DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) DOĞUMUYLA İLGİLİ BÖLÜMLER |
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nesebinin Üstünlüğü
Vasile bin el-Eska'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Yüce Allah, İsmail oğulları arasından Kinane
oğullarını seçti. Kinane oğulları arasından da Kureyş'i seçti. Kureyş'ten ise
Haşim oğullarını seçti. Haşim oğulları arasından da beni seçti.''
Hadisin lafzı Said'e
aittir.
--- Müslim, fadail
(1/1782), Tirmizi, menakib (5/583) ve Ahmed, Müsned (4/107).
Vasile bin el-Eska der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: " Yüce Allah, İsmail oğulları arasından Kinane'yi
seçti. Kinane arasından da Kureyş'i seçti. Kureyş'ten'de Haşim oğullarını
seçti. Haşim oğulları arasından da beni seçti.''
Müslim bu hadisi
Sahih'te Muhammed bin Mihran ve başkası kanalıyla Velid bin Müslim'den rivayet
etmiştir. Hadisin mürsel olan şahidi vardır.1
Muhammed b, Ali'nin bildirdiğine
göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah
Arapları seçti, sonra onlar arasından Kinane'yi veya Nadr bin Kinane'yi- seçti,
sonra onlar arasından Kureyş'i seçti, sonra onlar arasından Haşim oğullarını
seçti, sonra Haşim oğulları arasından beni seçti.'' Aynı manada bir hadis başka
bir kanalla da nakledilmiştir.
Abdullah bin el-Haris
bin Nevfel'in bildirdiğine göre Abbas şöyle anlatıyor: Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Kureyşliler birbirleriyle
karşılaşınca birbirlerini güler yüzle karşılarlar. Ancak bizimle karşılaşınca
suratlarını asarlar" deyince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok kızdı
ve şöyle dedi: "Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki! Kişi sizi
Allah ve Resulü için sevmedikçe kalbine iman girmez.'' Ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Kureyş oturup kendi aralarında neseplerini görüşüp konuştular ve seni
de süprüntü içinde yetişen bir hurma ağacına benzettiler" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah mahlukatı
yarattığı gün beni en hayırlısından kıldı. Sonra onları iki ayırıp beni de en
hayırlı fırkada kıldı. Sonra kabileleri yarattı. Beni de kabilelerin en
hayırlısından kıldı. Sonra hayırlı aileleri yarattı, beni de hayırlı aileden
kıldı. Ben şahıs olarak onların en hayırlısı, aile olarak ta en
hayırlısıyım."
--- İbn Mace (11/140) ve
Tirmizi, menakib (5/3758).
Rabia bin el-Haris bin
Abdilmuttalib der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir grubun
kendisi aleyhinde konuştuğunu ve: "Muhammed, süprüntü içinde yetişen hurma
ağacına benzer" dediğini öğrenince çok kızdı ve şöyle buyurdu: "Ey
insanlar! Allah mahlukatı yarattığı zaman onları iki fırkaya ayırıp beni iki
fırkanın en hayırlısında kıldı. Sonra onları kabilelere ayırıp beni en hayırlı
kabilede kıldı. Sonra onları ailelere ayırıp beni en hayırlı ailede kıldı.''
Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben, aranızda kabilesi ve
ailesi en hayırlı olanım'' buyurdu.
--- Ahmed, Müsned
(4/166-167).
