MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Emanın Verilme Şekli; Kişinin Müslümanlardan Kanaat ve Güven Sahibi Olan Bir Kişinin Hükmü Üzerine Teslim Olması

 

18118- Enes b. Malik anlatıyor: Tuster'i kuşattığımızda Hürmüzan, Hz. Ömer'in vereceği hükme razı olarak teslim oldu. Bunun üzerine onu alıp Ömer'in yanına gittim. Ömer'in yanına vardığımızda (Hürmüzan sustu ve hiç konuşmadı) Ömer ona: "Konuş!" dedi. Hürmüzan: "Hala hayatta kalma ümidi olan birinin diliyle mi yoksa öldürülecek olan birinin diliyle mi?" diye sorunca Ömer: "İstediğin gibi konuşabilirsin, sana bir şey yapmayacağım" deyince, Hürmüzan: "Allah bizleri ve siz Arapları kendi halimize hiç bırakmadı. Biz sizleri köle edinir, öldürür ve mallarınıza el koyardık. Ancak ne zaman Allah sizlerle beraber oldu, artık size gücümüz yetmez oldu" dedi.

Ömer, bana: "Sen ne dersin?" diye sorunca: "Ey müminleri emiri! Gelirken geride büyük bir güç ve kalabalık bir topluluk bıraktım. Şayet sen bunu öldürürsen bundan geriye kalanlar hayattan ümitlerini kesecek ve ölümüne bir karşılık koyacaklardır" dedim. Fakat Ömer bana: "Bera b. Malik ile Meczee'nin katilini mi hayatta bırakayım?'' dedi. Onu öldürmesinden endişe ettiğim zaman da: "Onu öldüremezsin! Sen ona: ''İstediğin gibi konuş, sana bir şey yapmayacağım'' dedin" dedim. Bunun üzerine Ömer bana: "Sana bir şeyler mi verdi? Ondan bir şeyler mi aldın?" diye sordu. Kendisine: "Vallahi ondan bir şeyalmadım" cevabını verdiğimde: "Ya bunun böyle olduğuna dair şahit getirirsin ya da cezaya senden başlarım!" dedi. Yanından çıktığımda Zübeyr b. el-Avvam'la karşılaştım (ki o da bu konuda benim bildiğimi biliyordu). Zübeyr, Ömer'in yanında buna şahitlik edince de Hürmüzan'ı serbest bıraktı. Daha sonra Hürmüzan Müslüman oldu ve ona da maaş bağladı.(--- Ebu Ubeyd, el-Emval (113) ve Beyhakl, es-Sünenü'l-Kübra (9/96).

 

18119- Ebu Said'in rivayetinde Şafii şöyle demiştir: "Hürmüzan'ın, Ömer'in hükmü üzerine inip teslim olmasını kabul eden kişinin bu hareketi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine muvafıktır. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kurayza oğullarının, Sa'd b. Muaz'ın vereceği hüküm üzerine teslim olmasını kabul etmişti."

 

18120- Ömer'in: "Ya bunun böyle olduğuna dair şahit getirirsin (ya da cezaya senden başlarım!)" demesi, muhtemelen Hürmüzan'a dediği(nin eman verme olduğu) konusunda iki şahit getirmesini istemiştir. Birinin bir haber getirmesi konusunda ihtiyatlı davrandığı gibi bu konuda da ihtiyat olarak böyle yapmış olabilir. Ancak bunu ihtiyat olarak yaptığı görüşündeyiz. Doğrusunu da Allah bilir.

 

18121- Şafii der ki: "Bu durumda da katile kısas uygulanmaz. Zira Hürmüzan, Bera b. Malik'i ve Meczee b. Sevr'i öldürmüştü. Ömer ona kısas uygulamamıştır. Ömer'in bu hükmü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine muvafıktır. Çünkü Hamza'nın katili Müslüman olarak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona kısas uygulamamıştır. "

 

18122- Başka bir yerde de Ebu Abdillah rivayetiyle Şafii, Yüce Allah'ın:

"İnkar edenlere söyle: Eğer vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır" buyruğuna dayanarak huccet saymıştır. Ayetteki: "....." ifadesi ise geçmiş manasındadır.

 

18123- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İslam daha önce işlenen günahları temizler'' buyurmuştur.

 

18124- Beyhaki der ki: Bu hadis, Amr b. el-As vasıtasıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde rivayet edilmiştir. Yine kendisinden gelen sabit bir rivayette ise: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Amr! İslam'ın kendinden önceki her şeyi (günahları) yok ettiğini bilmiyor musun?'' buyurdu" şeklinde aktarılmıştır.(--- Müslim, iman (314).

 

18125- Malik bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, orduda komutan olarak gönderdiği kişiye şöyle yazmıştır: "Bana bildirilene göre kişi düşmanın peşine düşmekte ve düşman dağa ulaşılamayacak yere çıkıp korunduğunda peşine düşen kişi kendisine: ''Metres (korkma)'' demektedir. Onu ele geçirince de öldürmektedir. Canım elinde olana yemin olsun ki (bundan sonra) bir kişinin böyle yaptığını haber alırsam kesinlikle onun boynunu vururum.''(--- Malik, cihad (2/448, 449).

 

18126- Malik: "Böylesi bir durumda kişi öldürülmez" demiştir.

 

18127- Şafii der ki: Eğer Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kafir karşılığında (kısas olarak) bir Müslüman öldürülemez'' buyruğuna dayanarak böyle diyorsa, o zaman Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna muhalif olarak gelen her şeyi terk etmesi gerekmektedir.

 

18128- Beyhaki der ki: "Bu, Ömer'den gelen munkatı bir hadistir."

 

18129- Mevsul bir isnadla Ebu Vail'den şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Hz. Ömer'den bize şöyle bir mektup geldi: "Bir kaleyi kuşatıp da kaledekiler Yüce Allah'ın hükmü üzere inip teslim olmak isterlerse bunu kabul etmeyin. Zira Yüce Allah'ın hükmü konusunda isabet edip edemeyeceğinizi bilemezsiniz. Ancak kendi hükmünüz doğrultusunda onların teslim olmalarını kabul edin. Ondan sonra onlar hakkında dilediğiniz hükmü verin. Eğer bir kişi diğerine: ''Korkma'' derse ona eman vermiş olur. Eğer kişi birine: ''Metres''(Farsça: korkma) derse ona eman vermiş olur. Zira Allah bütün dilleri bilir.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/96).

 

18130- Yüce Allah'ın hükmü üzere inip teslim olma konusunda Hz. Ömer'in dediği yönde "Süleyman b. Bureyde - babası" kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit bir rivayet gelmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İdarecinin İzni Olmadan Savaş Beldesine Çıkmak ve Yüksek İhtimalle Öldürüleceğini Bildiği Halde Müşriklerin Üzerine Yürümek