MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HADLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Muhsan (Evli)
Sayılmanın Şartlarına Dair Rivayetler
16680- İbn Ömer
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina eden iki
Yahudiyi recmetti.''(--- Malik, hudud (1), Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/215)
ve Şafii, el-Umm (6/139) ile er-Risale (692).
16681- Başka bir yerde:
"Zina eden Yahudi bir erkek ile Yahudi bir kadını
recmetti" şeklinde
zikredilmiştir.
16682- Hadisin tamamını
Buhari ve Müslim, Sahıh'lerinde tahric etmişlerdir. Bu da onun
muhtasarıdır.(--- Buhari, tevhid (7543) ve Müslim, hudud (4358).
16683- Cabir b. Abdillah
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Eslem kabilesinden bir
adamı, yine Yahudilerden bir adam ile karısını zinadan dolayı recmetti."
Müslim, Sahih'de İbn
Cüreyc kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Müslim, hudud (4362,4363).
16684- Abdullah b.
el-Haris b. Cez ez-Zübeydı bildiriyor: "Yahudiler kendilerinden olan ve
zina eden evli bir erkek ile evli bir kadını Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) getirdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emredince bu
erkek ile kadın recmedildi.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/215).
16685- Aynı lafızla İbn
Abbas, İbn Ömer ve Ebu Hureyre'den de rivayet edilmiştir.
16686- Daha önceki iki hadis
bu konuda yeterlidir. İki hadiste de recmin olması için muhsan olmanın
gerektiği konusunda icma vardır. Zira hadisler onların evli olduğunu
göstermektedir. Evli ve hür olmalarıyla muhsan sayılırlar ve kafir olmaları
bunu değiştirmez.
16687- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer: "Allah'a şirk koşan kişinin evliliği (cezalar
konusunda) onu muhsan yapmaz" derdi.(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/68),
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/215-216) ve İbn Kesir, Tefsir (1/476).
16688- Aynısı İbn
Ömer'den merfu olarak da rivayet edilmiştir. Ancak Darekutnı ve başka hadis
alimlerinin dediğine göre merfu olarak rivayeti doğru değildir.
16689- İbn Ömer'in
burada kastı zina iftirasında bulunan kişinin muhsan olması olsa gerektir. Zira
başkalarıyla birlikte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudi olan
iki kişiyi recmettiğini rivayet eden kendisidir. Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yaptığı bir rivayete de muhalif bir şey söyleyecek değildir.
16690- Ka'b b. Malik'in
hadisine gelince, Ka'b'ın bildirdiğine göre kendisi Yahudi veya Hıristiyan bir
kadınla evlenmek istedi. Bunu ResUlullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sorunca böylesi bir evlilik yapmamasını söyledi ve: "Böylesi bir evlilik
seni muhsan yapmaz" buyurdu.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/216).
16691- Bunu Ebu Bekr b.
Ebi Meryem el-Gassanı, Ali b. Ebi Talha'dan, o da Ka'b'dan rivayet etmiştir.
Darekutni'nin dediğine göre Ebu Bekr zayıf biridir. Ali b. Ebi Talha da Ka'b'a
yetişmiş değildir.
Bakiyye b. el-Velld de
meçhulolan bir hocasından, o da Ebu Sebe Utbe b. Temım'den, o da Ali b. Ebi
Talha'dan, o da Ka'b'dan rivayet etmiştir. Bunun da isnadında kopukluk vardır.
16692- Zühri'nin de
Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den bildirdiğine göre Abdulmelik b. Mervan,
Abdullah b. Utbe'ye: "Cariye evlendiği hür erkeği muhsan yapar mı?"
diye sorunca, Abdullah: "Evet, yapar" dedi. Abdulmelik:
"Kime dayanarak
bunu söylüyorsun?" diye sorunca, Abdullah: "Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından kendilerine yetiştiklerimiz öyle derdi" karşılığını
verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/216).