Başka ravi tarafından
Muttalib bin Rabia bin el-Haris şeklinde aktarmıştır ki bu ibn Rabia,
Abdulmuttalib bin Rabia olup sahabedendir. Bu hadis Muttalib bin Ebi Vedaa'dan
şeklinde de nakledilmiştir:
Muttalib bin Ebi Vedaa
ile Abbas'ın bildirdiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
halkın söylediklerinden haberdar olunca minbere çıkıp Allah'a hamd ve sena
ederek: "Ben kimim?'' diye sordu. Sahabe: "Sen Allah'ın
Resulü'sün" cevabını verince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Ben, Muhammed bin Abdillah bin Abdilmuttalib'im. Allah mahlukatı
yarattığı zaman beni mahlukatın en hayırlısı arasında kıldı. Sonra onları iki
fırkaya ayırıp beni en hayırlı fırkada kıldı. Sonra onları kabilelere ayırıp
beni en hayırlı kabilede kıldı. Sonra onları evlere (ailelere) ayırıp beni en
hayırlı evde (ailede) kıldı. Ben kendisi ailesine en hayırlı olanınızım. ''
--- Tirmizi, menakib
(5/653).
ibn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah yaratılmışları
iki kısma ayırdı, beni hayırlı olan kısımda yaptı. Yüce Allah'ın, ''Sağdakiler,
ne mutlu o sağdakilere!’‘[Vakıa 27] ve ‘‘Soldakiler; ne yazık o
soldakilere!’‘[Vakıa 41] ayetleri buna işaret etmektedir. Ben sağdakilerdenim
ve sağdakilerin en hayırlısıyım. Sonra bu iki kısmı üçe ayırdı ve beni bunların
en hayırlı kısmından yaptı. Yüce Allah'ın, ‘‘Sağdakiler, ne mutlu o
sağdakilere! Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! (Hayırda) önde olanlar,
(ecirde de) öndedirler’‘[Vakıa 8, 9, 10] buyruğu buna işaret etmektedir. Ben
hayırda önde olanlardanım ve ecirde önde olanların en hayırlısıyım. Sonra bu üç
kısmı kabilelere ayırdı ve beni en hayırlı kabileden yaptı. Yüce Allah'ın,
‘‘Birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında
en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah
hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır’‘ [Hucurat 13] ayetleri buna
işaret etmektedir. Ben Ademoğullarının en takvalısı ve Allah katında en
değerlisiyim. Bunu övünmek için söylemiyorum. Sonra kabileleri ailelere ayırdı
ve beni de en hayırlı ailede yaptı. Yüce Allah'ın, ‘‘Allah, sizden ancak günah
kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor''[Ahzab 33] buyruğu buna işaret
etmektedir. Ben ve Ehl-i beytim günahlardan temizlenmişiz."
--- İbn Kesirı el-Bidaye
ve'n-Nihaye (2/257).
ibn Ömer anlatıyor:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinin yanında otururken bir kadın
geçti. Oradakilerden bir kişi: "Bu, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kızıdır" deyince Ebu Süfyan: "Haşim oğulları arasında
Muhammed, çöplük ortasındaki reyhana benzer" dedi. Bunun üzerine kadın
gidip bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatınca Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) öfkeli bir şekilde geldi ve şöyle buyurdu:
"Bazılarından işittiğim bu sözler de nedir! Yüce Allah semayı yedi kat
yaratıp bu yedi katın en yükseğini seçip, mahlukattan dilediği varlıkları da
oraya yerleştirdi. Sonra mahlukatı yaratıp, onlar arasından Adem oğullarını
seçti. Adem oğulları arasından da Arapları seçti. Araplar arasından da Mudar'ı
seçti. Mudar'dan da Kureyş'i seçti. Kureyşlten de Haşim oğullarını seçti. Haşim
oğulları arasından da beni seçti. Ben seçkinlerin en seçkiniyim. Arapları
seven, bana olan sevgisinden dolayı sevmiştir. Araplara buğzeden de bana
buğzettiği için buğzetmiştir.''
Hadisin lafzı Ebu
Abdillah'a aittir. Bu hadis, başka bir
kanalla da nakledilmiştir.
--- İbn Ebi Hatim,
el-İlel (2/267) ve Hakim, Müstedrek (4/73) Bakın: İbn Kesir, elBidaye
ve'n-Nihaye (2/257).
