MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
KADILIK ADABI |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hakimin Adabı
19720- Yüce Allah şöyle
buyurdu: "Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve
insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.[Nisa, 58]
19721- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), ondan sonra halifeler, valileri ve kadıları
gönderirken şeriata uymalarını emrettiler.
19722- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Haset ancak şu iki şeyde olabilir. Allah'ın birine mal verip de
o malı hak yolda harcamasında muvaffak etmesinde ve Allah'ın birine hikmet
verip de o hikmet ile amel edip onu öğretmesindedir.''(--- Buhari, ilim (73) ve
Müslim, salat (1865).
19723- Aynı hadis başka
bir kanalla nakledilmiştir.
Buhari bunu Sahih'te
Humeydi'den; Müslim ise başka bir yolla İsmail'den rivayet etmiştir.
19724- Bu, kadılık
vazifesini yapabilecek güçte olan için geçerlidir. Kadılık yapmaya gücü
yetmeyen veya acizlik gösterdiği görülen kişiyle ilgili olarak Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Zer'e: "Ey Ebu Zer! Kendim için
istediğim şeyi senin için de isterim. Ben seni zayıf görüyorum. İki kişiye dahi
olsa idareci olma ve yetim malının sorumluluğunu alma" buyurdu.(---
Müslim, megazi (4639).
19725- Başka bir
rivayet: "Ey Ebu Zer! Sen zayıftın. Bu iş te emanettir ve kıyamet günü onu
hakkıyla alan ve bu konudaki sorumluluğunu yerine getiren dışında, utanç ve
pişmanlıktır" şeklindedir.(--- Müslim, megazi (4639).
19726- Ebu Hureyre'nİn bildirdiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kadılık vazifesine
getirilen, bıçaksız boğazlanmış gibidir" buyurdu.(--- Ebu Davud, akdiye
(3571, 3572), Tirmizi, ahkam (1325) ve İbn Mace, ahkam (2308).
19727- Aynı manada
hadisi Müzenı, el-Cami'de Şafii'den isnadıyla nakledilmiştir.
19728- Beyhaki der ki:
"Bu, kadılık yapacak gücü olmayanın bu işi yapmasındaki tehlikeyi
göstermektedir. Bu sebeple kadılık vazifesini kabul etmek için acele etmek
mekruh görülmüştür."
19729- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Kadılık görenini ister ve (bu görevi elde etmek için) yardım isterse, onunla
başbaşa bırakılır. Bu göreve istememesine ve kimseden yardım istememesine
rağmen getirilirse, Allah onu destekleyen bir melek indirir."(--- Ebu
Davud, akdiye (3578), Tirmizi, ahkam (1323,1324) ve İbn Mace, ahkam (2309).
19730- Bize rivayet
olunduğuna göre Ebu Mes'ud el-Ensari de kadılık görevini kabul etmede acele
etmeyi kerih görürdü.
19731- İbn Ebi Evfa'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah,
zulmetmediği sürece kadıyla beraberdir. Zulmettiği zaman ise Allah onu nefsiyle
başbaşa bırakır" buyurmuştur.(--- Tirmizi, ahkam (1330) ve İbn Mace, ahkam
(2312).
19732- Abdullah b.
Bureyde'nin babasından bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: ''Kadılar üç kısımdır ve bunlardan ikisi cehennemde,
biri de cennettedir. Cennette olan kadı, hakkı bilip hak ile hüküm verendir.
Hakkı bilip de hükmünde zulmeden kadı ve cehaletle (hakkı bilmeden) insanlar
arasında hükmeden kişi de cehennemdedir.''(--- Ebu Davud, akdiye (3573),
Tirmizi, ahkam (1322) ve İbn Mace, ahkam (2315).
19733- Şafii der ki:
Kadının, insanların görebileceği bir yerde aralarında engel olmadan ve şehrin
ortasında hüküm vermesini müstehab görürüm. fazla kalabalık olması ve bu amaçla
inşa edilmemiş olmaları sebebiyle Mescidde hüküm vermemesi ise daha uygundur.
Hüküm verirken yorulup usanmaması için ferah ve güzel bir yerde hüküm vermesini
müstehab görürüm. Mescidde hüküm vermesini kerih gördüğüm gibi, mescidde had
veya tazir cezasının uygulanmasını daha kerih görürüm.(--- Şafii, el-Ümm
(6/198).
19734- Beyhaki der ki:
Bize nakledildiğine göre Ebu Meryem el-Esedı, Muaviye'ye şöyle dedi:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Allah bir kişiyi insanların herhangi bir işinin sorumluluğuna getirirse
ve bu kişi insanların ihtiyaçlarını ve zaruretlerini dinlemekten geri durursa,
Allah da kıyamet günü onun ihtiyacını ve zaruretini dinlemekten geri
durur.''(--- Ebu Davud, imdrat (2948) ve Tirmizi, ahkam (1332,1333).
19735- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kim
mescidde yitiğini ilan eden birini işitirse ona: ''Allah onu sana buldurmasın''
desin. Çünkü mescidler bunun için inşa edilmemiştir.''(--- Müslim, salat
(1238).
19736- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu mescidler
bu pis şeyler için edinilmemiştir. Bu mescidler yüce Allah'ı zikretmek, namaz
kılmak ve Kur'an okumak için edinilmiştir" buyurdu.
19737- Ebu'd-Derda ve
başkasından zayıf isnadla nakledilen hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Çocuklarınızı ve delilerinizi mescidlerden uzak
tutunuz. Davalarınızı mescidlerde görmeyiniz, oralarda seslerinizi
yükseltmeyiniz, kılıçlarınızı kınlarından çıkarmayınız ve had cezaları tatbik
etmeyiniz. Mescidleri tütsüleyiniz. Ayrıca mescidlerinizin önünde su ibrikleri
bulundurunuz."
19738- Hakım b. Hizam
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescidde kısas
uygulamasını, şiir okunmasını ve hadlerin (şeri cezaların) uygulanmasını
yasakladı.''(--- Ebu Davud, hudad (4490) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra
(10/103).
19739- Bize nakledildiğine
göre Ömer b. Abdilazız, Abdulhamıd b. Zeyd'e mektup yazıp: "Mescidde hüküm
verme, çünkü muhakeme olmak için sana Yahudi, Hıristiyan ve hayızlı kadınlar da
gelir" dedi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/103).
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan: