MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ganimetin Ancak Savaşa Katılanların Olması

 

17767- Şafii der ki: Ridde konusunda karşılaştığım birden fazla ilim ehlinin yanında bilinmektedir ki Ebu Bekr: "Ganimet, ancak savaşa katılanlarındır" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (7/341,344) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/50).

 

17768- Tarık b. Şihab'ın bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab: "Ganimet ancak savaşa katılanlarındır" demiştir.(--- Abdurrezzak, Musannef (5/303) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (6/335).

 

17769- Şafii: "Biz de bu görüşteyiz" demiştir.

 

17770- Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ve Ömer'den gelen rivayetler yönünde hatırlamadığım bir rivayet nakledilmiştir.

 

17771- Ebu Hureyre der ki: Hayber'i fethettikten sonra, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabının yanına Hayber'e gidip Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetten bana da pay vermesini istedim. Said b. el-As'ın bir oğlu: "Ey Allah'ın Resulü! Ona pay verme!" dedi. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! Bu adam İbn Kavkal'ın katilidir!" karşılığını verdim. Bunun üzerine İbn Said:

"Ne tuhaf! Dağın tepesinden üzerimize geliyor ve Müslüman bir adamı öldürdüğümü söylüyor. Oysa Yüce Allah, ona benim elimle (Cennetle) ikramda bulunmuş ve beni onun eliyle kafir olarak öldürterek rezil etmemiştir" karşılığını verdi.(--- Ebu Davud, cihad (2723, 2724).

 

17772- Süfyan der ki: es-Saidı bunu bana, "babası- Ebu Hureyre" kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.

Buhari, Sahıh'de Humeydi'den rivayet etmiştir.

 

17773- es-Saidl'nin adı Amr b. Yahya b. Said b. el-As'tır.

 

17774- Gifar oğullarından Nufeyr bildiriyor: Ebu Hureyre, Hayber fethinden sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelmesini anlatarak: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuyu Müslümanlar ile konuştu ve bizi paylarına ortak ettiler" demiştir.

 

17775- İsnadıyla gelen başka bir rivayette ise Huseym: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetten bize de pay vermek için insanlardan izin istedi. Onlar izin verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize de pay verdi" lafzını kullanmıştır.

 

17776- Savaş bittikten sonra gelmeleri halinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara pay vermek için ashabından izin istemesi onların bunda bir haklarının olmadığına delalet etmektedir. Anbese b. Said şöyle demiştir:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Eban b. Said b. el-As'ı bir müfrezenin başında Medine'den Necd tarafına göndermişti. Eban b. Said ve arkadaşları (Necd'den dönerken) Hayber'i fethettikten sonra (daha Hayber'de bulunan) Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiler. Atlarının kemerleri liften idi. Eban:

"Ey Allah'ın Resulü! Bize de pay ver" deyince, Ebu Hureyre: "Ey Allah'ın Resulü! Onlara pay verme" dedi. Bunun üzerine Eban: "Ey tavşan kılıklı sen (bize) bunu söylüyorsun ve dağın tepesinden üzerimize geliyorsun ha?" diye karşılık verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Otur ey Eban!" buyurdu ve onlara bir pay vermedi. 

 

17777- Buhari: "Zubeydı kanalıyla Zühri'den bildirilene göre" diyerek bu hadisi zikretmiştir.

 

17778- Çünkü Said b. Abdilazız bunu Zühri kanalıyla bu manada rivayet etmiştir. Ancak: "Said b. el-Müseyyeb'in, Ebu Hureyre'den bildirdiğine göre" demiştir. Said b. Abdilazız de güvenilir kişilerdendir.

 

17779- Zühri de bunu onlardan rivayet etmiş olabilir. Ebu Hureyre: "Ey Allah'ın Resulü! Ona pay verme" demiş olabileceği gibi aynı şeyi Eban b. Said de demiş olabilir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Eban b. Said'e pay vermemiştir. Ancak Huseym b. İrak'ın hadisinde rivayet ettiğimiz gibi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından izin alarak Ebu Hureyre'ye pay vermiştir. Cafer b. Ebi Talib ile Habeşistan'dan gelenlere de bu şekilde pay vermiştir.

 

17780- Cafer'in kıssası konusunda Ebu Musa el-Eş'ari'den gelen bazı rivayetler: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'i fethetmesi bizim gelişimize denk gelmişti ve (ganimetten) bize de pay verdi" şeklindedir.(--- Ebu Davud, cihad (2725) ve Tirmizi, es-sire (1559, "hasen sahih").

 

17781- Muhtemelen savaş bitmeden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelmişlerdir. Eğer savaş bittikten sonra gelmişlerse onlara kendi payından vermiş veya ashabından paylarına onları da ortak etmelerini istemiş olabilir. Bu konu Muhammed b. İshak b. Yesar tarafından anlatılmıştır.

 

17782- Savaşta bulunmasa da yardım için gelenlerin ganimete ortak edilmesi görüşünde olanlar, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedir savaşında bulunmayar Osman b. Affan'a ganimetten pay vermesini buna huccet saymıştır. Çünkü o, Allah'ın ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emri üzerine başka bir yerde idi. Bu sebeple Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu savaşta hazır bulunanlar gibi saymıştır. Müslümanların durumu konusunda yöneticinin verdiği bir görev yüzünden savaşa katılamayan her kişi bu konumdadır.(--- Tahavi, Şerh meani'l-asar (3/244).

 

17783- Böyle diyen kişinin bu sözü ile Talha b. Ubeydillah ve Said b. Zeyd b. Amr b. Nevfel ile alayetmektedir. Onlar Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedir savaşına çıkmadan ticaret için Şam'a gitmişlerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedir savaşından geri döndükten sonra da kendileri Şam'dan geri dönmüştü. Her ikisi de payalmak için Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile konuşunca onlara da pay vermişti. Çünkü Kitab'da açık olarak görülmektedir ki Bedir ganimeti özelolarak Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) idi ve onda dilediği gibi tasarrufta bulunurdu.

 

17784- Ganimette hum us ve ganimetin sahipleri arasında paylaştırılması hakkındaki ayet Bedir savaşından sonra nazil olmuştur.

 

17785- Bu konuda ayet nazil olduktan sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), savaşta hazır bulunan gibi hazır bulunmayana pay verdiğini görmedik. Şafii bunu huccet sayarak başka bir yerde zikretmiştir.

 

17786- Beyhaki der ki: Böyle diyen kişi Eban b. Said'in kıssasını da hafife almaktadır. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bir müfrezenin başında Necd tarafına göndermişti. Onu Müslümanların bir durumu ile görevlendirmişti. Savaştan sonra geldiklerinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne ona, ne de arkadaşlarına pay vermemişti. Kendileri geldiklerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetle savaş alanından daha çıkmamıştı.

 

17787- Burada Hayber savaşına çıkmak istemeden önce onlara görev vermiş olduğundan dolayı onlara ganimetten pay vermediğini söyleyenin hatası arkadaşının desteklediği kavline muhalif olmasıdır. Zira arkadaşı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimet ile İslam diyarına çıkmadan önce yardım için gelen her kişiye pay verdiğini söylemektedir.

 

17788- Sonra Yüce Allah, Peygamber'ine Hudeybiye savaşı bitince Hayber fethini vaad etmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zilhicce ayında Medine'ye geldikten sonra Hayber'e çıkmak istemiş ve Muharrem ayında çıkmıştı.

 

17789- Hayber'e çıkmadan kısa bir zaman önce de Eban b. Said'i (bir müfrezenin başında Medine'den Necd tarafına) göndermişti.

 

17790- Bu kişi hangi delile dayanarak Ebu Hureyre'nin, Eban b. Said hakkındaki kıssayı ve bu konuda Ebu Bekr ve Ömer'den gelen rivayeti terk etmiştir?

 

17791- Hz. Ömer'in arazileri ganimet sahipleri arasında taksim etmesini de buna huccet saymıştır. Zübeyr ve Bilal'ın sahabeden bazılarının ganimetleri paylaştırmalarını istemesi üzerine ihtilaf etmelerini dikkate almamıştır. Aynı zamanda Hayber arazisinin taksimiyle ilgili Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tasarrufu bilinmekteydi. Ömer de ganimeti taksim ederek sahabenin gönlünü almayı uygun görüyordu.(--- Tahavi, Şerh meani'l-asar (3/246, 247).

 

17792- Ammar b. Yasir'in şu kıssasını dikkate almıştır: Ammar, savaştan sonra Utarid oğullarına yardımcı olarak geldiğinde: "Biz ganimette sizin ortaklarınızız" dedi ve bu konuda Ömer'e bir mektup yazdı. Ömer de: "Ganimet ancak savaşa katılanlarındır" diye cevap yazdı.

Ancak Ammar'ın bu konuda bir bilgisi yoktu. Oysa Ömer'de bu konuda zikrettiğimiz gibi Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'den gelen bir haber vardı. Ömer bu konuda ganimetin sadece savaşa katılanların olduğunu bildiren bir yazı yazdı.(--- Tahavi, Şerh meani'l-asar (3/239).

 

17793- Hz. Ömer, ganimeti savaşa katılanlara taksim ederken Kur'an'ın hükümlerini bırakıp kendi görüşüyle davranmış olamaz. Ömer ganimetin beşte birini, humus ehline vermiştir. Ganimetleri, savaşa katılanlar ele geçirmiştir. Askeri birlikten dönenler de ancak sünnetin belirlediği kişiler bundan payalabilirler. Doğrusunu da Allah bilir.

 

17794- Evzai der ki: "Rum topraklarında Müslümanlardan iki grup bir araya gelir ve biri diğerinin ganimet olarak ele geçirdiğinde kendisine ortak olmazdı.''(--- Şafii, el-Ümm (4/341).