Kuleyb bin Vail der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlatlığı Zeyneb: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabak ve içki koymakta kullanılan testileri
kullanmayı yasakladı" demiştir. Abdulvahid der ki: "Zannedersem
Kuleyb, içi oyulmuş kapları da zikretti." Kuleyb der ki: Zeyneble:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mudar'dan mıdır?" diye
sorunca: "Ya kimden olacak? Mudar'ın, Nadr bin Kinane kolundandır"
cevabını verdi.
Buhari bunu Sahih'te
Musa bin ismail kanalıyla Abdulvahid'den rivayet etmiştir.
--- Buhari, menakib 6 (525).
Eş'as bin Kays der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Biz
kendimizin sizden -veya sizin bizden- olduğunu iddia ediyoruz" deyince:
"Biz Nadr bin Kinane oğulları, ne babamızı red ederiz, ne de annemizi
iffetsizlikle suçlarız'' karşılığını verdi. Eş'as der ki: Kureyş'ten Kinane'den
olduğunu reddeden birini görecek olursak had cezası olarak onu kırbaçlarız.
--- İbn Mace, hudud
(2/871) ve Ahmed, Müsned (5/211).
Enes bin Malik ve Ebu
Bekr bin Abdirrahman bin el-Haris bin Hişam dediler ki: Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Kindelilerden bazılarının, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendilerinden olduğunu iddia edince şöyle buyurdu: ''Abbas ve Ebu
Süfyan bin Harb da Medine'ye geldiklerinde emniyet içinde olmak için böyle
diyorlardı. Biz atamızı reddetmeyiz. Biz, Nadr bin Kinane oğullarındanız. ''
Yine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verip şöyle buyurdu:: "Ben Muhammed
bin Abdillah bin Abdilmuttalib bin Haşim bin Abdimenaf bin Kusayy bin Kilab bin
Murre bin Ka'b bin Lueyy bin Galib bin Fihr bin Malik bin en-Nadr bin Kinane
bin Huzeyme bin Mudrike bin İlyas bin Mudar bin Nizar'ım. Vallahi insanlar ne
zaman iki fırkaya ayrılsa Yüce Allah beni bu iki fırkanın en hayırlısında
kıldı. Cahiliye pisliklerinden de bana herhangi bir şey bulaşmadan anne ve
babamdan doğdum. Evlilik dışı bir ilişkiden değil, Adem'den bu yana, annem
babam beni doğuruncaya kadar nikah ile olan evliliklerden geldim. Ben fert
olarak ta, soyolarak ta hepinizden hayırlıyım."
--- İbn Kesir, el-Bidaye
ve'n-Nihaye (2/255).
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ademoğullarının en
hayırlı bir asrında gönderildim. Asırlar geçtikten sonra nihayet benim de içinde
bulunduğum asır geldi. "
Buhari bunu Kuteybe
kanalıyla Yakub'dan, o da Amr'dan rivayet etmiştir.
--- Buhari, menakib
61(23).
Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cibril, bana dedi
ki: Yeryüzünün doğusunu batısını dolaştım, Muhammed'den daha üstün bir kişi
bulamadım. Yeryüzünün doğusunu batısını dolaştım. Bir babanın oğulları olan
Haşim oğullarından daha üstününü bulamadım.''
Ahmed (Beyhaki) der ki:
Bu hadisler arasında sahih olmayanlar olsa da birbirlerini desteklemektedir.
Hepsi de mana olarak Vasile bin el-Eska ve Ebu Hureyre'den yapılan rivayetle
aynı manadadır.
Ebu ishak der ki: Bir
adam Bera bin Azib'e gelip: "Ey Ebu Umare! Huneyn günü kaçtın mı?"
diye sorunca, Bera şöyle cevap verdi: "Şahitlik ederim ki Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) asla kaçmadı. Ancak ordunun öncülerinin üzerine
Hevazin kabilesi ok yağdırdı. Bu sırada Ebu Süfyan bin el-Haris Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) beyaz katırının yularını tutmuş, Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu: "Ben peygamberim yalan yok Ben,
Abdulmuttalib'in oğluyum.''
