MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
YEMİNLER VE ADAKLAR |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yemin Kefareti Olarak
Yemek Yedirmek, Giyecek Vermek veya Köle Azad Etmek
19562- Şafii der ki:
Yemin kefareti olarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müddüyle bir
müd buğday vermek yeterlidir. Eğer yemin eden kişi besin olarak pirinç, hurma veya
kuru üzüm kullanılan bir memlekettense bunların herhangi birinden bir müd
verir.
19563- Çünkü
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir zembil hurma verilince onu bir
adama verip yetmiş miskine yedirmesini emretti. Bir zembil on beş sa' olarak takdir
edilmiştir. Bu da her miskine bir müd olmak üzere altmış müd eder.(--- Şafii,
el-Ümm(7/64)o
19564- Beyhaki der ki:
Bu konuda bize rivayet olunan hadiste Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içinde on beş sa' hurma olan bir
zembil getirilince (bir adama): ''Bunu al ve tasadduk et" buyurdu.
19565- Zühn'nin, Amr b.
Şuayb'dan bildirdiğine göre zembilin içindeki hurma on beş sa' olarak takdir
edilmişti.
19566- Said b.
el-Müseyyeb'in: "Zembil, on beş ile yirmi sa' arasında bir miktardır"
şeklindeki rivayetiyle ilgili Şafii şöyle dedi: Said b. el-Müseyyeb en çok:
"Bir çeyrek müd veya bir müd ve müddün üçte biri" demiştir. Emin
olmayan İbnu'l-Müseyyeb'dir. Bir arak ta vasfettiğim gibi on beş sa' olarak
takdir edilmişti.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/54- SS).
19567- Beyhaki der ki:
Hadisteki bu şüphe, bunu İbnu'I-Müseyyeb'den nakleden kişiye ait olabilir. Bu
kişi Ata b. el-Horasani'dir ve zayıftır. Talk b. Habıb ve İbrahım b. Amir bunu
İbnu'I-Müseyyeb'den, on beş sa' olarak şüpheye düşmeden rivayet etmiştir.
19568- Şafii der ki:
Yemin kefareti olarak yemek yedirecek kişi, en az on kişiye yedirmesi gerekir.
19569- Yemin kefareti
olarak giysi verecek kişi de en az giyecek olarak adlandırılabilecek, sankı şalvarı
izar veya baş örtüsü gibi şeyler vermesi gerekir.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/55) ve Şafii, el-Ümm (7/64).
19570- Yemin kefareti
olarak köle azad edecek olan kişinin, mümin bir köle azad etmesi gerekir. Azad
edilecek kölenin zinadan doğmuş olması veya çalışmasına engelolmayacak herhangi
bir sakatlığının olmasında sakınca yoktur.(--- Şafii, el-Ümm (7/65).
19571- İbn Ömer der ki:
"Kim bir yemin eder ve pekiştirmek için bir daha ederse, bir köle azad
etmesi gerekir."
19572- Şafii bunu Malik'in
talebelerinin İbn Ömer'in rivayetine muhalefet etmelerine cevap olarak irad
etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/155) ve Malik, Muvatta (2/479).
19573- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer şöyle derdi: "Kim bir yemin eder ve pekiştirmek
için bir daha ederse, sonra da yeminini bozarsa ya bir köle azad eder veya on
fakiri giydirir. Bir yemin edip onu pekiştirmeyen ise on fakiri doyurur. Her
fakire bir müd buğday verir. Buna imkanı olmayan üç gün oruç tutar.''(---
Şafii, el-Ümm (7/257).
19574- Beyhaki der ki:
"Kitab'ın zahiri, sünnetin zahiri ve bu durumda, yemek yedirmek, giyecek
vermek ve köle azad etmek arasında muhayyerlik olduğunu gösterir."
19575- Ali b. Ebi
Talha'nın bildirdiğine göre İbn Abbas, yemin kefaretiyle ilgili ayetin
tefsiriyle ilgili olarak şöyle dedi: "Kişi Kur'an'da geçen yemin
kefaretlerinden dilediğini seçmekte muhayyerdir. Eğer (yedirme, giydirme ve
azad etme) seçeneklerden hiçbirini bulamazsa peşpeşe üç gün oruç
tutar."(--- Malik, Muvatta (2/479).
19576- Nafi'nin bildirdiğine
göre İbn Ömer, yemin kefareti ödeyeceği zaman her fakire bir müd olmak üzere on
miskine yiyecek verirdi.(--- Malik, Muvatta (2/479).
19577- Zeyd b. Sabifin,
yemin kefaretiyle ilgili olarak: "Her miskine bir müd (olmak üzere on
miskine yiyecek) verir" dediği nakledilmiştir.
19578- İbn Abbas'ın da:
"Dörtte biri katık olmak üzere bir müd buğday verilir" dediği
nakledilmiştir.
19579- Ebu Hureyre'nin
ise: "Yemin kefareti, zıhar kefareti ve miskin doyurma fidyesinde olmak
üzere üç şeyde birer müd (yiyecek) verilir" dediği nakledilmiştir.
19580- Beyhaki der ki:
Ebu Hureyre miskin doyurma fidyesinden, hamileyi, süt emziren anneyi ve ihtiyar
olanları kasdetmiştir.
19581- İhramlıyken bir
rahatsızlık sebebiyle ihrama muhalif şey yapanın ödeyeceği fidye miktarı ise
her fakire yarım sa' yiyecektir. Ka'b b. Ucre'yle ilgili Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen rivayet bu şekildedir. Bu rivayet
sebebiyle bu konuda görüşümüz bu yöndedir. Yemin kefaretiyle ilgili görüşümüz
de yukarıdaki gibidir. Biz iki hadisle de amel ederiz.
19582-19583- Yesar b.
Numeyr kanalıyla Ömer b. el-Hattab'dan nakledilen: "Bazen, bazı
topluluklara vermeyeceğime dair yem ediyorum ancak sonra vermeyi uygun
görüyorum. Böyle yaptığımı gördüğün zaman, benim yerime kefaret olarak on
fakiri, her birine yarım sa' buğday veya hurmayla doyur" hadisinde, Hz.
Ömer fazla vermeyi müstehab gördüğü için böyle yapmış olabilir; ancak daha önce
zikrettiklerimiz, daha az vermenin yeterli olduğunun delilidir.(--- Said b.
Mansur, Tefsir (787), Tahavi, Şerhu'l-Meani (3/121) ve İbn Ebi Şeybe (12312).
19584- Ebu Said'in
rivayetinde Şafii, Yeminler kitabında şöyle dedi: Oruç tutması vacip olan,
ancak Allah'ın Kitab'ında peşpeşe tutulması şart koşulmayan orucu ayrı ayrı tutmakta
sakınca yoktur. Bunun delili de yüce Allah'ın, Ramazan orucunu kaza etmekle
ilgili: " ... tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde
tutsun''[Bakara, 185] buyruğudur. Burada kastedilen orucu peşpeşe tutmak
zorunda değildir.
19585- Şafii büyüğün
orucu konusunda ise: "Yemin kefareti olarak tutulan oruç peşpeşe
tutulur" demiştir.
19586- Beyhaki der ki:
Ubey b. Ka'b, kefaretle (Bakara Sur 196) ilgili ayeti: ''... Peşpeşe üç gün
oruç tutsun ... " şeklinde okumuştur.
İbn Mes'ud'un da bu
ayeti bu şekilde okuduğu nakledilmiştir. Bunlardan gelen rivayet mürseldir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Zorlama Sebebiyle
veya Unutarak Yemini Bozmak