 

17795- Ebu Yusuf, el-Kelbı ve başkasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn günü Ebu Amir el-Eş'ari'yi Evtas'a gönderdi ve orada Huneyn'den kaçanlar ile savaştı. O gün Müslümanlar, esirler ve ganimetler ele geçirmişti. Huneyn halkının ganimeti konusunda bize: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn halkı ile Evtas halkını birbirinden ayrı tuttu" diye bir haber ulaşmadı. Bildiğimiz kadarıyla onu bir ganimet ve bir fey' saymıştı.(--- Buhari, cihad (2884) ve Müslim, fadail (6289). --- Şafii, el-Ümm (7/341).

 

17796- Ebu Yusuf der ki: Mücalid'in, Amir ile Ziyad b. İlaka'dan bildirdiğine göre (Ömer), Sa'd b. Ebi Vakkas'a: "Sana yardım için bir grup gönderiyorum. Müslümanlarla müşriklerden ölen kişilerin cesetlebiri birlerinden ayırt edilmeden önce yetişenleri ganimete ortak kıl" diye bir mektup yazmıştır.(--- Şafii, el-Ümm (7/341,342).

 

17797- Yezid b. Abdillah b. Kusayt bildiriyor: "Ebu Bekr es-Sıddık, İkrime b. Cehl'i Müslümanlardan beş yüz kişiyle birlikte Ziyad b. Lebid ile Muhacir b. Ebi Umeyye'ye yardım için gönderdi. Ancak bu beş yüz kişi yardım için yetiştiğinde Yemen'de Behır denilen yer fethedilmiş ve Bedir savaşında hazır bulunan Ziyad b. Lebid yardım için gelenleri ganimete ortak etmişti.''(--- Taberl, Tarih (3/330), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/50) ve Şafii, el-Ümm (7/335,342)

 

17798- Şafii der ki: "Ebu Yusuf bu konuda Allah ResUlü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Amir'i, Evtas'a göndermesini ve Ebu Amir'in orada ganimetler ele geçirince Allah ResUlü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ganimet taksiminde) Ebu Amir ile birlikte olanlarla kendisiyle birlikte başka yerde olanları ayrı tutmamasını huccet saymıştır.''(--- Şafii, el-Ümm (7/335,341).

 

17799- Bu durum Ezal'nin dediği gibi değil de Ebu Yusuf'un dediği gibidir. Ebu Amir, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ordusunda idi, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn'de kendisini düşmanın peşinden gitmek üzere göndermişti. Bu tek bir ordu idi ve her birlik diğer birliklerin yardımcısı idi. Ordu da böyle oluşmakta ise o zaman ordu bir birlik yanında yokken bir şeyelde ederse veya birlik ordudan ayrı iken bir şeyelde ederse bunda ortaktırlar.(--- Şafii, el-Ümm (7/335,341).

 

17800- Sonra Şafii sözlerine devam ederek şöyle dedi: "Ancak ayrı olan iki ordu elde ettiğinden diğerine bir şey vermez. Bu iki ordu birbirinden farklıdır ve ele geçirdikleri ganimetlerden diğerine bir şey vermek zorunda değildir.(--- Şafii, el-Ümm (7/335,341).

 

17801- Yine Şafii sözlerine devam ederek şöyle dedi: Mücalid'in hadisini huccet sayana gelince; bu, Ömer'den gelen sabit bir hadis değildir. Eğer sabit bir hadis olsaydı biz bunu ondan daha önce kabul ederdik. Bu hadis sabit olsa bile, bu hadis onları destekleyen bir hadis sayılamaz. Bu hadisi delil sayan, bir ordunun savaşıp sabahın erken vaktinde ganimet ele geçirmesi, ganimetleri akşam vakti Şam topraklarına götürmesi, sonra da ölülerin kanları daha akarken yardımcıların gelmesi halinde kendilerine ortak olmayacaklarını söylemektedir. Eğer onları öldürdükten sonra yardımcılar daha kendileri düşman topraklarında iken gelirse ganimeti savaştan bir gün sonra çıkarmış olsalar da, bu yardımcılar gelmeden bir ay önce olmuş olsa bile onlara ortak olurlar" demektedir. Bu durumda ilkinde de, ikincide de Ömer'e muhalif olmuş ve bunu huccet saymıştır.(--- Şafii, el-Ümm (7/342) ve Tahavi, Şerh meani'l-asar (3/245).

 

17802- Şafii der ki: Ziyad b. Lebid'in, İkrime b. Ebi Cehl'i ganimete ortak kılması yönünde nakledilen rivayete gelince; Ziyad bu konuda Ebu Bekr'e bir mektup yazdı. Ebu Bekr de: "Ganimet ancak savaşa katılanlarındır" diye cevap yazdı. İkrime'nin ganimette bir payı olduğu görüşünde değildi. Çünkü savaşta hazır bulunmamıştı. Ziyad bu konuda arkadaşlarıyla konuşunca arkadaşları İkrime ve ashabını gönülleri hoş bir şekilde ortak ettiklerini söylediler.

 

17803- Bizim de görüşümüz bu yöndedir, ancak o buna muhalefet etmektedir. Bu konuda kendisinden Ridde konusunda ilim ehlinin rivayet ettiğinin hilafına bir rivayet nakledilmektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ganimette Süvarinin ve Piyadenin Payı