Buhari bunu Sahih'te
Muhammed bin Kesir'den, Müslim ise başka bir yolla Süfyan'dan rivayet etmiştir.
İbrahim bin el-Münzir
der ki: Abdulaziz bin imran'a bana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Hz. Adem'e kadar olan nesebini yazdır" dedim, bana şöyle yazdırdı:
Allah'ın Resulü Muhammed
bin Abdillah bin Abdilmuttalib bin Haşim bin Abdimenaf bin Kusayy bin Kilab bin
Murre bin Ka'b bin Lueyy bin Galib bin Fihr bin Malik bin en-Nadr bin Kinane
bin Huzeyme bin Mudrike bin İlyas bin Mudar bin Nizar bin Ma'd."
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: ''Ma'd bin Adnan bin Eded bin
Zened bin Yura bin A'rak.'' Ümmü Seleme der ki: Mo'd, Ma'd'dır. Adnan da
Adnan'dır. Eded de Eded'dir. Zened Humeys, Yura Nebt, ismail bin ibrahim ise
A'raku's-Sera'dır.
Bu hadis başka bir
kanalla Ma'd bin Adnan'a kadar olan kısmıyla nakledilmiştir.
--- Taberi, Tarih
(2/272) Bakın: İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye (2/194).
Ümmü Seleme der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:''Ma'd
bin Adnan bin Eded bin Zened bin Yura bin A'rak es-Sera.'' Sonra Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Ad, Semud milletleri ile Ress'lileri ve
bunların arasında birçok nesilleri de yerle bir ettik''[Furkan 38] ayetini
okudu.
Ümmü Seleme şöyle dedi:
A'raku's-Sera, ismail bin ibrahimi Zened Humeys, Yura ise Nebt'tir.
--- Taberi, Tarih
(2/271).
Muhammed bin ishak der
ki: Allah'ın Resulü Muhammed bin Abdillah bin Abdilmuttalib bin Haşim bin
Abdimenaf bin Kusayy bin Kilab bin Murre bin Ka'b bin Lueyy bin Galib bin Fihr
bin Malik bin en-Nadr bin Kinane bin Huzeyme bin Mudrike bin ilyas bin Mudar
bin Nizar bin Ma'd bin Adnan bin Eded bin Mukavvim bin Nahur bin Tareh bin
Ya'rub bin Yeşcub bin Nabit bin ismail bin İbrahim bin Azer -ki Tevrat'ta Tareh
olarak geçmiştir- bin Nahur bin Arğu bin Sarih bin Falih bin Abir bin Şalih bin
Erfahşed bin Sam bin Nuh bin Lemk bin Mattuşeleh bin Ahnuh bin Yerd bin
Mehlayıl bin Kaynan bin Enuş bin Şıt bin Adem." Allah'ın selamı bütün
peygamberlerin üzerine olsun.
Ubeyd bin Yaiş bunu
Yunus bin Bukeyr'den şu ibareyle nakletmiştir: Tareh bin Nahur bin Avr bin
Felah bin Abir bin Şalih bin Sam bin Nuh bin Lamek bin Mattuşeleh bin Hanuh bin
Mehlıl bin Kaynan bin Şit bin Adem."
Hadisin Muhammed bin
ishak bin Yesar'dan olan versiyonu bu şekildedir.
Ancak onun bu
rivayetinde ihtilaf edilmiştir.
Ebu Abdillah el-Hafız
şöyle derdi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Adnan'a kadar olan
nesebiyle ilgili rivayet sahihtir. Adnan'dan sonraki isimlerle ilgili
rivayetlere ise güvenilemez.
Ebu Reyhane el-Amirı'nin
bildirdiğine göre Muaviye, ibn Abbas'a:
"Kureyş'e neden
Kureyş adı verildi?" diye sorunca, ibn Abbas: "Kırş (köpekbalığı)
adındaki bir deniz hayvanı dolayısıyla kendisine bu isim verildi. Zira bu balık
büyük veya küçük karşılaştığı tüm hayvanları yerdi" karşılığını verdi.
