MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

YEMİNLER VE ADAKLAR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Malının Bir Kısmını Sadaka Olarak veya Allah Yolunda Vermek

 

19612- Şafii der ki: "Şu malım veya evim ya da malik olduğu başka bir şey için Allah yolunda sadakadır" diyen kişi, bu sözü yemin manasında söylemişse, Ata'ya göre bu sözünden dönenin yemin kefareti vermesi yeterlidir. Bu görüşte olanlar, azad etme veya boşamayla ilgili yemin eden için de aynı şeyin geçerli olduğunu söylemiştir. Hz. Aişe de bu görüşteydi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir kısmı da aynı yönde görüş belirtmiştir. Allah en doğrusunu biIir.(--- Şafii, el-Ümm (2/254).

 

19613- Mansur b. Abdirrahman el-Hacebi'nin annesinden biIdirdiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Hz. Aişe'ye, malını Kabe'ye bağışlayan kadının durumu sorulunca: "Yemin kefareti öder" cevabını vermiştir.(--- Malik, Muvatta (2/481).

 

19614- Bu hadis Hz. Aişe'den "İbn Vehb -İbn Cüreyc -Ata b. Ebi Rebah -Aişe" kanalıyla da nakledilmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/65).

 

19615- Safiyye binti Şeybe'nin bildirdiğine göre Hz. Aişe'ye bir erkek veya kadın bir akrabasıyla arasında olan bir meseleden dolayı eğer onunla konuşursa bütün malını Kabe'ye adayacağı şeklinde yemin ettiğini söyleyince, Hz. Aişe: "Yemin kefareti yerine geçen bunun için de geçerlidir" dedi. Bu hadis, SeYrI'nin Cami kitabında yer almıştır.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (10/65).

 

19616- Said b. el-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Ensar'dan iki kardeş arasında miras davası vardı. Biri diğerinden mirasın paylaştırmasını isteyince, diğeri: "Eğer bunu bir daha istersen seninle hiçbir zaman konuşmam ve bütün malım Kabe'nin olsun" dedi. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: "Kabe'nin senin malına ihtiyacı yoktur. Yemininin kefaretini öde ve kardeşinle konuş. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Rabbe isyan olan, akrabayla bağı kesen ve malik olunmayan şeyde ne yemin, ne de adak olur.''(--- Ebu Davud, eyman (3272).

 

19617- Ebu Rafi'den bize bildirildiği ne göre bir kadın, eğer (Ebu Rafi) hanımından ayrılmazsa, bütün malını Kabe'ye adayacağına yemin etti. Kadın bu durumu Hz. Aişe, İbn Abbas, İbn Ömer, Hafsa ve Ümmü Seleme'ye sorunca, yemin kefareti vermesini ve kadınla kocayı ayırmamasını söylediler.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (ı0/66).

 

19618- Bazı rivayetlerde bu kadının eğer Ebu Rafi ile hanımını birbirinden ayırmazsa, Kabe'ye yürüyerek gitmeye yemin ettiği de geçmektedir.

 

19619- Şafii, Kabe'ye yürüyerek gitmeye yemin edenle ilgili iki görüş olduğunu söyleyip şöyle devam etti: Birincisi; Ata'nın görüşüdür. Ona göre oruç, hac veya umre gibi ibadetlerden birini yapmaya yemin eden, yeminini bozarsa, yemin kefareti öder ve ne hac, ne oruç ve de umre yapmak zorunda değildir.(--- Şafii, el-Ümm (7/67).

 

19620- Ata'ya göre ancak Allah rızası için yerine getirilen bir farz veya Allah rızası için yapılan güzel bir amel Allah için yapılan iyiliklerden sayılır. Yeminini yerine getirmek için yapılan şeyler ise iyilikten sayılmazlar.(--- Şafii, el-Ümm (2/255).

 

 

19621- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adak) ancak kendisiyle Allah'ın rızası istenen şeydir" buyurdu.(--- Ebu Davud, Sünen (2/258).

 

19622- 19623- Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adak kefareti, yemin kefareti gibidir'' buyurdu.

Müslim bunu Sahih'te Harun b. Said ve başkası kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etmiştir.

 

19624- Rabi der ki: Bir kişi Şafii'ye Kabe'ye yürüyerek gitmeye yemin edip bu yemini bozmayı sorunca bir yemin kefareti vermesini söyledi. Adam: "Bu şekilde mi fetva veriyorsun, ey Ebu Abdirrahman!" diye sorunca: "Bu, benden daha hayırlı olanın sözüdür" cevabını verdi. Adam: "O kimdir?" diye sorunca ise: "Ata b. Ebi Rebah" cevabını verdi.

 

19625- Şafii der ki: Ata'dan başkası: "Bu durumdaki kişinin, nasıl ki başka adağını yerine getirmesi gerekirse, yürüyerek Kabe'ye gitmesi gerekir" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (7/68).

 

19626- Bir başkası bütün malını tasadduk etmeyi adayanla ilgili şöyle dedi: "Kendisine yetecek kadarını kaldırıp kalan bütün malını tasadduk eder. Ancak durumu iyi olunca, kaldırdığı malı da tasadduk eder." Bir başkası da bu durumda olan kişi malının üçte birini tasadduk edeceğini söylemiştir. Başkasl da malının zekatını vereceğini söylemiştir.

 

19627- Beyhaki der ki: Osman b. Ebi Hadır, eğer kocası falan şeyi yapmazsa bütün malını Allah yolunda vermeyi, cariyesinin hür olmasını adayan bir kadınla ilgili: "Cariye azad olur. Malının da zekatını verir" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/68).

 

19628- İbn Abbas ile İbn Ömer'den bu durumda kefaretin caiz olduğuna dair rivayetler vardır.

 

19629- Malının tamamını vermeye yemin edenin üçte birini vermesi gerektiğini söyleyenlerin bu görüşüne Ebu Lubabe'nin şu hadisi delil olamaz:

Ebu Lubabe'nin tövbesi kabul edilince: "Tövbem kabul edildiği için bu günahı işlediğim evden ayrılıp malımın tümünü Yüce Allah ve Resulü için sadaka olarak vereceğim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Üçte birini vermen senin için yeterlidir'' buyurdu.

Ebu Lubabe'nin bununla ilgili bir adağıyla veya yemin ettiğiyle ilgili bir rivayet yoktur. O tövbesi kabul edilince, Allah'a şükür maksadıyla bütün malını tasadduk etmek istedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ka'b b. Malik'e: ''Malının bir kısmını yanında tutman senin için daha hayırlıdır'' buyurduğu gibi ona da malının bir kısmını yanında tutmasını emretti.(--- Ebu Davud, eyman (3319, 3320). --- Buhari, vasaya (2757) ve Müslim (6879-6881).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah'a İsyan Olan Bir Şeyi Adamak