MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
AV |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kesme İmkanı Olması ve
Olmaması Halinde Hayvanın Boğazlanacak Yeri
18818- Şafii der ki:
"İki çeşit kesim vardır. Kesme imkanı olup da yemesi helal olan kesim,
boğaz ve damarların kesilmesiyle olan kesimdir. Kesme imkanı olmayan hayvan ise
evcil olsun, yabani olsun herhangi bir silah la ele geçirilir. "
18819- Eğer bir deve bir
kuyuya veya bir dereye düşer ve kişinin onu kesilmesi gereken yerden kesmeye
gücü yetmezse onu kendisiyle kesim yapması caiz olan bıçak veya başka bir şeyle
(herhangi bir yerinden) kesilir. Hayvan kanı süzülüp ölünce helalolur. Kesme
imkanı olmayan hayvanın kesimi işte bu şekilde olur.
18820- Bir deve kuyuya
düşünce onu ancak böğrü tarafından kesebildiler.
İbn Ömer iki dirheme bu
devenin onda birini satın aldı.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/246).
18821- İbnu'l-Müseyyeb'e
bir yere düşen ve ancak silahla kendisine ulaşılan hayvan hakkında sorulunca:
"Silahla onu öldürebildiğin şekilde öldür ve ye" karşılığını verdi.
(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/246).
18822- Fetva verenlerin
çoğunun da görüşü bu yöndedir.
18823- Şafii
rivayetimizde başka bir yerde şöyle demiştir: "Evcil hayvan hakkında Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen sabit bir haber bilmekteyim ki
bu habere göre evcil hayvan da icap etmesi durumunda kesimi yabani hayvan
konumunda olur." Bir sonraki hadiste bu şöyle geçmektedir:
18824- Rafi' b. Hadic
der ki: Ganimet olarak deve ile koyun elde etmiştik. Sonra bir deveyi on koyuna
denk sayarak ganimetleri taksim ettik. Develerden biri kaçınca onu oklarımızla
vurduk. Sonra bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sorduğumuzda: ''Bu hayvanların da vahşi hayvanlar gibi yabani tarafları vardır.
Onlardan biri sizi böylesi bir duruma sokacak olursa siz de bu şekilde yapın ve
onu yiyin" buyurdu.
18825- Süfyan der ki:
İsmail b. Müslim: "Onu oklarımızla vurup yaraladık" ziyadesinde
bulunmuştur.
18826- Beyhaki der ki:
"Rabi'nin rivayetinde Şafii, diş ve tırnak konusunda bu isnadla daha önce
zikrettiğimiz yönde zikretmiştir. Deve konusunu da Harmele'nin Sünen'inde bu
şekilde zikretmiştir. Bu isnad her iki rivayeti de bir kılmaktadır."
Müslim, Sahih'de Süfyan
- İsmail b. Müslim" kanalıyla Said b. Mesruk'tan tam metin olarak rivayet
etmiştir.
18827- Rafi' b. Hadic
der ki: Zu'l-Huleyfe'de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik
ve herkes açtı. Ganimet olarak deve ile koyun elde etmiştik. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına gittiğinde sahabe kazanları doldurup
altını yakmışlardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına
geldiğinde emredince kazanlar döküldü. Sonra bir deveyi on koyuna denk sayarak
ganimetleri taksim etti. Develerden biri kaçınca atlı sayımız az olduğu için
bir kişi okuyla onu vurup öldürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bu hayvanların da vahşi hayvanlar gibi yabani tarafları vardır. Onlardan biri
sizi böylesi bir duruma sokacak olursa siz de bu adamın yaptığını yapın"
buyurdu.
Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Yarın düşmanla karşılaşabiliriz.
Yanımızda bıçak da bulunmuyor. Hayvan kesmemiz gerekirse onu kamışla kesebilir
miyiz?" diye sorduğumuzda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: ''Diş ve tırnak dışında kanı akıtan herhangi bir şey bul ve Yüce
Allah'ın adını anarak kesip ye. Bunu size anlatacağım. Diş kemiktir. Tırnak ise
Habeşlilerin bıçağıdır" buyurdu.
Buhari, Sahih'de Musa b.
İsmail ve başkası kanalıyla Ebu Avane'den rivayet etmiştir.
18828- Rafi' b. Hadic
bildiriyor: "Bir deve kuyuya düşünce onu ancak böğrü tarafından
kesebildiler. İbn Ömer iki dirheme bu devenin onda birini satın aldı.''(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/246).
18829- Ali b. Ebi Talib,
Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Mes'ud kanalıyla bize aynısı rivayet
edilmiştir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/246, 247).
18830- Ebu'l-Uşera,
babasından bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
Allah'ın Resulü! Kesme işi sadece boğaz ve boyun bölgesini kesmekle mi
olur?" dediğimde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Uyluğundan yaralasan bile boğazlamak yerine geçer" karşılığını
verdi.(--- Ebu Davud, zebdih (2825), Tirmizi, sayd (1481) ve İbn Mace, zebaih
(3184).
18831- Eğer bu sabit bir
hadis ise -Allah doğrusunu bilir- bu (uygun bir şekilde kesilemeyecek bir
şekilde) düşen ve benzeri hayvanlar için geçerlidir. Harmele'nin Sünen'inde
Şafii, bunu Rafi' b. Hadic'in hadisiyle birlikte güvenilir kişiler kanalıyla
Hammad b. Seleme'den rivayet etmiştir.
18832- Beyhaki der ki:
Sahih hadiste bize rivayet olunduğuna göre Abdullah b. Muğaffel bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fiske taşı atmayı yasakladı ve: ''Bu
şekilde atarak av öldürülmez, düşman yaralanmaz, ancak diş kırıp göz çıkarır''
buyurdu.(--- Buhari, zebdih ve sayd /5479) ve Müslim, sayd (4960-4964).
18833- Bize bildirilene
göre Ömer b. el-Hattab: "Sopayla vurup öldürdüğünüz tavşanları yemekten
sakının. Bunun yerine onları mızraklarınız ve oklarınızla avlayıp yiyin"
demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/248).
18834- İbn Ömer, sapan
gibi taş atan aletlerle öldürülen av için: "Murdardır" demiştir.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/249).
18835- Adiy b. Hatim'in
mi'rad ile avlanma konusundaki hadisi daha önce geçmişti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: