MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cihad Kendisine Vacip Olmayanlar

 

17633- Şafii der ki: "Yüce Allah cihadı farz kıldığı zaman Kitab'ı ve Peygamber'inin sünneti ile köleye, kadına ve baliğ olmamış hür kişiye bunu farz kılmadığını bildirmiştir."

 

17634- Sonra Şafii buna delalet eden ayetleri okudu.(--- Şafii, el-Ümm (4/162).

 

17635- İbn Ömer der ki: "Uhud savaşı sırasında henüz on dört yaşımdayken (beni kontrol etmesi için) Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz olundum, ama savaşmama izin vermedi. Hendek savaşı sırasında on beş yaşımdayken beni kontrol etti ve savaşmama izin verdi.''(--- Şafii, el-Ümm (4/162) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/22).

 

17636- (Rabi') bunu başka bir yerde, "Şafii - Süfyan" kanalıyla Ubeydullah b. Ömer'den şüphe etmeksizin rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/22).

 

17637- Başka bir kanalla bir öncekinin aynısı rivayet edilmiştir.

 

17638- Nafi', İbn Ömer kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını rivayet etmiştir.

Buhari ve Müslim, Sahih'lerinde Ubeydullah kanalıyla tahric etmişlerdir.

 

17639- Ebu Said'in rivayetinde Şafii, şöyle demiştir: "Farzlar kendisine vacip olacak yaşa geldiğinde savaşa katılmasını kabul etmişti. Daha önce de (Uhud savaşı sırasında) baliğ olmadığı için onu kabul etmemişti. Kendisiyle birlikte bu şekilde on küsur kişiyi kontrol etmişti. Bunlardan bazıları Zeyd b. Sabit, Rafi' b. Hadic ve başkalarıdır.

 

17640- Zeyd b. Cariye el-Ensari bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud savaşında bazı kişileri (savaşa katılmaları açısından) küçük görmüştü. Bunlardan bazıları ben de içlerinde olmak üzere Bera b. kib, Zeyd b. Erkam, Ebu Said el-Hudri ve Abdullah b. Ömer'di."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/22).

 

17641- Şafii der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte köleler kadınlar ve baliğ olmayan başka kimseler de savaşa katılmıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara ganimetten az da olsa bir şeyler verdi, ama bir pay ayırmadı."

 

17642- Zeyd b. Hürmüz anlatıyor: Necde, İbn Abbas'a bir mektup yazarak bazı şeyler hakkında sormuştu. İbn Abbas: "Bazı kişiler: ''İbn Abbas, Harurilerle (Hariciler ile) yazışmakta'' demektedir. Bir ilmi gizlemiş olmaktan korkmasam ona (cevap) yazmazdım" dedi. Necde, İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınları da savaşa götürür müydü? Ganimetten onlara da payayırır mıydı? Savaşta çocukları öldürür müydü? Yetim olan kişinin yetimliği ne zaman biter? Humus (beşte bir) kimindir?" diye sormuştu. İbn Abbas cevap olarak şöyle yazdı: "Bana: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınları da savaşa götürür müydü?'' diye sormuşsun. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları da götürürdü. Savaşta yaralıları tedavi ederlerdi. Ganimetten onlara bir şeyler verirdi, ancak onlara ayrıca bir pay vermezdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşta çocukları öldürmezdi. Sen de çocukları öldürme. Ancak, Hızır gibi, çocuğun gelecekteki durumu hakkında bildiğinden dolayı onu öldürmesi gibi bir şey bilir ve mümini kafirden ayırt edebilirsen kafiri öldürür mümini bırakırsın. Bir de: ''Yetimin yetimliği ne zaman biter?'' diye sormuşsun. Ömrüme yemin olsun ki kişi sakalları çıkar da hala kendi hakkını almaktan, kendi adına bir şeyler vermekten aciz olur. Ancak diğer insanlar gibi kendi çıkarlarını gözetebilecek bir duruma geldiği zaman yetim olmaktan çıkar. Yine bana, Humus'un kimin olduğunu sormuşsun. Biz: ''Bu bizim hakkımızdır'' derdik. Ancak kavmimiz buna karşı çıktı ve biz buna sabrettik."

 

Müslim, Sahih'de, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla Hatim b. İsmail'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, meğazi (3/1444).

 

17643- Kays b. Sa'd'ın, Yezid b. Hürmüz kanalıyla İbn Abbas'tan olan rivayeti: "Kadınların ve kölelerin savaşta bulunmaları halinde ganimetten belli bir payları yoktur. Ancak ele geçirilen ganimetten onlara bir şeyler verilir' şeklindedir.

 

17644- Harmele'nin kitabında Şafii, isnadıyla sevketmiştir: Ümmü Seleme'nin çocuklarından biri olan Seleme der ki: Ümmü Seleme: "Ey Allah'ın Resulü! Bakıyorum da hicret konusunda Yüce Allah kadınlardan hiç bahsetmiyor" deyince Yüce Allah: "Rableri, onlara şu karşılığı verdi: Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır"[Al-i İmran, 195] ayetini indirdi.(--- Hakim, Müstedrek (2/300).

 

17645- Başka bir kanalla Süfyan aynısını: "Bundan dolayı Ensar: ''Yanımıza hicret eden ilk kadın kendisidir" demişlerdir" ziyadesiyle aktarmıştır.

 

17646- Mücahid bildiriyor: Ümmü Seleme: "Erkekler savaşa katılırken biz katılamıyoruz. Mirastan da yarım hisse alıyoruz" deyince, Yüce Allah:

"Allah'ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri arzu edip durmayın"[Nisa, 32] ayeti ile: "Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mü min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkekler, Allah'a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükatat hazırlamıştır"[Ahzab, 35] ayetini indirdi.(--- Tirmizi, Tefsir (3022).

 

17647- Şafii, Muhacir erkeklerin eşleri hakkında ilk hadisin akabinde şu rivayeti aktarmıştır: İbn Bureyde'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Mücahidlerin eşleri (savaşa katılmayıp evlerinde) oturan erkeklere anneleri gibi haramdır. Savaşa katılmayıp evlerinde kalanlardan, mücahidlerden bir adama ailesi hususunda vekil olup da sonra ona hıyanet eden hiç kimse yoktur ki kıyamet gününde mücahid için durdurulmasın İşte o zaman (mücahide): ''Bu (adam), ailen hususunda sana ihanet etti. Onun iyiliklerinden dilediğin kadarını al'' denilir.'' Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize dönüp: ''(Bu konuda mücahide verilen değerle vekile verilen cezanın) ne olduğunu sanıyorsunuzl" buyurdu.

Müslim, Sahih'de Said b. Mansur kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim, cihad (3/1508).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Güçsüz ve Başka Rahatsızlıkları Olması Sebebiyle Mazur Sayılan Kişi