16693- Aynısı Hz.
Ali'den de rivayet edilmiştir.(--- Müsnedü Zeyd (4/290).
16694- Ebu'z-Zinad da
hocalarından bildiriyor: "Evlenen, ancak evlendiği karısıyla henüz gerdeğe
girmeden zina eden kişi recmedilmez."
İbnu'I-Müseyyeb ise
şöyle der: "Böylesi durumda olan kişi için sünnet recmedilmemesİ, kamçı
atılmasıdır.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/217).
16695- Cabİr b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina
eden bir adama yüz kamçı attı. Adamın muhsan olduğu söylenince de emrederek
recmedildi.(--- Ebu Davud, hudad (4438,4439) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/217).
16696- Cabir'den merfu
değil, mevkuf olarak da rivayet edilmiştir.
Doğrusunu Allah bilir.
16697- Şafii der ki:
"Muhsan olan erkek ve kadınların zinada haddi ölene kadar taşlanmalarıdır.
Sonra yıkanırlar, namazları kılınır ve defnedilirler."
16698- İmran b. Husayn
bildiriyor: Cüheyne kabilesinden bir kadın zinadan hamile kalmış bir şekilde Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Haddi
gerektiren bir suç işledim! Bana bu haddi uygula!" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının velisini çağırdı ve: "Kadına iyi
davran! Doğum yapınca da yanıma getir" buyurdu. Kadının velisi denileni
yaptı ve doğumdan sonra kadını getirdi. Kadının giysileri açılmasın diye sıkıca
bağlandı, sonra ResUlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emriyle recmedildi.
Kadın öldükten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun cenaze
namazını kıldırdı. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Zina etmiş olmasına rağmen
namazını mı kılıyorsun?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "O kadın öylesine bir tövbe etti ki bu tövbesi Medine ahalisinden
yetmiş kişi arasında taksim edilseydi hepsine yeterdi. Kadının canını kendi
isteğiyle Allah için feda etmesinden daha üstün bir tövbe görüyor musun?"
karşılığını verdi.(--- Müslim, hudud (4353)
16699- Başka bir kanalla
İmran b. Husayn'dan aynısı rivayet edilmiştir. Ancak burada: "Ensar'dan
Cüheyne kabilesinden bir kadın geldi" ibaresi geçmiştir. Ayrıca:
"Kadının giysileri üzerine bağlandı" denilir.
Müslim, Sahih'de Ebu
Gassan kanalıyla Muaz'dan rivayet etmiştir.
16700- Bureyde de Gamid
oğullarından olan kadının recmedilmesini anlatırken Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kadının namazının kılınmasını emrettiğini, namaz sonrası da
defnedildiğini zikreder.(--- Müslim, hudud (4352).
16701- Ebu Bekre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadını
taşlatmış, kadın öldükten sonra da onu çukurdan çıkartıp namazını
kıldırmıştır.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/218).
16702- Maiz b. Malik
olayını Cabir naklederken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun
cenaze namazını kılmadığını zikreder. Başkaları namazını kıldığını rivayet
eder, ancak yanlıştır.(--- Buhari, hudad (6814) ve Müslim, hudad (4343).
16703- Ebu Said ise
rivayet ederken:"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bağışlanma
dilemedi, ancak ona dil de uzatmadı" demiştir. Gamid oğullarından olan
kadının olayı da Maiz'in olayından sonra gerçekleşmiştir.
16704- Bize rivayet
olunduğuna göre Maiz'in recmedilmesinden iki veya üç gün sonra Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashaba onun için bağışlanma dilemelerini söylediği
zikredilir.
16705- Erkeğin
recmedilmesi konusuna gelince Ebu Said el-Hudri, Maiz'in recmedilmesini
anlatırken: "Vallahi ona ne çukur kazdık, ne de bağladık. Öylece
karşımızda dikildi ve onu taşladık" der.(--- Müslim, hudad (4348).
16706- Bureyde ise
Maiz'in recmedilmesini anlatırken şöyle der: "Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) emriyle ona bir çukur kazıldı ve göğsüne kadar çukura
gömüldü. Sonra onu taşlamalarını emretti.''(--- Müslim, hudad (4352).
16707- Bureyde ise Gamid
oğullarından olan kadının recmedilmesini anlatırken şöyle der: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) emredince kadına bir çukur kazıldı. Kadın göğsüne
kadar çukura gömüldü. Sonra insanların onu recmetmesini emretli.''(--- Müslim,
hudad (4352).
16708- Leclac'ın
rivayetinde ise zina ettiğini itiraf eden gencin kıssasında ona bir çukur
kazıldığı zikredilir.(--- Ebu Davud, hudud (4435) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/218).
16709- Ebu Bekr de
recmedilen kadının olayını anlatırken ona çukur kazıldığını zikreder.(--- Ebü
Davud, hudud (4443,4444).
16710- Şafii der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Maiz'in recmedilmesini
emretmiş, ancak recmedildiği sırada orada hazır bulunmamıştır. Yine Uneys'e bir
kadının yanına gitmesini, zina ettiğini itiraf etmesi durumunda onu
recmetmesini emretmiş, ancak ''itiraf ederse bana haber ver de recmedilmesinde
ben de hazır bulunayım'' dememiştir. Bildiğim kadarıyla da emrini verdiği
hiçbir recmde hazır bulunmamıştır. Recm alayında imamım bulunması gerekli
olsaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) recmlerde hazır bulunurdu.
Ömer b. el-Hattab da Ebu Vakid el-LeysI'ye bir kadının yanına gitmesini, zina
ettiğini itiraf etmesi durumunda onu recmetmesini emretmiş, ancak ''itiraf
ederse bana haber ver de recmedilmesinde ben de hazır bulunayım'' dememiştir.
Osman da bir kadının recmedilmesini emretmiş, ancak kendisi orada hazır
bulunmamıştır."
16711- Beyhaki der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Maiz'in recmedilmesine, aynı
şekilde yanına Uneys'i gönderdiği kadının recmedilmesine katılmaması imamın
recme katılmasının şart olmadığını bize göstermektedir. Gamid oğullarından olan
kadının recmedilmesine ise katılmış gibi anlaşılsa da kesin değildir. Bu da
katılmanın gerekli olduğunu göstermez. Doğrusunu Allah bilir.
16712- Gamid
oğullarından olan kadının recmedilmesine katılması konusunda gelince, Abdullah
b. Bureyde, babasından naklen Gamid oğullarından olan kadının kıssasını
anlatırken şöyle der: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara onu recmetmelerini
emretti. Halid b. el-Velld bir taşı kadının başına vurunca kadından sıçrayan
kan yüzüne geldi. Bunun üzerine Halid kadına sövdü. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onun sövdüğünü duyunca: "Ey Halid! Sakin ol! Canım
elinde olana yemin olsun kadın öyle bir tövbe etti ki aynı tövbeyi insanlardan
haksız yere vergi toplayan kişi etmiş olsa bağışlanırdı" buyurdu.
16713- Katılmasının
kesin olmamasını söylememin sebebi de belki kadın recmedilirken Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) odasındaydı veya Mescid'deydi. Oradan Halid'in
kadına sövdüğünü işitmiş onunla görüşünce de bu uyarısını yapmıştır.
16714- Ebu Bekre ise
recmedilen kadının kıssasını anlatırken şöyle der: "Sonrasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) nohut tanesi kadar bir taşı kadına attı ve:
''Atın! Ama yüze atmaktan sakının!'' buyurdu."
16715- Bunu da ismi
verilmeyen bir hoca İbn Ebi Bekre'den, o da babasından rivayet etmiştir.
Doğrusunu Allah bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Zina Eden Bekara
Kamçı ve Sürgün Cezası