DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) DOĞUMUYLA

İLGİLİ BÖLÜMLER

 

Abdulmuttalib'in Adak Adaması

 

Muhammed bin ishak bin Yesar der ki: Anlatıldığına göre Abdulmuttalib bin Haşim Zemzem kuyusunu kazarken Kureyşlilerden gördüğü eziyet sebebiyle, on oğlu olduğu ve bunlar büyüyüp kendisini savunacak yaşa geldikleri takdirde onlardan birini Allah için Kabe'nin yanında kurban etmeyi adamıştı. On oğlu olunca ki bunların adı şöyleydi; Haris, Zübeyr, HaCı, Dirar, Mukavvim, Ebu Leheb, Abbas, Hamza, Ebu Talib ve Abdullah. Bunların kendisini savunacak durumda olduğunu anlayınca, yaptığı adağı onlara anlatarak adağını yerine getirmesi için kendisine itaat etmelerini istedi. Onlar itaat edip: "Nasıl yapalım?" diye sorunca: "Her biriniz bir ok alıp üzerine ismini yazsın, sonra bana gelin" cevabını verdi. Onlar denileni yapıp geldiler.

 

Ravi hadisi uzun bir şekilde anlatıp Abdulmuttalib'in Hubel putunun yanına girmesinden bahsetti ve şöyle devam etti: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) babası Abdullah bin Abdilmuttalib, Abdulmuttalib'in üç küçük oğluydu. Abdullah, Zübeyr ve Ebu Talib, Fatıma binti Amr bin Aid bin Abdillah bin Ömer bin Mahzum'dan olmaydı. Anlatıldığına göre Abdulmuttalib oğulları arasında en çok Abdullah'ı severdi. Kurayı çekecek kişi okları alınca Abdulmuttalib Hubel'in yanında durup, kuranın Abdullah'a çıkmaması için dua etmeye başladı. Ancak kura Abdullah'a çıkınca Abdulmuttalib onun elinden tutup bıçağı da alarak onu kesmek için, Kureyşlilerin kurbanlarını yanlarında kestiği isaf ve Naile putlarının yanına gitti. Kureyşliler karşısına dikilip: "Ne yapmak istiyorsun, ey Abdulmuttalib?" diye sorunca: "Onu kurban edeceğim" cevabını verdi.

 

ibn ishak der ki: Anlatıldığına göre Abbas bin Abdilmuttalib Abdullah'ı babasının ayağının altından çekip alırken Abdullah'ın yüzünü tırnaklarıyla yaralamış ve ölünceye kadar bunun izi yüzünde kalmıştı. Kureyş ve Abdulmuttalib'in oğulları ona şöyle dediler: "Vallahi biz yaşadıkça onu kurban edemezsin. Eğer böyle bir şey yapacak olursan, insanlarımız oğullarını getirip kurban etmeye devam ederler ve insanlar bunu sürdürür. Muğire bin Abdillah bin Ömer bin Mahzum - ki Abdullah, onun kavminden olan bir kadının oğluydu- şöyle dedi: "Vallahi onu kurban edemezsin. Eğer onun için fidye vermemiz gerekirse malımızı veririz."

 

Ravi bu konuda söyledikleri şiirleri de zikredip şöyle devam etti:

Kureyş ve Abdulmuttalib'in oğulları ona şöyle dediler: Bunu yapma.

Hicaz'a git, orada Secah adında cinlerden bir hizmetçisi olan bir kahin kadın var. Durumu ona sor, sonra dilediğini yap" dediler. Abdulmuttalib: "Olur" deyip kadının yanına gittiler. Söylendiğine göre bu kadın bu sırada Hayber'deydi. Durumu ona sorduklarında: "Bugün gidin, hadimim gelince ona sorayım" deyince Abdulmuttalib, çıkıp Allah'a dua etmeye başladı.

 

Ertesi gün kadının yanına gittiklerinde: "Hadimim bana haberi getirdi. Siz diyeti ne kadar verirsiniz?" diye sordu. Onlar: "On deve" cevabını verince, kadın: "Memleketinize dönün ve on deveyle çocuğun ismi arasında kura çekin. Eğer kura çocuğa çıkarsa, develerin sayısını Rabbiniz razı oluncaya kadar arttırın. Kura develere çıkınca da Rabbiniz razı oldu demektir, develeri kesin. Bu durumda çocuk kurtulmuş olur. Oradan ayrılıp Mekke'ye gelerek denileni yaptılar.

 

Ravi, hadisi uzun bir şekilde nakledip Abdulmuttalib'in söylediği şiirleri ve duaları, kuranın Abdullah'a çıkmasını, develerin yüz deve oluncaya kadar onar onar arttırıldığını zikretti.

 

Sonra Abdulmuttalib, Allah'a dua etmeye başladı ve kura develere çıkınca, Kureyş ve oradakiler: "Rabbin razı oldu ve oğlun kurtuldu" dediler. Abdulmuttalib: "Vallahi, kurayı üç defa tekrar etmeden olmaz" deyip kurayı üç defa tekrar ettiler ve her seferinde kura develere çıkınca develer kesildi. Kesilen develerin etlerinden onlar almadılar; ancak kimsenin almasına da engel olmadılar.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (s.a.v.) Babası Abdullah bin Abdilmuttalib'in Amine Binti Vehb ile Evlenmesi ve Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Dünyaya Getirmesi