MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
KURBANLAR |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kurban Kesmenin
Emredilmesi
18880- Cundub el-Beceli
der ki: Kurban bayramında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
bulundum ve: "Biz namazdan önce kurban kesiyoruz" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinizden kurbanlığını namazdan önce
kesenler yerine başkasını kessin. Henüz kesmemiş olanlar ise Allah'ın adını
anarak (Besmete ile) kessin'' buyurdu.
Müslim bunu Sahih'te İbn
Uyeyne'den, Buhari ve Müslim ise Şu'be kanalıyla Esved'den rivayet etmiştir.(---
Buhari, salat (985) ve Müslim, adahi (4974- 4978)
18881- Abbad b. Temım'in
bildirdiğine göre Uveymir b. Aşkar, kurban bayramı günü namaza gitmeden önce
kurbanını kesip bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyledi. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona başka bir kurban
kesmesini emretti.(--- Malik, Muvatta (2/484) ve İbn Mace (3153).
18882-18884- Beşir b.
Yesar'ın bildirdiğine göre Ebu Burde b. Niyar, kurbanını Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce kestiğini, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) de kendisine başka bir kurban kesmesini emrettiğini söyledi. Ebu
Burde: "Yanımda bir kuzudan başkası yoktur" deyince Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir kuzudan başkasını bulamasan onu kes"
buyurdu.
Bu iki hadisi Rabi'nin
rivayetinde bu şekilde buldum. Şafii bu rivayetinde hadisi Malik'ten işittiğini
söylememiştir. Sebebi, bundan emin olmaması veya Malik'ten işittiği nüshanın
yanında olmaması olabilir.
Bu hadisi bize Ebu
İshak, Ebu'n-Nadr kanalıyla Ebu Cafer'den, o Müzeni'den, o Şafii'den, o da
Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Müslim, adahi (4979-4988).
18885- Abbad b. Temım'in
bildirdiğine göre Uveymir b. Aşkar kurban bayramı günü namazdan önce kurbanını
kesip, namazdan sonra bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
söyleyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yeni bir kurban
kesmesini emretti.
18886- İki rivayetin de
isnadı munkatıdır. Ebu Burde b. Dinar'ın hadisi, Bera b. kib ve Enes b.
Malik'in mevsul olarak rivayetiyle sabittir.
18887- Şafii der ki:
"Kurban vacip olduğu için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
tekrar kurban kesmesini emretmiş olabilir. Yine eğer isterse tekrar kurban kesebileceğini
söylemiş olabilir. Çünkü vaktinden önce kesilen kurban, kurban yerine geçmez.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünden, kurbanın, terk edilmesi
caiz olmayan bir vacip olmadığı, yapılmasının güzel gördüğümüz, terk edilmesini
hoş görmediğimiz bir sünnet olduğu ortaya çıkar.
18888- Eğer: "Yacip
olmadığını ve sünnet olduğunu gösteren şey nedir?" diye sorulacak olursa,
şöyle denebilir: Süfyan'ın Abdurrahman b. Ubeyd kanalıyla Said b.
el-Müseyyeb'den, onun da Ümmü Seleme'den bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: (Zilhiccelnin on günü girip de
sizden herhangi bir kimse kurban kesmek isterse artık saçından ve cildinden hiç
bir şeye dokunmasın.''
18889- Şafii der ki: Bu
hadiste Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): " ... sizden herhangi
bir kimse kurban kesmek isterse ...'' sözü, kurbanın vacip olmadığına delildir.
18890- Şafii der ki:
"Bize bildirildiğine göre Ebu Bekr es-Sıddık ve Hz. Ömer, kendilerine
bakılarak vacip olduğu düşünülmesin diye kurban kesmezlerdi."(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (9/264-265) ve Şafii, el-Ümm (2/224).