Muaviye: "Bu konuda bana şiir söyleyebilir misin?" diye sorunca da
ibn Abbas, Cumahi'nin şu beyitlerini okudu:
Kırş, denizde yaşayan
bir hayvandır Ki Kureyş de bu hayvandan ismini almıştır Küçük büyük ne bulsa
yer bitirir Kanatları olanları dahi tüysüz bırakır Bölgeler arasında Kureyş
kabilesi de öyledir Onlar da diğer ülkelerde ne bulsalar hızlıca yerler Ahir
zamanda bir peygamberleri de olacaktır İçlerinden çok kişiyi öldürecek, sakat
bırakacaktır.
Abdullah bin Ahmed bin
Hanbel şöyle dedi: Babamın kendi eliyle yazdığı şu yazıyı buldum: Muhammed bin
idris eş-Şafii dedi ki: "Neseb olarak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) en yakın olanlar Abdulmuttalib oğullarıdır." Şafii onların hepsini
zikretti ve Haşim oğulları arasında Abdulmuttalib'i zikretti. Esed oğulları
arasında Hz. Ali'nin annesi Fatıma, Nadle ve Ebu Sayfı'yi zikretti. Sonra
Abdulmuttalib'in oğullarını zikretti. Sonra Abduşems oğullarını, sonra Nevfel
oğullarını zikretti. Sonra Beni Esed bin Abdiluzza bin Kusay ve Beni Abdiddar
bin Kusay'ı zikretti. Sonra Beni Zühre bin Kilab bin Murre'yi zikretti ve
onlardan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) annesi Amine binti Vehb
bin Abdimenaf bin Zühre'yi zikretti. Sonra Beni Teym bin Murre'yi zikretti.
Sonra Beni Mahzum bin Yakaza bin Murre'yi zikretti. Sonra Beni Adiy bin Ka'b'ı
zikretti. Sonra Beni Cumah bin Amr bin Husays bin Ka'b bin Luey'i zikretti.
Sonra Beni'l-Haris bin Fihr'i zikretti. Yine sahabe ve tabiundan, bu kabilelere
mensup olan tanınmış kişileri zikretti.
Derim ki: Şi'ra (Sirus)
yıldızına ibadet ederek kavminin dinine muhalefet eden ilk kişi Ebu Kebşe'dir.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'in dinine muhalefet edip hanif
dinle gelince, onu Ebu Kebşe'ye benzeterek ona nisbet ettiler ve: "ibn Ebi
Kebşe" dediler.
Ebu Kebşe, Huzaa
kabilesinin efendisiydi ve ismi Vecz bin Galib bin Amir bin el-Haris'tir. Amra
binti Vecz'in babasıdır. Amra, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
annesi Amine'nin babası Vehb bin Abdimenaf'ın annesidir. Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) anne tarafından dedesi olan Ebu Kebşe'ye
benzettiler.
Zühri der ki:
Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dünyaya getiren annesi Amine binti
Vehb bin Abdimenaf bin Zühre bin Kilab'dır. Annesi ise Berre binti Abdiluzza
bin Osman bin Abdiddar bin Kusay bin Kilab bin Murre'dir. Onun da annesi, Ümmü
Süfyan binti Esed bin Abdiluzza bin Kusay bin Kilab bin Murre'nin annesidir.
Onun da annesi Beni Adiy bin Ka'b bin Luey bin Galib bin Fihr oğullarından
Berre binti Avf bin Ubeyd bin Uveyc'dir. Onun da annesi, Beni Aiz bin Lihyan
bin Huzeyl kabilesinden olan Kılabe binti'l-Haris bin Sa'sa'a'dır. Onun da
annesi Beni Lihyan'dan olan Malik bin Ganem'in kızıdır.
Resulullah'ı (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) büyüyene kadar emziren süt annesi Halime binti'l-Haris bin
Sicne es-Sa'diyye; Beni Sa'd bin Bekr bin Hevazin bin Mansur bin ikrime bin
Hasfa bin Kays bin Aylan bin Mudar'dandır.
Halime'nin kocası Haris
bin Abdiluzza'dır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nesebi kitabımda
bu şekildedir. Başkası, Ümmü Süfyan yerine Ümmü Habib demiştir. Uveyc yerine de
Ureyc demiştir.
Zühri der ki:
Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emzirenlerden biri de Ebu Leheb'in azatlısı
Süveybe'dir. Ebu Leheb'in ismi Abduluzza'dır.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ninesi, babası Abdullah bin Abdilmuttalib'in
annesi olan Fatıma binti Amr bin Aiz bin imran bin Mahzum'dur. Onun annesi de
Sahra binti Abde bin imran bin Mahzum'dur. Onun da annesi Tahmur binti Abd bin
Kusay bin Kilab bin Murre'dir. Onun annesi ise Selma binti Amir bin Umeyre bin
Vedia bin el-Haris bin Fihr'dir. Onun annesi ise, Vaile bin Advan bin Kays
oğullarına mensuptur.
Tavus'un bildirdiğine
göre ibn Abbas; "Ben buna karşılık sizden, yakınlara sevgiden başka bir
ücret istemiyorum"[Şura 23] buyruğunu açıklarken şöyle demiştir:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyşlilerin bütün aileleriyle
akrabalığı vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: "Sizlere
yaptığım bu davet karşılığında sizden dünyalık herhangi bir ücret, karşılık
beklemiyorum. Beklediğim şey, sadece sizinle aramızdaki akrabalık bağlarının
gözetilmesidir'' buyurdu. Şura suresindeki bu ayet, "Sizden herhangi bir
ücret istemişsem, o sizin olsun ..."[Sebe' 47] ayetini neshetmiştir.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'te Şu'be'den rivayet etmiştir.
--- Buhari, menakib 6
(526)
Şa'bi der ki: insanlar,
"Ben buna karşılık sizden, yakınlara sevgiden başka bir ücret
istemiyorum"[Şura 23] buyruğundaki yakınların kimler olduğu konusunu bize
çokça sorunca ibn Abbas'a bir mektup yazıp bunu ona sorduk. ibn Abbas şöyle bir
cevap yazdı: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'te neredeyse
bütün boyların kendisinde birleştiği bir boydan geliyordu. Bundan dolayı
Kureyş'in her bir boyu bir yerde onunla akraba çıkıyordu. Buna dayanarak Yüce
Allah, Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘De ki: Ben buna karşılık sizden,
yakınlara sevgiden başka bir ücret istemiyorum’‘[Şura 23] buyurmuştur. Yani,
‘‘Size yaptığım davete karşılık tek beklediğim şey, aramızdaki akrabalık
bağları dolayısıyla bana saygı göstermeniz ve bu akrabalık bağlarını
gözetmenizdir'' demesini istemiştir."
Huşeym der ki: Husayn,
ikrime kanalıyla ibn Abbas'tan aynı manada bir rivayette bulunmuştur. Daha önce
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcaları zikredilmiştir.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halaları ise şunlardır:
ibn Uyeyne der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halaları; Abdulmuttalib'in kızları
Atike, Ümmü Hakim Beyda -ki Ümmü Hakim, Abdullah ve Safiyye'nin annesidir-
Safiyye -ki Zübeyr'in annesidir- Berre ve Meymune'dir.
ibn ishak der ki:
Abdulmuttalib vefat edeceği zaman kızlarına: "Vefatımdan sonra hakkımda
yakacağınız ağıt ve mersiyeleri söyleyin de işiteyim" dedi.
Abdulmuttalib'in altı kızı vardır. Bunlar Umeyme, Ümmü Hakim, Berre, Atike,
Safiyye, Erva'dır. Bunlar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
halalarıdır.
--- İbn Hişam, Siyer
1(180).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: