MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HADLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Şüpheli Durumlarda
Haddi Uygulamaktan Uzak Durmak
16865- Şafii, bu konuda
pek çok meseleyi dile getirmiştir.
16866- Başka bir yerde
de bu konu hakkında şöyle demiştir: İnsanlara ancak itiraf etmeleri veya söz
konusu fiili yaptıkları delilleriyle ispatlandığı zaman had uygulanır. Bunun
için de söz konusu fiilin haram olması gerekmektedir. Başka bir durumda had
uygulanmaz.
16867- Hamile kadın
görülse, hamileliğinin evlilikten veya tecavüzden olduğunu söylese ona had
uygulanmaz. Şafii hamilelik konusunda Ömer b. el-Hattab'ın: "Allah'ın
Kitab'ında zina eden, zina ettiği de kanıtla veya hamilelikle veya itirafla
ortaya çıkan kişilerin recm ile cezalandırılması haktır" sözüne dayanır.
Ömer'in görüşüne göre hamilelikle birlikte zina itirafı varsa ve bu hamileliğin
nikahlı bir ilişkiden olduğu iddiası veya haddin uygulanmasına engelolacak
herhangi bir şüphe yoksa recm gerekir.
16868- Yahya b. Hatib
anlatıyor: Hatib vefat ederken kölelerinden namaz kılıp oruç tutanları azat
etti. Nubyeli Arap olmayan, namaz kılıp oruç tutan, ancak anlayışı kıt bir
cariyesi de vardı. Dulolmasına rağmen bir süre sonra hamile olduğu görüldü.
Ömer'e gidip durumu anlatınca, Ömer: "Şimdiye kadar hayırlı bir iş için
gelmiş değilsin!" dedi. Bu sözü üzerine endişeye kapıldım. Sonra Ömer
cariyeye haber gönderip: "Hamile misin?" diye sordu. Cariye:
"Evet, bir yolcuyla iki dirhem karşılığında birlikte oldum" dedi.
Cariye bunu çekinmeden açık bir şekilde dile getirdi.
Ömer bir ara Hz. Ali,
Osman ve Abdurrahman b. Avf'ı birlikte yanında toplanmış görünce: "Bu
konuda bana görüşlerinizi bildirin" dedi. Osman oturmuşken uzandı. Hz. Ali
ile Abdurrahman: "Bu durumda cariyeye haddin uygulanması gerek"
dediler. Ömer, Osman'a: "Ey Osman! Sen bana görüşünü söyle!" deyince,
Osman: "Diğer iki kardeşin ne yapman gerektiğini sana söylediler"
karşılığını verdi. Ömer: "Sen bana kendi görüşünü söyle" deyince,
Osman: "Cariye bunu açık bir şekilde ve çekinmeden söylediğine göre bunun
haram olduğunu bilmiyor. Bilmeyene de ceza olmaz" karşılığını verdi. Bunun
üzerine Ömer: "Doğru söylüyorsun! Canım elinde olana yemin olsun ki ceza
ancak yapılanın suç olduğunu bilenler içindir" dedi. Sonrasında Ömer
emrederek cariyeye yüz kamçı atıldı ve bir yıllığına sürgün edildi.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/238, 239) ve Abdurrezzak, Musannef (7/405).
16869- Beyhaki der ki:
"Bu cariyenin cezası recm idi. Çünkü cariye azat edilmişti ve duldu. Ancak
burada kadının, yaptığı işin cezasını bilip bilmediği konusunda şüpheye düşünce
recm cezasını ondan kaldırmış, tazir cezası olarak zina eden bekar cezası
vermiştir. Doğrusunu da Allah bilir."
16870- Şebib Ebu Ravh
bildiriyor: Adamın biri tenha bir yerde cariyesiyle birlikte oluyordu. Başka
bir cariye bundan haberdar olunca oraya gitti. Adam da onu kendi cariyesi
zannederek onunla ilişkiye girdi. Daha sonra kendi cariyesi olmadığını
öğrenince Ömer'e gelip durumu anlattı. Ömer: "Ali'nİn yanına git"
dedi. Adam gidip Ali'ye bunu sorunca: "Adama tenha bir yerde yüz kamçı
atılsın ve bir köle azat etsin. Kadına da bu yöndeki had uygulansın" hükmünü
verdi.(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef(9/529).
16871- Şafii der ki:
Oysa Iraklılar bu konuda böyle demezler. "Şüpheden dolayı kadına had
uygulanmaz" derler. Biz ise cariye bilerek bunu yaptığı için Ali'nin verdiği
hüküm gibi ona haddin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
16872- Beyhaki der ki:
Böylesi şüpheli bir durumda adama had uygulanmaz.
16873- Zira Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslümanlardan
cezaları kaldırmaya çalışın" buyurmuştur.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/238) ve Darekutni, Sünen (3/84).
16874- Hz, Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Elinizden geldiği kadarıyla Müslümanlara ceza vermemeye çalışın. Eğer (ceza
göremeyeceği bir şekilde) bir çıkış bulursanız onu bırakın. Zira yöneticinin
affiderken yanılması, ceza verirken yanılmasından daha hayırlıdır. ''(---
Tirmizi, hudud (1424) ve Hakim, Müstedrek (4/384).
16875- Bunu nakleden
Yezid b. Ebi Ziyad rivayeten güçlü biri değildir.
Veki' de bunu ondan
mevkuf olarak rivayet etmiştir ve bu daha doğru gibi görünmektedir.
16876- Bu konuda
nakledilen en sahih rivayet, Abdullah b. Mes'ud'un:
"Elinizden geldiği
kadarıyla Müslümanlardan kamçı cezası ile ölüm cezasını kaldırmaya
çalışın" sözüdür.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/238).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kişinin, Karısının
Cariyesiyle İlişkiye Girmesi