MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ağaçları Kesmek ve Evleri Yakmak

 

18025- Şafii der ki: "Sahip oldukları cansız her şeyi her durumda telef etmek mubahtır.''(--- Şafii, el-Ümm (4/257).

 

18026- Sonra Şafii sözlerine devam ederek şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Nadır oğulları ile savaştığı zaman Yüce Allah: "O, kitap ehlinden inkar edenleri ilk toplu sürgünde yurtlarından çıkarandır. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın emri onlara ummadıkları yerden geldi. O, yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle yıkıyorlardı"[Haşr, 2] buyurdu. Burada Yüce Allah, onların evlerini hem kendilerinin, hem de müminlerin yıktığım bildirmektedir. Yüce Allah'ın bu buyruğu da bu konuda rıza gösterdiğine işaret etmektedir. (--- Şafii, el-Ümm (4/258).

 

18027- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hurmaların kesilmesini emredince, Yüce Allah bu yaptıklarına razı olduğunu bildiren: "İnkarcı kitap ehlinin yurtlarında hurma ağaçlarını kesmeniz veya onları kesmeyip gövdeleri üzerinde ayakta bırakmanız Allah'ın izniyledir. Allah yoldan çıkanları böylece rezilliğe uğratır"[Haşr, 5] ayetini indirdi. Bu şekilde Yüce Allah kesilmesine izin verip bırakılmasının mubah olduğunu bildirmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/258).

 

18028- İbn Ömer'in bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Nadir oğullarına ait olan Buveyre hurmalığını yaktırmış ve kestirmiştir.

Buhari ve Müslim, Sahih'de Musa b. Ukbe ve başkası kanalıyla rivayet etmişlerdir. Biri de bu ayetin bu konuda nazil olduğunu zikretmiştir. Ebu Said'in rivayetinde Şafii başka bir yerde de bunu zikretmiştir.(--- Buhari, cihad (3021) ile meğazi (4031) ve Müslim, meğazi (4471).

 

18029- İbn Şihab bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Nadir oğullarının

mallarını yaktırınca bir kişi: "Buveyre bahçelerinde ateşler yükseldi Beni Luey eşrafına bu önemsiz geldi" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (4/258).

 

18030- Beyhaki der ki: "Bu şiir, Nafi kanalıyla İbn Şihab'dan mevsul olarak rivayet edilmiştir."

 

18031- Ebu Said'in rivayetinde Şafii der ki: Eğer bir kişi: "Belki de Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Nadir oğullarının mallarını yakmış ve sonra da yakmayı bırakmıştır, olamaz mı?" diyecek olursa şu cevap verilir: "Durum Yüce Allah'ın buyurduğu gibidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'de de (ağaçları) kesip yakmıştır. Bu da Nadir oğulları olayından sonra cereyan eden bir olaydır. Bizzat kendisinin son olarak savaştığı Taif gazvesinde ise (ağaçları) yakmıştır. Usame b. Zeyd de, Ubna ahalisinin yerleşim yerlerinin yakılmasını emretmişti.(--- Şafii, el-Ümm (4/258).

 

18032- Usame b. Zeyd der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bana, Ubna'ya sabah vakti baskın yapmamı ve orayı yakmamı emretmişti.''(--- Şafii, el-Ümm (4/258) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/84).

 

18033- Beyhaki der ki: Salih b. Ebi'l-Ahdar bunu Zühri kanalıyla bu şekilde aktarmıştır. Ebu Mushir ise: "Biz bunu (başkalarından) daha iyi biliriz. Orası Filistin'e ait Yubna'dır" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/84).

 

18034- Evzai der ki: "Hz. Ebu Bekr bu ayetin açıklamasını en iyi bilendir. Ebu Bekr bunu yasaklamış ve Müslümanların idarecileri bununla amel etmişlerdir. ''

 

18035- Şafii der ki: Belki de Ebu Bekr meyve veren ağaçların kesilmesini yasaklamıştır. Çünkü kendisi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Şam topraklarının Müslümanlar tarafından fethedileceğini işitmişti. Kesmek veya bırakmak kendisine mubah olunca, o, müslümanların yararını gözeterek kestirmemeyi tercih etmiştir.(--- Beyhaki, Delailu'n-nübüvve (3/359).

 

18036- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Nadır oğullarının ağaçlarını kestirdi.

Kesme işinde acele edilince kendisine: "Allah sana orayı fethetmeyi vaad etti. Orayı kendin için bıraksan" denildi. Kalanları haram olduğundan dolayı değil de bu sebeple kestirmedi. Zira daha sonra Hayber'de, sonra da Taif'te (ağaç) kestirmiştir.

