MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
İDDETLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Gerdeğe Girmiş Olan
Kadının İddeti
15171- Şafii der ki:
Yüce Allah: "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç aybaşı hali
beklerler,''[Bakara, 228] buyurmaktadır.
15172- Şafii der ki:
Bize göre (ayette geçen) kurO -Allah doğrusunu bilir- temizlik manasında kullanılmıştır.
Eğer biri: "Temizlik olduğuna delalet eden şey nedir? Sizden başkası bunun
hayız olduğunu söylemektedir" diyecek olursa: "Bunun iki delili
vardır. Birincisi sünnetin kendisine delalet ettiği Kitabı diğeri ise
kullanılan dildir" denilir. Eğer: "Kitab nedir?" diyecek olursa:
"Yüce Allah: ''Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek
boşayın''[Talak, 1] buyurmuştur" denilir.(--- Şafii, el-Ümm (5/209).
15173- İbn Ömer der ki:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında karımı hayızlı iken
boşadım. Babam Ömer bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikredince,
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ona söyle
karısını geri döndürsün. Hayızından temizlendikten sonra bir daha hayız
olmasını ve ondan da temizlenmesini beklesin. Temizlendikten sonra boşayacaksa
onunla ilişkiye girmeden boşasın. Yanında tutmak isterse de tutabilir. Yüce
Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet budur.''
15174- Beyhaki der ki:
Ebu Süleyman'ın kitabında: "......" ifadesindeki "...."
harfi ile kadınların kendisinde boşandığı iddetin kastedildiğini okudum.
Kişinin: "....." demesi gibi. Yani aydan beş gece kaldığı vakit
kastedilmektedir. Boşama vakti de temizlik sırasında ise burada iddetin
kastedildiği sabit olmuştur demektir.
15175- ibn Cüreyc
bildiriyor: Ebu'z-Zübeyr, ibn Ömer'in karısını hayızlı iken boşadığını
zikrederek şöyle demiştir: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Temizlendikten sonra boşasın veya yanında tutsun'' buyurdu. Sonra da:
"Kadınları
boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın''[Talak, 1] ayetini
"...." veya: "....." şeklinde okudu. Şafii der ki:
"Buradaki şüphe bana aittir.(--- Şafii, el-Ümm (5/209).
15176- Şafii der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Yüce Allah'tan iddetin temizlenmek
olduğunu bildirmiş ve: "Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini
gözeterek boşayın''[Talak, 1] ayetini okumuştur. Yani burada kadının temizlik
halinde boşanması kastedilmektedir. Çünkü kadın bundan sonra iddetini tamamlar.
Eğer hayızlı iken boşanırsa, ancak bir daha hayız olduktan sonra yeniden iddet
bekler. Eğer: "Lisan nedir?" denilecek olursa şöyle denilir:
"Kuru isim
manasında bir şeydir. Hayızlı rahimin bıraktığı kan ise, temizlik tutulan ve
gelmeyen kan demektir. Arapların dilinde kuruun tutulan şey olduğu
bilinmektedir. Araplar: ''..... (O suyunu havuzunda ve su kabında
tutmaktadır)'' der. Yine Araplar: ''...... (Yiyeceği avurdunda tutmaktadır)''
der."(--- Şafii, el-Ümm (5/209).
15177- Harmele'nin rivayetinde
şu ziyadede bulunmuştur: "Araplar kişi bir şey tuttuğu zaman:
"Karaahu" yani onu sakladı der. Ömer b. el-Hattab ise: ".....
(Araplar (yiyeceklerini) kaplarında saklar)" demiştir.
15178- Ebu Ubeyd der ki:
Kadının hayızı yaklaştığı zaman: "Akraatu'lmer'etu" denilir.
Temizliği yaklaştığı zaman da: "Akraatu'l-mer'etu" denilir.
15179- Ebu Ubeyde,
el-Asmai ve başkası da böyle demiştir.
15180- A'şa bir gazveye
çıkan, gazvede ganimet ele geçiren ve muzaffer olan bir adamı överken şöyle
demiştir: "Miras olarak ona mal bırakıyorsun ve bu sana izzet kazandırıyor
Kadınlarının kuru'larında (temizlik hallerinde) seni beklerken kaybettiklerine
karşılık olarak."
15181- Buradaki kuru'
temizlik manasında kullanılmıştır. Çünkü onların temizlik dönemlerini kendisi
gazvede geçirmiştir. Gazveyi eşlerine tercih ederek gazve ile meşgulolmuştur.
15182- Ebu Ubeyd, kuru
ifadesinin hem hayız, hem de temizlik manasında olduğu görüşündedir. Ancak
Şafii'nin zikrettiği kadarıyla daha çok temizlik olarak kullanılmaktadır.
Doğrusunu da Allah bilir.
15183- Hz. Aişe
bildiriyor: Hafsa binti Abdirrahman (boşandıktan sonra) üçüncü hayzını görmeye
başlamasıyla kendi evine gitti. Bunu Abdurrahman'ın kızı Amre'ye zikrettiğimde
şöyle dedi: "Urve doğru söylemiş zira bir takım kişiler bu konuda Hz.
Aişe'yle tartışıp: ''Yüce Allah, Kitab'ında "Üç kuru"[Bakara, 228]
beklemesi gerektiğini buyuruyor'' dediklerinde Hz. Aişe onlara: ''Doğru
söylüyorsunuz; ama kuru' ne demek biliyor musunuz? Kuru', (hayız değil)
temizlik halleridir'' karşılığını verdi.''(--- Malik, Muvatta (2/576, 577) ve
Şafii, el-Ümm (5/209).
15184- Malik'in
bildirdiğine göre İbn Şihab şöyle demiştir: Ebu Bekr b.
Abdirrahman:
"Fakihlerimizden yetiştiğim herkes, Hz. Aişe'nin ifade ettiği gibi
söylemiştir" dedi.
Amre'nin bildirdiğine
göre de Hz. Aişe: "Boşanmış kadın üçüncü hayızlık dönemine girince artık
kocasıyla ilişkisi kalmaz" demiştir.(--- Malik, Muvatta (2/577) ve Şafii,
el-Ümm (5/209). --- Şafii, el-Ümm (5/209).
15185- Süleyman b.
Yesar'ın bildirdiğine göre Ahvas b. Hakım, boşadığı hanımı üçüncü hayızı
görmeye başladığı sırada Şam'da öldü. Bunun üzerİne Muaviye b. Ebi Süfyan, Zeyd
b. Sabife mektup yazarak bu meseleyi sordu. Zeyd de cevaben ona şöyle yazdı:
"Karısı üçüncü hayızı görmeye başlayınca boşanmış olurlar, birbirlerine de
varis olamazlar."(--- Malik, Muvatta (2/577) ve Şafii, el-Ümm (5/209).
15186- Süleyman b.
Yesar'ın bildirdiğine göre Osman b. Affan ve İbn Ömer: "Kadın üçüncü
hayızı görmeye başlarsa kocasından baİn talakla boşanmış olur" demişlerdir.
15187- Yusuf b. Yakub
bunu, "Ebu'l-Hattab - Eba Bahr" kanalıyla İbn Arabe'den zikretmiştir.
15188- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer: "Kişi hanımını boşadıktan sonra kadın üçüncü
hayızı görmeye başlarsa boşanmış olurlar ve birbirlerine varis olamazlar"
demiştir.(--- Malik, Muvatta (2/578).
15189- Malik'in
bildirdiğine göre Mehri'nin azatlısı Fudayl b. Ebi Abdillah, Kasım b.
Muhammed'e ve Salim b. Abdillah'a, boşanan kadının üçüncü hayız dönemine
girmesini sorunca: "Kocasından baİn talakla boşanmış olur ve başkasıyla
evlenmesi helal olur" cevabını verdiler.(--- Malik, Muvafta (2/578) ve
Şafii, el-Ümm (5/210).
15190- Kasım b.
Muhammed, Salim b. Abdillah, Ebu Bekr b. Abdirrahman, Süleyman b. Yesar ve İbn
Şihab: "Boşanan kadın, üçüncü hayız dönemine girince kocasından Min
talakla boşanmış olur ve birbirlerine varis olamazlar" derlerdi.
15191- Başka biri bunu
Malik'ten naklederek: "Kocasının onu geri döndürme hakkı kalmaz"
demiştir.
Malik der ki:
"Memleketimizde yetiştiğim alimlerin görüşü de aynı yöndedir."(---
Malik, Muvafta (2/578) ve Şafii, el-Ümm (5/210).
