DELAİLU

NÜBÜVVE

NEBİ'İN (S.A.V.) NÜBÜVVET ÖNCESİ VE GÜNAH'TAN KORUNMASI

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice İle Evlenmesi

 

ibn Şihab der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) büyüyüp gençleştiğinde yanında fazla malı yoktu. Hatice binti Huveylid kendisini ücret karşılığında kiralayarak (Tihame bölgesinde olan) Hubaşe çarşısına gönderdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri döndüğünde de Hz. Hatice ile evlendi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla uzun bir süre yaşadı ve Hz. Hatice'nin kendisinden bazı çocukları oldu. Ondan Kasım'ı doğurmuştu. Bazı alimler: "Kendisinden Tahir adında bir çocuğu daha olmuştu" derken, bazıları da: "Hz. Hatice'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) erkek çocuk olarak Kasım dışında birini doğurduğunu bilmiyoruz" demişlerdir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'den dört kız çocuğu olmuştu. Bunlar Fatıma, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Zeyneb'dir.

 

--- İbn Hişam, es-Sire (1/206).

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hatice'den çocukları olduktan sonra artık kendisine (ibadet ve) yalnızlık sevdirilmeye başlandı.

 

 

 

Zühri der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlendiği ilk kadın, Hatice binti Huveylid bin Esed bin Abdiluzza bin Kusay'dır. Onunla Cahiliye dönemimde evlenmişti ve Hz. Hatice'yi kendisine babası Huveylid bin Esed nikahlamıştı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice'den Kasım ki onun adıyla künyelenirdi, Tahir, Zeyneb, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma adındaki çocukları olmuştur."

 

 

 

ibn ishak der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice ile evlenmiş ve bütün çocukları yani Zeyneb, Ümmü Gülsüm, Rukiyye, Fatıma, Kasım, Tahir ve Tayyib kendisine vahiy inmeden önce doğmuştu. Kasım, Tahir ve Tayyib İslam'dan önce vefat etmişlerdir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kasım ile (Ebu'l-Kasım diye) künyelenmiştir. Kızları ise İslam dönemine yetişmiştir. Kendisiyle hicret etmiş ve kendisine uyarak iman etmişlerdir.''

 

 

 

Muhammed bin Ali der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu Kasım bineğe binebilecek, deve üzerinde yolculuk yapabilecek bir yaşa gelmişti. Ancak bu yaştayken Yüce Allah onun ruhunu alınca, Amr bin el-As: "Muhammed'in, oğlunu kaybetmesiyle soyu da kesildi" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah:

 

"Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. Öyleyse Rabbine namaz kıl ve nahret. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana kin besleyendir"[Kevser 1-3] ayetlerini indirdi ve Kasım'ın acısına karşılık Kevser'i kendisine verdiğini bildirdi.

 

Rivayet bu isnadla bu şekilde zikredilmiştir; ancak zayıftır. Zira meşhur olan bunun As bin Vail hakkında nazil olduğudur ve şöyledir:

 

 

 

Mücahid: "Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana kin besleyendir"[Kevser 3] ayetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu ayet: ‘‘Muhammed'e kin besliyorum!’‘ diyen As bin Vail hakkında nazil oldu ve asıl ebter (soyu kesik) olanın insanlar arasında Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kin besleyenlerin olduğu ifade edildi."

 

--- Taberi, Tefsir (30/212).

 

 

 

ibn Abbas der ki: "Hz. Hatice'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki erkek, dört te kız çocuğu oldu. Bunlar, Kasım, Abdullah, Fatıma, Ümmü Gülsüm, Zeyneb ve Rukiyye'dir."

 

 

 

Ebu Abdillah der ki: Ebu Bekr bin Hayseme'nin bir yazısında Mus'ab bin Abdillah ez-Zübeyrı'nin kendisine şöyle anlattığını okudum: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en büyük çocuğu Kasım'dır. Sonra Zeyneb, sonra Abdullah sonra Ümmü Gülsüm sonra Fatıma ve sonra Rukiyye'dir. Büyükten küçüğe sıralama bu şekildedir. Çocuklarından ölen ilk kişi de Mekke'de vefat eden Kasım oldu. Sonra da Abdullah vefat etti. Sonra Hz. Hatice altmış beş yaşına geldi (ve vefat etti). Elli yaşına geldi (ve vefat etti)" diyenler de vardır ve bu daha doğrudur.

 

 

 

Cafer el-Haşimı'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk bir yaşında iken Hz. Fatima doğmuştur.

 

 

 

Abdullah bin el-Haris bildiriyor: Ammar bin Yasir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice ile evlenmesi konusunda halkın çok konuştuğunu işittiğinde şöyle derdi: "Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Hatice ile evlenmesini en iyi bileninizim. Çünkü ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaşıtı, dostu ve arkadaşıydım. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıktık ve Hazvere denilen yere (Mekke çarşısına) geldik. Hz. Hatice'nin kardeşinin hizasına geldiğimizde beni yanına çağırdı. O, kendine ait bir deve derisi üzerinde oturmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerinde kaldı ve ben yanına gittim. Bana: ‘‘Bu arkadaşın Hatice ile evlenmek istemez mi?’‘ dedi. Bunun üzerine ben geri dönüp bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Ömrüme yemin olsun isterim’‘ buyurunca, bu sefer Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözlerini gidip Hz. Hatice'nin kız kardeşine bildirdim. O da: ‘‘O zaman yarın sabah bize gelin’‘ dedi.

Biz de ertesi gün yanlarına gittiğimizde bir sığır kesmişler, Hz. Hatice'nin babasına bir kaftan giydirmişler ve sakalını sarıya boyamışlardı. Ben, durumu Hz. Hatice'nin kardeşine anlattım. O da babasına anlattı, ama babası, o anda sarhoştu. Ona, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sosyal mevkiini anlattı ve onun kızına talib olduğunu söyledi. O da Hz. Hatice'yi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendirdi. Bunun üzerine kesilen sığır ile yemek yapıldı ve biz de ondan yedik. Hz. Hatice'nin babası uyudu. Sonra uyandığında kendine gelmişti ki: "Bu kaftan, bu şıra, bu yiyecek nedir?" dedi. Benimle konuşan kızı: "Bu kaftan damadının Muhammed bin Abdillah'ın sana giydirdiği kaftandır. Sığırı da sana hediye olarak verdi. Biz de onu kızın Hatice'yi kendisi ile evlendirdiğin zaman kestik ve onunla yemek yaptık" dedi. Babası bunu kabullenemedi ve bağıra çağıra Hicr'e geldi. Haşim oğulları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıkıp yanına geldi ve onunla konuştular. o: ‘‘Kendisiyle kızımı evlendirdiğimi söylediğiniz kişi nerededir?’‘ deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşısına çıktı. Bunun üzerine Hatice'nin babası kendisine baktı ve: ‘‘Eğer Hatice'yi sana eş olarak verdiysem vermişimdir, vermediysem de şimdi veriyorum’‘ dedi."

 

el-Mavsilı der ki: "Hz. Hatice'yi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendiren kişi Hz. Hatice'nin amcası Amr bin Esed'dir."

 

--- Heysemi, Mecma'uz-Zevaid (9/220, 221).

 

 

 

Ebu Abdillah bin el-Hafız der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamber olarak gönderilmeden on beş yıl önce yirmi beş yaşında iken Hz. Hatice ile evlendi."

 

 

 

Ömer bin Ebi Bekr der ki: "Birden fazla kişinin bana bildirdiğine göre Hz. Hatice'yi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendiren kişi Amr bin Esed'dir. O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yirmi beş yaşında idi ve Kureyşliler Kabe'yi inşa etmekteydi."

 

 

 

ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Hatice'nin babası sarhoş iken Hz. Hatice'yi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendirmiştir."

 

--- Ahmed, Müsned (1/312) Bakın: Heysemi, Mecma'uz-Zevaid (9/220).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yüce Allah, Resulullah'ı (s.a.v.) Peygamber Olarak Göndermeden Önce Hahamların ve Rahiplerin Kitaplarında Gönderilecek Peygamber Hakkında Buldukları Vasıflara Dayanarak Bunun Kendisi Olduğunu Haber Vermeleri, Peygamberliğini Tasdik Etmeleri ve Müşriklere Karşı Fetihler Gerçekleştireceğini Tasdik Etmeleri