 

18037- Abdurrahman b. Ganm bildiriyor: Muaz b. Cebel'e: "Rumlar bitkin düşen atlarımızı alıp besleyerek bakımlı yapmakta ve üzerinde bize karşı savaşmaktadır. Bitkin düşen atlarımızı keselim mi?" denilince: "Hayır, onlar (Rumlar) sizi öldürüp eksiltecek kimseler değildir. Onlar ileride köleleriniz veya azınlık tebanız olacaktır" karşılığını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (7/356) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/86).

 

18038- Yezid b. Abdillah b. Kusayt der ki: Ebu Bekr, Halid b. el-Velld'i, Tulayha ve Temım oğullarının üzerine gönderdiği zaman: "Ulaştığın bir vadide veya meskun bir yerde önce dur, ezan sesi işitirsen: ''Ne istiyorsunuz ve neden hoşlanmıyorsunuz?'' diye sor. Eğer ulaştığın yerde ezan sesi işitmezsen baskını gerçekleştirip öldür ve yak" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (7/356), Abdurrezzak, Musannef (5/199) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/85, 86, 89).

 

18039- Ebu Yusuf der ki: "Bize göre Ebu Bekr'in bunu Şam'da yasaklaması, Müslümanların orayı fethedeceğini ve oranın kendilerine kalacağını bildiğinden dolayıdır.''(--- Şafii, el-Ümm (7/3546).

 

18040- Beyhaki der ki: Ebu'I-Esved'in, Urve kanalıyla bildirdiğine göre Musa b. Ukbe, meğazi'de şöyle demiştir: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sakiflileri Taif'te kuşatma altına aldığı zaman bağlarının yakılmasını emretti.''(--- Ebu Nuaym, Delailu'n-nübüvve (465) ve Beyhaki, Delailu'n-nübüvve (5/163).

 

18041- Şafii der ki: "Düşman kuşatma altına alındığı zaman mancınıklarla üzerlerine taşlar, ateşler, başka şeyler atılmasında ve (surları delmek için içine adamların girdiği) zırhla saldırmakta bir sakınca yoktur."

 

18042- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), raif halkına karşı mancınıklar kurdurmuş ve (surları delmek için içine adamların girdiği) zırhlar hazırlamıştı. Biz onların aralarında kadınların ve çocukların bulunduğunu biliyorduk.(--- Beyhaki, Delailu'n-nübüvve (5/160), Taberani, Müsnedu'ş-Şamiyyln (s / 562) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/84).

 

18043- Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde Şafii'nin "Velld b. Müslim -Sevr b. Yezid" kanalıyla Mekhul veya başka birinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taif halkına karşı mancınıklar kurdurmuştur.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/84).

 

18044- Musa b. Ali'nin, babası kanalıyla bildirdiğine göre Amr b. el-As, İskenderiye halkına karşı mancınık kurmuştur.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/84).

 

18045- Rabi der ki: Şafii, Müslümanların çocuklarıyla kalenin yüksek yerine çıkan düşman konusunda: "Onları kalkan olarak kullanmaktadırlar" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (7/349).

 

18046- Evzai der ki: Bu durumda Müslümanlar onların üzerine atış yapmaz. Zira Yüce Allah: "Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı (Allah, Mekke'ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkar edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık"[Fetih, 25] buyurmaktadır. O halde Müslümanlar Müşriklerden olmadığını gördüğü kişilerin üzerine nasılolur da atış yapabilir.

 

18047- Şafii der ki: "Buradaki mana, Evzai'nin görüşü yönünde olabilir. Belki de Yüce Allah onlardan bazı kimselerin itaat edip Müslüman olacaklarını bildiği için onları böylesi bir azaba uğratmamıştır."(--- Şafii, el-Ümm (7/349).

 

18048- Bize göre kaledekilerle savaşma zarureti olmaması halinde Evzai'nin dediği daha uygundur.

 

18049- Şafii sözlerine devam ederek şöyle dedi: "Ancak onları bırakmamız halinde onlardan bize bir zarar gelmesi endişesi varsa Müslümanları kastetmeden onlarla savaşırız. Eğer (yanlışlıkla) Müslüman biri öldürülürse onu defnederiz.''(--- Şafii, el-Ümm (7/350).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Müslümanların Zafer Kazandığı Yerde Canlıları Telef Etmelerinin ve Kesmelerinin Haram Kılınması