18891- İbn Abbas'ın,
dostlarıyla oturduktan sonra iki dirhem vererek: "Bununla et alın"
dedikten sonra: "Bu, İbn Abbas'ın kurbanıdır" dediği
nakledilmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (9/265).
18892- Şafii der ki: İbn
Abbas hemen her gün Mekke'de bir deve veya koyun keserdi. İbn Abbas'ın böyle
yapmasının sebebi, Hz. Ebu Bekr ve Ömer'in kurban kesmeme sebebiyle aynıdır.
Küçük veya büyük için nafile veya vacip olarak kesilecek her bir kurban ancak
bir kişi için kesilir.
18893- Ebu Serıha der
ki: "Ebu Bekr ve Ömer'e yetiştim. İkisi de komşumdu ve kurban
kesmezlerdi.''(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (9/265) ve İbn Mace, adahi
(3148).
18894- Sünen'de bize
bildirildiğine göre Süfyan b. Said es-Sevri'nin, babası kanalıyla Mutarrif ve
İsmail'den, ikisinin de Şa'bi'den: "Kendilerine uyularak böyle yapılmasını
istemedikleri için .... " ibaresi geçmektedir.
18895- Süfyan'ın
bildirdiğine göre Ebu Mes'ud el-Ensari dedi ki: "Komşularımın ve ailemin
farz olduğunu düşünmemesi için gücüm yetmesine rağmen kurban kesmeyi terk
ediyorum.''(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (9/265).
18896- İbn Abbas'ın
azatlısı İkrime'nin bildirdiğine göre İbn Abbas, kurban bayramı gelince kölesine
iki dirhem verip: "Bunlarla et al ve İbn Abbas'ın kurban kestiğini
söyle" derdi.
18897- Ebu Nuaym da
Deraverdı kanalıyla Sevr b. Zeyd'den, o da İkrime'den aynı rivayette
bulunmuştur.
18898- İbn Ömer'in de:
"Kurban farz değildir. Ancak sevap, hayır ve sünnettir" dediği
nakledilmiştir.
18899- Mihnef b. Süleym
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Arafat'ta dururken
şöyle buyurduğunu işittim: ''Ey insanlar! Her aile için her yıl bir kurban
birde afıre kesilmelidir.'' Ravi der ki: "Atıre nedir, bilir misin? Recep
ayında kesilmesi gereken kurbandır."(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra
(9/260), Ebu Davud, adahi (2788), Tirmizi, adahi (1518) ve İbn Mace, adahi
(3125).
18900- Eğer bu hadis
sahihse, buradan kastedilen kurbanın müstehab olmasıdır. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kurbanı ve atıre'yi birlikte zikretmiştir. Atire kurbanı ise
icmayla vacip değildir.
18901- Ebu Hureyre'nin
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olanhadisi ise şu şekildedir:
"Gücü yettiği halde kurban kesmeyen, namazgahımıza gelmesin. '' Sahıh olan
hadisin Ebu Hureyre'den mevkuf olmasıdır. Ebu Isa et-Tirmizi böyle
demiştir.(--- İbn Mace, adahi (3123).
18902- Zeyd b.
el-Hubab'ın hadisi mahfuz değildir.
18903- Hz. Ali'den merfu
olarak nakledilen: "Kurban (ibadet maksadıyla kesilen) bütün kurbanları
neshetti" hadisinin isnadı çok zayıftır. Müseyyeb b. Şerık bu hadisi
rivayet etmiştir ve isnadında bu kişi hakkında ihtilaf vardır.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (9/262).
18904- Hz. Aişe'nin
hadisi ise şu şekildedir: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Allah'ın
Resulü! Borçlanarak kurban kesebilir miyim?" diye sordum:
"Evet, o ödenmesi
gereken bir borçtur" cevabını verdi. Bu hadisin de senedi zayıftır. Hudeyr
b. Abdirrahman b. Rafi b. Hadic, Hz. Aişe'ye yetişmemiştir. İsnadındaki
Müseyyeb b. Şerık metruktur.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (8/262).
