MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
İDDETLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Boşanan Kadının Evinde
İkamet Etmesi
15298- Şafii der ki:
Yüce Allah, boşanan kadınlarla ilgili: "Onları, apaçık bir hayasızlık
yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar''[Talak, 1]
buyurmuştur.
15299- Şafii der ki:
"Burada hayasızlıktan kasıt, kocasının evinde (iddet beklerken) kocasının
ailesine laf işittirmesidir. Eğer kadının aralarında bozuşmalara sebep olacak
davranışlarda bulunması endişesi bulunuyorsa (iddetini tamamlayıncaya kadar)
onu başka bir eve taşıyabilirler."(--- Şafii, el-Ümm (5/235,236).
15300- İbn Abbas:
"Onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden
çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar"[Talak, 1] ayetini açıklarken:
"Hayasızlıktan kasıt, kadının ailesine çirkin söz söylemesidir. Böyle bir
şey olması durumunda onu evden çıkarabilirler" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm
(5/235).
15301- Muhammed b.
İbrahim'in bildirdiğine göre Hz, Aişe: "Ey Fatıma Allah'tan kork. Bunun
neden olduğunu (kocanın evinden çıkmana neden izin verildiğini)
biliyorsun" derdi.(--- Şafii, el-Ümm (5/235).
15302- Fatıma binti Kays
bildiriyor: Ebu Amr b. Hafs, Fatıma binti Kays'ı kesin talakla boşadı. Bu
sırada Ebu Amr, Şam'daydı ve ona vekilini arpayla gönderdi. Fatıma buna
sinirlenince, vekil: "Vallahi; bizde bir hakkın yoktur" dedi. Fatıma
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu durumu anlatınca Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nafakan ona ait değil" deyip Ümmü
Şerik'in evinde iddet beklemesini emretti. Sonra: "Onun yanına ashabım sık
uğruyor. Sen İbn Ümmü Mektum'un yanında iddet bekle. Çünkü o kör olduğu için
onun yanında örtünü çıkarabilirsin'' buyurdu.(--- Müslim, talak (5/49-52).
15303- Kasım ve Süleyman
b. Yesar'ın bildirdiğine göre Yahya b. Said elAs, Abdurrahman b. el-Hakem'in
kızını kesin talkla boşayınca, Abdurrahman b. el-Hakem onu alıp kendi evine
götürdü. Hz. Aişe, Medine valisi olan Mervan b. el-Hakem'i çağırıp:
"Allah'tan kork ey Mervan! Kadını evine geri çevir" dedi. Kasım'ın
rivayetine göre Mervan: "Fatıma binti Kays'ın durumu sana ulaşmadı
mı?" dedi. Hz. Aişe: "Fatıma hadisinden bahsetmemen sana bir zarar
vermez" deyince, Mervan: "Eğer sana göre (Fatıma binti Kays'ın çıkış
sebebi) bir şer (gerekçe) sebebiyleyse, bu ikisi arasında da bir şer (gerekçe)
vardır" karşılığını verdi.(--- Buhari, talak (7/74).
15304- Amr b. Meymun'un
bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: "Said b. el-Müseyyeb'e: "Üç
talakla boşanan kadın iddetini nerede bekler?" diye sorduğumda:
"Kocasının evinde bekler" cevabını verdi. "Ya Fatıma binti
Kays'ın olayı hakkında ne diyeceksin?" dediğimde: "Ha" deyip
kızdığını bildirerek: "İnsanları fitneye düşüren o kadındır. O kayınlarına
diliyle eziyet edince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona İbn Ümmü
MektUm'un evinde iddet beklemesini emretti" karşılığını verdi.(--- Şafii,
el-Ümm (5/236).
15305- Nafi bildiriyor:
"Said b. Zeyd'in kızı, Abdullah b. Amr b. Osman ile evliydi. Abdullah onu
kesin talakla boşayınca kadın evden taşındı. İbn Ömer iddeti bitmeden kocasının
evinden taşınmasını hoş görmedi.''(--- Malik, Muvatta (2/579) ve Şafii, el-Ümm
(5/236).
15306- Şafii der ki: Hz.
Aişe, Mervan ve Said b. el-Müseyyeb, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Fatıma'ya zikrettiğim şartlarda İbn Ümmü Mektum'un evinde iddet
beklemesini emrettiğini biliyorlardı ve bunun bir kötülüğe engelolmak için
yapıldığını söylüyorlardı. İbnu'I-Müseyyeb, Fatıma'nın, kayınlarına diliyle
eziyet ettiğini söylemiştir. İbnu'I-Müseyyeb ve başkaları, Fatıma'nın hadisini
anlatırken, neden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine
kocasının evinden başka bir yerde iddet beklemesini emrettiğini gizlemesini
kerih görmüşlerdir. Bunun sebebi de Fatma'nın hadisini işitenin, boşanan
kadının istediği yerde iddet bekleyebileceğini düşünmesidir.
15307- Şafii der ki:
Fatıma binti Kays'ın hadisindeki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
uygulaması, İbn Abbas'ın; "Apaçık hayasızlık etmedikçe''[Nisa, 19]
ayetine: "Hayasızlıktan kasıt, kadının kocasının ailesine çirkin söz
söylemesidir" şeklinde verdiği manaya delalet etmektedir. Allah'ın izniyle
de böyledir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Dilediğin
yerde iddet bekle dememiş, onu kocasının olmadığı ve vekilinin de olmadığı
şartlarda kabul edebileceği yerde korumuştur.(--- Şafii, el-Ümm (5/236).
15308- Hişam b. Urve'nin
bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: Hz.
Aişe, Fatıma binti
Kays'ın hakkındaki sözleri şiddetle kınamış ve: "Fatıma ıssız bir
yerdeydi. Onun o evde durmasından korkuldu. Bu sebeple Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona (başka yerde iddet beklemesine) izin verdi"
demiştir.(--- Buhari, talak (7/74,75).
15309- Beyhaki der ki:
"Fatıma'nın başka yerde iddet beklemesine izin verilme sebebi, hem bu
hadiste geçen sebep, hem de kayınlarına diliyle eziyet etmesi olabilir. Bu iki
mazeretten hangisi olursa olsun böylesi bir durumdaki kadın başka bir yerde
koruma altına alınabilir. Doğrusunu da Allah bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kocası Vefat Eden
Kadının Süknası (Meskeni)