MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
İDDETLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kocası Vefat Eden
Kadının Süknası (Meskeni)
15310- Zeyneb binti
Ka'b'ın bildirdiğine göre Furey'a binti Malik b. Sinan, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip Hudre oğulları kabilesinde bulunan ailesine
dönmek için izin istediğini, kocasının firar eden kölelerin peşinden çıkıp
gittiğini ve Kadum taraflarında onlara ulaştığında kendisini öldürdüklerini
anlatarak şöyle demiştir: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ailemin yanına dönmeyi istedim. Çünkü kocam bana oturacak yer bırakmadı. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet, gidebilirsin''
buyurdu. Ben de kalktım odanın önüne veya Mescid'e kadar varmıştım ki
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırdı veya çağrılmamı emretti
ve: ''Nasıl demiştin?" '' diye sordu. Ben de kocam hakkındaki anlattığımı
tekrarladım O da: ''İddet süresi bitinceye kadar evinde kal'' buyurdu. Ben de
dört ay on gün orada iddetimi bekledim. Osman halife olunca beni çağırıp bu
olayı sordu, ben de ona anlattım. O da bu hükme uyarak hüküm verdi."(---
Malik, Muvatta (2/591), Şafii, el-Ümm (5/227), Ebu Davud, talak (2300),
Tirmizi, talak (1204, "hasen sahih"), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(12/475) ve İbn Mace, talak (1/654, 655).
15311- Şafii der ki:
Kocası ölen kadının bir yıla kadar veya daha az bir süre nafakasının ve
giyiminin, nafakayla birlikte zikredilmişse meskeninin de sağlanmasının
neshedilmesi hakkında anlattıklarıma muhalefet eden birini biliyorum. Nafakayla
ilgili bir yıla kadar olan kısım neshedilmiş, kocası vefat edenin iddetiyle
ilgili hüküm sabit kalmış olabilir veya kocası vefat eden kadının nafakası,
boşanan kadınların iddetiyle aynı konuma getirilmiş olabilir. Zira Yüce Allah
boşanmış kadınla ilgili olarak: "Onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları
hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar''[Talak, 1]
buyurmuştur.
15312- Talaktan dolayı
iddet bekleyene meskeni şart koştuğuna göre, kocası vefat edene de mesken şart
koşulmuştur. Bu, Kitab'da şart koşulmamış olsa bile sünnette şart koşulmuştur.
15313- Diğer taraftan
İddetler kitabında, ölen kişinin varislerinin kadına sükna (mesken) hakkı
vermekte muhayyer olmalarıyla ilgili olarak: "Eğer mesken hakkı
vermezlerse mesken hakkı dışındaki mallar onlara verilir" demiştir."
15314- Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İddet süresi bitinceye kadar evinde
kal" buyruğu, ev senden başkasının da olsa ondan çıkma şeklinde
anlaşılmaktadır. Çünkü ev, artık kocasının değildir.(--- Şafii, el-Ümm (5/231).
15315- İbn Abbas der ki:
"Evden çıkarılmaksızın''[Bakara, 240] ayeti, kadının ailesinin yanında
iddetini geçirmesi hükmünü neshedip dilediği yerde iddet beklemesine izin
verdi. Ata der ki: Sonra miras ayeti inince (bir erkeğin ölmeden önce geride
bıraktığı karısına iddet süresince içinde ikamet edeceği bir mesken vasiyet
etme mecburiyeti) neshedildi. Yani kadın iddetini istediği yerde bekler ve
mesken hakkı da yoktur.''(--- Buhari, tefsir (6/37).
15316- İsmail'in, Şa'bi'den
bildirdiğine göre Hz. Ali, kocası ölen kadının iddeti içindeyken, beklemeden
evinden çıkmasına izin verirdi. Firas'ın bildirdiğine göre de Şa'bi: "Hz.
Ali, Ömer öldürüldükten yedi gün sonra Ümmü Gülsüm'ün evinden başka yere
taşınmasına izin verdi" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/436)
ve Abdurrezzak, Musannef (7/30).
15317- ŞafiI bunu
Iraklıların Hz. Ali'ye olan hilaflarından dolayı irad etmiştir.
15318- Sevrı bunu
el-Cami'de rivayet ederek: "Çünkü (o kadın) devletin idare edildiği yerde
ikamet ediyordu" ziyadesinde bulunmuştur.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/436).
15319- Rivayet edilene
göre Hz. Aişe, kocasının vefatından sonra iddeti içinde olan kadının evinden
ayrılmasına izin verirdi. Yine bu konuda: "Talha öldürüldüğü zaman Hz.
Aişe, henüz iddeti içinde bulunan kız kardeşiyle hacca gittiğinde fitne ve
korku hakimdi" denilmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/436).
15320- Ömer ve İbn
Ömer'den mesken hakkının gerekliliği konusunda rivayetler gelmiştir. Doğrusunu
da Allah bilir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/435).
15321- Hişam b. Urve'nin
bildirdiğine göre babası, kocası ölen bedevi kadın ile ilgili olarak:
"Ailesi başka bir beldeye taşınıyorsa o da onlarla birlikte
taşınabilir" demiştir.(--- Malik, Muvaffa (2/592) ve Şafii, el-Ümm
(5/229).
15322- Urve'den ve
Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den mana olarak buna muhalif olmayan fetvalar
nakledilmiştir. (--- Şafii, el-Ümm (5/229, 230).
15323- Yahya b. Said
bildiriyor: ibnu'l-Müseyyeb'e: "Kirada oturan koca karısını boşamaktadır.
Kirayı ödemek kime aittir?" diye sorulunca: "Kocaya aittir"
karşılığını verdi. "Kocanın buna gücü yoksa?" denilince: "O
zaman kadın öder" dedi. Kadının da buna gücü yoksa?" denilince:
"O zaman idareci öder" karşılığını verdi.(--- Malik, Muvatta (2/580).
15324- Şafii, bunu
Malik'in, tabiundan bazı kişilere muhalif hüküm vermesinden dolayı irad etmiş;
ancak onun aleyhine bir şey dememiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
(Boşanan veya
Kocası Ölen) Kadın İddetini Nasıl Bekler?