18905- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Üç şey vardır ki
bana farz size nafile kılınmıştır. Bunlar kurban kesmek, vitir namazı ve iki
rekat kuşluk namazı kılmaktır" buyurmuştur.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra
(9/264), Ahmed, Müsned (1/231) ve Hakim, Müstedrek (1/300).
18906- Yine aynı manada
bir hadis Cabir b. Yezid kanalıyla İkrime'den, o da İbn Abbas'tan, kurban ve
kurban bayramı namazı konusunda merfu olarak rivayet edilmiştir.
18907- Ayrıca Şerık
kanalıyla Simak'tan, o İkrime'den, o da İbn Abbas'tan, kurban konusunda merfu
olarak nakledilmiştir.
18908- "Öyleyse
Rabbin için namaz kıl, kurban kes"[Kevser, 2] buyruğuna gelince, Ali b.
Ebi Talha'nın İbn Abbas'tan bildirdiğine göre kurban kesmekten kasıt, kurban
bayramı günü kurban kesmektir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (9/259).
18909- Ravh b.
el-Müseyyeb'in, Amr b. Malik kanalıyla Ebu'l-Cevza'dan bildirdiğine göre İbn
Abbas; "Rabbin için namaz kıl kurban kes"[Kevser, 2] ayetinden
kastedilenin namazda sağ eli sol elin üzerine, sonra göğsüne koymak olduğunu
söyledi,(--- Suyuti, ed-Dürrü'l-Mensur (8/651).
18910- Hammad b. Zeyd'in,
Amr kanalıyla Ebu'I-Cevza'dan, onun da Ukbe b. Sahban'ın rivayetinde kendi sözü
olarak rivayet etmiştir. İbn Zabyan'ın da, Hz. Ali'den, Ebu'I-Cevza'nın
rivayetiyle aynı manada bir rivayette bulunduğu nakledilmiştir.
18911- Enes b. Malik'ten
de aynı rivayet yapılmıştır.
18912- Ebu'l-Kamus ta
aynı şeyi söylemiştir.
18913- Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibrıl'e:
"Rabbimin bana emrettiği bu nahr nedir?" diye sorunca Cibril şu
karşılığı verdi:
"Buradaki nahr'dan
kasıt, kurban kesmek değildir. Burada Yüce Allah namaza durduğun zaman tekbır
getirirken, rükuya giderken ve rükudan kalktıktan sonra ellerini kaldırmanı
emrediyor. "
18914- Muhammed b. Ali
b. el-Hüseyin de ayette geçen nahr kelimesinin elleri kaldırmak olduğunu
söylemiştir.
18915- Said b. Cübeyr'in
de ayetten kastedilenin: "Müzdelife'de namaz kıl ve Mina'da deve kurban
et" demek olduğunu söylediği nakledilmiştir.
18916- Mücahid ve İkrime
de, ayetin manasıyla ilgili olarak: "Namaz kıl ve deve kurban et"
demişlerdir.
18917- Katade ise bu
ayeti: "Namazdan kastedilen kuşluk namazı, nahr sözünden kastedilen ise
develerin kurban edilmesidir" şeklinde açıklamıştır.
18918- Ebu Salih'İn
bildirdiğine göre İbn Abbas bu ayeti açıklarken: "Kurban kesmeden önce
Rabbin için namaz kıl, sonra deve kurban et" demiştir.
18919- Kelbı der ki:
"Nahr, kelimesinin kurbanı kesmek için tekbir getirirken kıbleye dönmek
manasında olduğu söylenmiştir."
18920- Ferra, kitabında
bunu bu şekilde zikretmiş, Arapların sözleri ve şiirlerinden buna örnekler
vermiştir.(--- Ferra, Meani'I-Kur'an (3/265).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kurban Kesmek
İsteyeninı Kurbanı Kesene Kadar Saçlarını Kesmemesi