15192- Şafii der ki:
Ömer b. el-Hattab, Ali b. Ebi Talib, İbn Mes'ud ve Ebu Musa: "Kadın üçüncü
hayızdan yıkanıp temizlenmedikçe başkasına helal olmaz" demişlerdir. Bu
kişiler kuru'un hayız olduğu görüşündedir. İbnu'lMüseyyeb, Ata ve tabiundan bir
grup da böyle demiştir.
15193- Ali b. Ebi TiHib
der ki: "Kişi hanımını bir veya iki talakla boşarsa, üçüncü hayızdan
temizleninceye kadar onu geri döndürme hakkına sahiptir."(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (7/417).
15194- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı ibn Mes'ud'un sözü olarak rivayet edilmiştir.
Başka bir kanalla Ömer,
Hz. Ali ve Abdullah'ın hadisleriyle aynı manada olmak üzere Ebu Musa
el-Eş'ari'nin fetvası olarak rivayet edilmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/417).
15195- Şafii,
el-Kadim'de şöyle demiştir: "Onlara yani Iraklılara: "Neden
dediklerini huccet saydığınız kişilerin kavlini alıp da geçmişte bildiğimiz
kişilerin kavlini almamaktasınız?" dediğimizde: "Onlara nerede
muhalefet ettik ki?" karşılığını verdiler. Bunun üzerine kendilerine şöyle
dedik: "Onlar: ''Hayızdan yıkanıp namaz kılabilecek duruma gelinceye
kadar'' demektedir. O zaman siz neden: ''ihmal edip namaz vakti geçinceye kadar
yıkanmazsa da başkasına helal olur'' demektesiniz? Oysa daha yıkanmamış ve
namaz kılabilecek duruma gelmemiştir."
15196- Şafii bu konuda
açıklamalarda bulunarak şöyle dedi: "Kuru, ancak Hz. Aişe'nin dediği
temizliktir. Kadınlar bunu daha iyi bilir. Çünkü bu durumu erkekler değil
kadınlar yaşamaktadır. Kadın üç hayız dönemi geçirdikten sonra boş olur.
Allah'ın Kitab'ında, talakın olması için üç hayızdan sonra gusletmesi
gerektiğine dair bir hüküm yoktur."
15197- Harmele'nin
rivayetinde Şafii şöyle demiştir: İbrahım b. İsmail b.
Uleyye kuru'un hayız
olduğunu söylemiş ve Süfyan'ın, "Eyyub - Süleyman b. Yesar - Ümmü
Seleme" kanalıyla: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayız
gören bir kadın hakkında: ''Kuru (hayız) günleri namazı bıraksım) buyurdu"
şeklindeki hadisi buna huccet saymıştır.(--- Ebu Davud, taharet (274-278) ve
İbn Mace, taharet (1/204).
15198- Şafii der ki:
Süfyan kesinlikle bunu rivayet etmemiştir. Süfyan, Eyyub kanalıyla Süleyman b.
Yesar'dan, o da Ümmü Seleme'den, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Daha önce hayız gördüğü gün ve geceler" veya "hayız
günleri sayısınca namazı bıraksın" buyurduğunu nakletmiştir. Buradaki
şüphe Eyyub'a aittir.
15199- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Daha önce gördüğü
hayızlı gün ve gecelere baksın ve o kadar namazı bıraksın. Sonra yıkansın ve
namazını kılsın" buyurmuştur.
Nafi ezber bakımından
Süleyman'dan naklettiklerinde Eyyub'dan daha sağlamdır. O da Eyyub'un iki
hadisinden birini mana olarak rivayet etmiştir.
15200- Beyhaki der ki:
Huccet kabul ettikleri bu hadisleri Hayız konusunda zikretmiştik. O hadislerde
de ihtilaf vardır. Bazı raviler "Kuru' günleri" derken, bazıları
"Hayız günleri" veya bu manada bir şey demiştir. Sahıh hadislerde ise
ittifak edilen ibare, "Kuru' günleri" değil, "Hayız
günleri" ibaresidir. Doğrusunu da Allah bilir.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (7/416).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
En Az Hayız Gören
Kadın Kadar Kadının İddetiyle İlgili Üç Hayız Gördüğü Beyanına İnanmak