MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

DİYETLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Öldürmenin Kefareti

 

16432- Şafii der ki: Yüce Allah şöyle buyurur: "Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça, ona diyet ödemesi gerekir. Eğer o mümin, size düşman bir topluluktan ise mü min bir köleyi azad etmek gerekir. Şayet aranızda anlaşma olan bir millettense, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir."[Nisa, 92]

 

16433- Kays b. Ebi Hazım der ki: Müslümanlardan bir topluluk Has'em kabilesi içinde yaşıyordu. Gönderilen Müslüman müfrezesi Has'emlileri kuşatınca bu müslümanlardan bir kısmı kendilerini korumak için secdeye kapandı. Ancak müslümanlar buna rağmen bunların içinden bazılarını öldürdüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan haberdar olunca:

"Müşriklerle ikamet eden kişiden güvencem de kalkmıştır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Neden?" diye sorulunca da: "Kimin ne olduğu belli olsun" buyurdu.(--- Ebu Davud, cihad (2645) ve Tirmizi, siyer (1604,1605).

 

16434- Beyhaki der ki: Mürsel bir hadistir. Cerır kanalıyla aynısı mevsul olarak da rivayet edilmiştir.

 

16435- Bazıları rivayet ederken: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldürülenlerden her birine yarım diyet verdi" demiştir. Ancak mürselolan rivayet daha sahihtir.

 

16436- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii der ki: Şayet bu hadis sabit ise -Allah doğrusunu bilir- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söz konusu diyeti kendi yanından nafile olarak vermiş ve bundan sonrası için küfür yurdunda müşriklerle birlikte ikamet eden Müslümanlar için artık güvence veremeyeceğini bildirmiştir. Bu şekilde de öldürülen böylesi Müslümanlar için diyet verilmeyeceği ve kısas da uygulanmayacağını ifade etmiştir. Belki de bu olay diyet hakkındaki ayetin nazil olmasından önce gerçekleşmiştir. Bu ayetin nazil olması üzerine "Müşriklerle ikamet eden kişiden güvencem de kalkmıştır" buyurmuş da olabilir.

 

16437- Bir adam hakkında "Size düşman bir topluluktan"[Nisa, 92] denilebilmesi için bu kişinin müslümanlara düşman olan bir topluluktan olması gerekir. Çünkü Muhacirlerin geneli Kureyş'tendi. Kureyş de Müslümanlara düşman olan bir topluluktu ...

Sonrasında Şafii bunu açıklamaya çalışır.

 

16438- Farklı kanallarla bildirildiğine göre İbn Abbas bu ayeti açıklarken Şafii'nin dediği manaya benzer bir yorum vermiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/131),

 

16439- Şafii der ki: "Müslümanlarla kafirler savaş alanında birbirlerine karışıp da Müslümanlar birbirlerini öldürdükleri zaman şayet katil, Müslüman olan kişiyi Müslüman olduğunu bilmeden öldürdüğünü söylerse yeminle birlikte bu sözüne itibar edilir. Katilin kefaret ödemesi ve maktulün ailesine de diyet vermesi gerekir."

Şafii sözlerine devam edip bir sonraki hadisi zikreder.

 

16440- Urve b. ez-Zübeyr der ki: Ebu Huzeyfe b. el-Yeman yaşlı biri olduğu için Uhud savaşı sırasında kadınlarla birlikte geride, kalede bırakıldı. Ancak o şahadeti istediği için savaş alanına gitti. Müşriklerin bulunduğu taraftan gelince de Müslümanlar onu düşmanlardan biri sandıkları için saldırıp kılıçlarıyla parçaladılar. Huzeyfe de o sırada: "Babam! Babam!" diye bağırıp onları uyarmaya çalışıyordu. Ancak Huzeyfe'nin ne dediğini anladıklarında babası çoktan ölmüştü. Bunun üzerine Huzeyfe: "Allah sizleri bağışlasın! O merhametlilerin merhametlisidir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda diyet ödenmesine hükmetti.(--- Buhari, bedu'l-halk (4/152),

 

16441- Aynısını Musa b. Ukbe, Zühri kanalıyla Urve'den rivayet ederken:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diyetini ödedi" demiştir.

 

16442- Mahmud b. Lebid'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Huzeyfe'nin diyetini ödemek istemiş, ancak Huzeyfe bu diyeti Müslümanlara sadaka olarak bırakmıştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/132) ve İbn Hişam, es-Sire (2/87-88).

 

16443- Müzeni'nin rivayetine göre şam: "Darul harpte bir mumını öldürmede ve hatta Yüce Allah'ın kişiyi sorumlu tutmayacağı hatalı öldürmelerde bile kefaret emredilmişse kasıtlı öldürmede kefaretin gerekmesi daha evla olacaktır" demiş ve bunu ihramlının avlanması konusuna kıyas etmiştir.

 

16444- Ğarif b. ed-Deylemı der ki: Vasile b. el-Eska'nın yanına geldik ve:

"Bize ResUlullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğin bir şeyanlat" dedik. Vasile şu karşılığı verdi: "Birini öldürerek cehennemi hak eden bir arkadaşımız İçin Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimizde bize: ''Onun adına köle azat edin; Yüce Allah da azat ettiğiniz kölenin her bir organına karşı arkadaşınızın bir organını cehennem ateşinden azat eder'' buyurdu.''(--- Ebu Davud, itk (2164) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/133),

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hatayla Öldürmede Katilin maktule Varis Olamaması