DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLİŞİNE DAİR BÖLÜMLER |
Kur'an'dan İlk İndirilen
Sure
Urve'nin bildirdiğine
göre Hz. Aişe: "Kur'an'dan ilk indirilen sure, Alak Suresi'dir"
demiştir.2
Bu isnad, sahih bir
isnaddır. Daha önce Ma'mer ve Ukayl kanalıyla sabit bir isnadla zikredilmişti.
Aynı şekilde Zühri kanalıyla da rivayet edilmiştir. Yunus bin Yezid de bunu
Zühri kanalıyla bu şekilde aktarmıştır.
--- Suyuti,
ed-Dürrü'l-mensur (6/368).
Yahya bin Ebi Kesir der ki:
Ebu Seleme bin Abdirrahman'a: "Kur'an'dan ilk önce hangi sure
indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir Suresi" karşılığını
verdi. "Ama nazil olan ilk surenin Alak Suresi olduğunu söylüyorlar"
dediğimde şu karşılığı verdi: "Ben de Cabir bin Abdillah'a: "Kur'an'dan
ilk önce hangi sure indirildi?" diye sorduğumda: "Müddessir
Suresi" karşılığını verdi. "Ama nazil olan ilk surenin Alak Suresi
olduğunu söylüyorlar" dediğimde şu karşılığı verdi: Sana Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize anlattığını anlatayım: ''Hira mağarasında
bir ay boyunca inzivaya çekildim. İnzivam bitince vadinin içine indim. Orada
birileri bana seslendi. Önüme ve arkama baktığımda kimseyi göremedim. Sağıma ve
soluma baktığımda yine kimseyi göremedim. Gökyüzüne baktığımda ise havada
Arş'ın üzerinde bir meleği gördüm. Onu bu şekilde görünce çok korktum ve hemen
eve gelip: ‘‘Beni örtün!’‘ dedim. Sonrasında bana: ‘‘Ey örtüye bürünen! Kalk da
uyar. Rabbini yücelt. Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket''[Müddessir
1-5] ayetleri nazil oldu.''
Müslim, Sahih'de Evzai
kanalıyla ve Buhari ile Müslim bunu Ali bin el-Mübarek kanalıyla Yahya bin Ebi
Kesir'den rivayet etmiştir.
--- Buhari, Tefsir 74
(4922) ve Müslim, iman 73 (257).
Daha önce "Zühri -
Ebu Seleme - Cabir" kanalıyla gelen rivayette Müddessir Suresinin vahyin
kesilmesinden sonra indiği zikredilmişti. Bu da bu surenin Alak Suresinden
sonra indiğine delalet etmektedir.
Cabir bin Abdillah der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
''Sonra bana vahiy gelmez oldu. (Bir gün) yürürken gökyüzünden gelen bir ses
işittim. Baktığımda Hira mağarasında bana gelen meleği gördüm. Yer ile gök
arasında bir kürsüye oturmuştu. Onu bu şekilde görünce çok korktum ve hatta
yere yığıldım. Sonra hemen eve gelip: ‘‘Beni örtün! Beni örtün!’‘ dedim. Bunun
üzerine Yüce Allah: ‘‘Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt.
Giydiklerini temiz tut. Kötü şeyleri terket’‘[Müddessir 1-5] ayetlerini
indirdi.''
Ebu Seleme: "Ayette
geçen kötü şeylerden kasıt putlardır" demiştir.
Müslim, Sahih'de
Abdulmelik bin Şuayb'dan ve Buhari de ibn Bükeyr kanalıyla Leys'ten rivayet
etmiştir. Yunus bin Yezid de bunu ibn Şihab ez-Zühri kanalıyla bu şekilde
rivayet etmiştir. Onda da bu dediğimizin açıklaması bulunmaktadır.
Ebu Musa el-Eş'arı ve
Ubeyd bin Umeyr kanalıyla: "(Kur'an'dan) ilk indirilen sure, Alak
Suresidir" şeklinde rivayette bulunulmuştur.
--- Suyuti,
ed-Dürrü'l-mensur (6/368).
Muhammed bin Abbad bin
Cafer el-Mahzumi, alimlerinden bir kişinin şöyle dediğini işitmiştir:
"Yüce Allah ilk olarak peygamberine: ‘‘Yaratan Rabbinin adıyla oku! O,
insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin en büyük kerem sahibidir. O ki
kalemle öğretendir. O, insana bilmediğini öğretendir’‘[Alak 1-5] ayetlerini indirdi."
Bazıları: "Bu,
Hira'da Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indirilen surenin ilk
kısmıdır. Daha sonra Yüce Allah dilediğinde kalan kısmını indirdi" dedi.
Ebu Meysere Amr bin
Şurahbil bildiriyor: Hz. Hatice'ye: "Yalnız kaldığımda bir ses işitiyorum.
Allah'a yemin ederim bunun hoşa gitmeyen bir iş olmasından korkuyorum''
deyince, Hz. Hatice: "Bundan Allah'a sığınırım. Allah, sana böyle bir şey
yapılmasına izin vermez. Allah'a yemin ederim sen şüphesiz emaneti yerine
getiren, akrabalık bağına riayet eden ve doğru söz söyleyen bir kimsesin"
karşılığını verdi. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz
gelmediği bir zamanda Ebu Bekr, Hz. Hatice'nin yanına girince, Hz. Hatice
durumu kendisine anlattı ve: "Muhammed ile birlikte Varaka'nın yanına
git" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına girince de
Ebu Bekr onu elinden tutup: "Haydi Varaka'ya gidelim" dedi. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sana durumu kim haber verdi?'' diye
sorunca, Ebu Bekr: "Hatice" cevabını verdi ve Varaka'ya gittiler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olayı anlatıp: ''Yalnız kaldığımda
arkamdan: ‘‘Ey Muhammed! Ey Muhammed!’‘ diye bir ses işitiyorum, ben de kaçmaya
koyuluyorum'' deyince, Varaka: "Böyle yapma. Bu sesin sahibi geldiğinde
yerinde durup ne diyeceğine bak ve sonra gelip bana haber ver" karşılığını
verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yalnız kaldığı sırada ona:
"Ey Muhammed! Bil ki: ‘‘Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla, hamd
alemlerin rabbi Allah'a mahsustur ... Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna;
gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değill, La ilahe illallah’‘
de" diye seslenildi. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Varaka'ya gidip bu durumu ona anlatınca, Varaka ona şöyle dedi: "Sana
müjdeler olsun, sana müjdeler olsun. Ben şahadet ederim ki Meryem oğlu isa'nın
geleceğini müidelediği kişi sensin. Musa'ya gelen Namus'un (meleğin) benzeri
sana da gelmiştir. Sen resul bir peygambersin. Sen bu gününden sonra cihatla
emr olunacaksın. Eğer o zamana yetişirsem seninle birlikte cihat ederim."
Varaka vefat edince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Keşişi
(Varaka'yı) cennette gördüm. Üzerinde ipekten giysiler vardı. Çünkü o bana iman
etmiş ve beni tasdik etmişti'' buyurdu.
Bu rivayet munkatı'dır.
Mahfuz bir rivayet ise muhtemelen bu surenin Alak ve Müddessir Surelerinden
sonra indirilmiş olmasını haber vermektedir. Doğrusunu da Allah bilir.
--- İbn Kesir, el-Bidaye
ve'n-nihaye (3/9).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: