DELAİLU

NÜBÜVVE

NEBİ’İN (S.A.V.) ÜSTÜN AHLAKI, NEBİLİK VASIFLARI

VE ZUHURUNUN ÖNCEDEN BİLİNMESİ

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ümmetinin Misali ile Onların ve O'nun Getirdiği Hidayet ve Beyanın Misali ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gözlerinin Uyuyup Kalbinin Uyanık Olması

 

Cabir bin Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benim durumum ile sizin durumunuz, bir ateş yakıp da çekirgelerin, kelebeklerin gelip içine düştüğü, kendisi de onları düşmesin diye önlemeye çalıştığı bir kimsenin durumuna benzer. Ben sizlerin ateşe düşmemeniz için bellerinizden yakalayıp (çekmeye ve ateşe) düşmenizi önlemeye çalışıyorum, siz ise benim elimden kurtulup kaçıyorsunuz."

Müslim bu hadisi başka bir yolla Suleym'den; Buhari ve Müslim ise Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir.

 

--- Müslim, fadail 6 (19).

 

 

 

Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah'ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim, bir yere inen bol yağmur gibidir. O yeryüzüne indiğinde isabet ettiği yerlerden bazısı temizdir. Suyu kabul eder ve bulutlar, bitkiler çıkarır. Bir kısmı da vardır ki; kurak olup suyu tutar. Allah o su ile insanlara yarar sağlar. İnsanlar o sudan hem kendileri içerler, hem de koyunlarına içirirler ve ziraat yaparlar. Yeryüzünde bir başka yer daha vardır ki; çukur olup su tutmaz. Bitki de bitirmez. Allah'ın benimle gönderdiği şeyden kendisine fayda verdiği, öğrenip öğreten kimsenin misali ile bu hususta kibrinden baş kaldırmayanın ve benim kendisiyle gönderildiğim Allah'ın hidayetini kabul etmeyenin misali budur.''

 

--- Buhari, ilim 20(79) ve Müslim, fadail 5(15).

 

 

 

Aynı isnadla, Ebu Musa'dan nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın benimle gönderdiği şey bir topluluğa gidip: ‘‘Ey kavmim! Ben düşman ordusunu gözlerimle gördüm. Ben çıplak uyarıcıyım, kendinizi kurtarın’‘ diyen kişi gibidir. Kavminden bir grup ona itaat edip gece yola düşerek yavaş yavaş giderler. Onlardan grup ise onu yalanlayarak yerlerinde sabahlarlar ve ordu sabah baskın yaparak onları helak edip köklerini kurutur. İşte bana itaat edip getirdiğime tabi olanlarla, bana isyan edip getirdiğim hakkı yalanlayanların misali, budur.''

 

Bu iki hadisi de Buhari ve Müslim, Ebu Kureyb'den rivayet etmiştir.

 

--- Buhari, rakaik (26) ve Müslim, fadail 6(16).

 

 

 

Said bin Ebi Hilal der ki: Ebu Cafer Muhammed bin Ali bin el-Hüseyin; "Allah, cennete çağırır ve dilediğini doğru yola eriştirir"[Yunus 25] ayetini okuyup şöyle dedi: Cabir bin Abdillah bana şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün yanımıza çıkıp şöyle buyurdu: "Rüyamda gördüm; Cibril baş ucumda, Mikail ayak ucunda durup biri diğerine: ‘‘Buna bir misal ver’‘ dedi. O da ona dedi ki: ‘‘İşit, kulakları iyi işitesice, aklet, kalbi iyi belleyesice. Senin ve ümmetinin misali, bir ev bina etmek üzere bir arsanın etrafını çeviren, sonra da orada bir ev inşa eden bir hükümdara benzer. Daha sonra bu hükümdar bu evde bir ziyafet verir. Arkasından insanları bu ziyafeti yemeye davet etmek üzere bir elçi gönderir. İnsanlardan kimisi bu elçinin çağrısını kabul eder, kimisi de onu terk eder. İşte bu misalde hükümdardan kasıt Allah'tır. Etrafı çevrilen yerden kasıt İslam'dır. İçindeki evden kasıt cennettir. Sen ey Muhammed, sözü edilen elçisin. Senin çağrını kabul eden İslam'a girer. İslam'a giren de cennete girer. Cennete giren kişi ise oradaki yiyeceklerden yer.''

 

--- Hakim, Müstedrek (2/338-339).

 

 

 

Cabir bin Abdillah anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyurken melekler kendisine geldi ve bazısı: "Uyuyor" dedi. Bazısı ise: "Gözü uyuyor, ancak kalp uyanık" dedikten sonra şöyle dediler: "O, bir ev inşa edip bu evde ziyafet hazırlayan kişiye benzer. Bu kişi insanları bu ziyafeti yemeye davet etmek üzere bir davetçi gönderir. insanlardan kimisi bu daveti kabul ederek eve girer ve ziyafetten yer. Kimisi de davete icabet etmeyerek eve girmez ve ziyafetten mahrum kalır." Bunun üzerine melekler birbirlerine: "Bunu ona tevil edin de anlasın" deyince, bazısı: "iyi ama bu uyuyor" dedi. Bazıları da: "Göz uyuyor ancak kalp uyanık" dedi. Sonra misali şu şekilde tevil ettiler: "Ev, cennettir. Davetçi ise Muhammed'dir. Muhammed'e itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. Muhammed'e isyan eden de Allah'a isyan etmiş olur. Muhammed insanların arasını (inananla inanmayanı) ayırt etmiştir."

Buhari bu hadisi Sahih'te Muhammed bin Ubade kanalıyla Yezid bin

Harun'dan rivayet etmiştir.1

 

 

 

Hz. Aişe der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Vitir namazını kılmadan mı uyuyorsun?" diye sorunca: "Ey Aişe! Gözüm uyur, ancak kalbim uyumaz'' cevabını verdi.

 

Buhari bunu el-Ka'neb'ı"den; Müslim ise Yahya bin Yahya kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.

 

--- Buhari, i'tisam bis-sünne (2).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ümmetinin; Tevrat, İncil, Zebur ve Diğer Kutsal Kitaplardaki Vasıfları