! Dinini kötüledik! Emrine asi olduk!" diyerek bir gürültüyle geldi. Bu sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturmuş yanında da Ebu Bekr bulunuyordu. Ebu Bekr: "Kadın gelmekte ve seni görmesinden korkuyorum" deyince,' Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O beni göremez" buyurdu. Sonra Allah'ın:

 

"Kur'an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz''[İsra 45] buyruğunda olduğu gibi Kur'an okuyarak ona sığındı. Ümmü Cemil, Ebu Bekr'in yanına geldi. Ancak Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görmüyordu. O: "Ey Ebu Bekr! Duyduğuma göre arkadaşın bana sövmüŞ" dedi. Ebu Bekr: "Hayır, Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki o sana sövmedi" cevabını verdi. Bunun üzerine kadın: "Kureyş benim efendilerinin kızı olduğumu bildi" diyerek gitti.

 

 

 

Esma binti Ebi Bekr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'in yanında otururken Ümmü Cemil yanlarına girip: "Ey Ebu Kuhafe'nin oğlu! Arkadaşına ne oluyor ki hakkımda şiirler okuyor?" dedi. Ebu Bekr: "Vallahi arkadaşım şair değildir ve şiirin ne olduğunu bilmez" karşılığını verdi. Ümmü Cemil: "O: ‘‘Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktır’‘[Tebbet 5] demedi mi? O boynumda ne olduğunu nereden biliyor?" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'e: "Ona: ‘‘Yanımda kimseyi görüyor musun?’‘ diye sor. O beni görmemektedir. Aramıza bir perde çekilmiştir" buyurdu. Ebu Bekir de Ümmü Cemil'e bu soruyu sorunca: "Benimle alay mı ediyorsun? Vallahi yanında kimseyi görmüyorum" cevabını verdi.

 

 

 

Ebu Salih bildiriyor: ibn Abbas: "Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler"[Yasin 9] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Önlerine set konulanlardan kastedilen Kureyş kafirleridir. Allah onların gözlerini perdelemiş ve böylece onlar da Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göremedikleri için eziyet edememişlerdir. Aralarında Ebu Cehil ve Velid bin el-Muğire'nin de bulunduğu Mahzum oğullarından bazıları Allah'ın Resulü'nü öldürmek için saldırmışlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken, onun sesini duydular ve Velid'i, onu öldürmesi için gönderdiler. Velid gidip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldığı yere varınca, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) okumasını duydu; ama kendisini göremedi ve geri dönüp onlara olanları bildirdi. Bunun üzerine Ebu Cehil, Velid ve başka birkaç kişi gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldığı yere varınca kıraat sesini duydular. Sese doğru ilerlediklerinde, bu sefer sesin arkalarından geldiğini gördüler. Geriye geldiklerinde ise sesin bir daha arkalarından geldiğini gördüler. Böylece Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldüremeden geri döndüler. Yüce Allah'ın, "Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler"[Yasin 9] buyruğu buna işaret etmektedir.

 

ikrime kanalıyla bunu güçlendiren bir rivayet gelmiştir. (Kurtubi, Tefsir (15/9).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Acziyetle Kureyş Müşriklerinin Allah'ın Kitab'ı Hakkındaki İtiraf! ve Arap Dilini İyi Bilmelerine Rağmen Kur'an'ın Onların Diline Asla Benzememesi