MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HUL’ VE TALAK |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kefareti Oruç Tutarak
Ödemek ve (Eğer Öyle Bir İmkan Yoksa) Yiyecek Vererek Ödemek
14988- Şafii der ki:
Yüce Allah: "Azad edecek köle bulamayanın, ailesiyle temastan önce iki ay
birbiri peşinden oruç tutması gerekir. Buna da gücü yetmeyen altmış miskini doyursun''[Mücadele,
4] buyurmuştur.
14989- Şafii der ki:
"Zıhar yapan kişi, azat edecek köle bulamazsa ve oruç tutmaya gücü
yetiyorsa Yüce Allah'ın buyurduğu gibi iki ay birbiri peşinden oruç tutması
gerekir. Zıhar kefaretini ödemek isteyen hastalıktan veya başka bir illetten
dolayı iki ay birbiri peşinden oruç tutamazsa o zaman altmış miskine yemek
yedirmesi yeterli olur. Ancak altmış miskinden daha az kişiye yemek vermesinin
yeterli olmayacağı gibi her miskine kendi memleketinin yiyeceğinden bir müd vermesi
gerekir." Sonra Şafii bu konuda açıklamalarda bulundu.
14990- Muhammed b.
Abdirrahman b. Sevban ve Ebu Seleme bildiriyor:
Seleme b. Sahr
el-Beyadı, Ramazan ayı çıkıncaya kadar hanımına yaklaşırsa, karısını kendisine
annesinin sırtı gibi kılmıştı. Ramazan'ın yarısı geçince kadın kilo alıp
serpildi ve Seleme ondan hoşlanıp bir gece ona yaklaştı. Sonra Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumunu anlatınca, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir köle azat et" buyurdu. Seleme:
"Gücüm yetmez bulamam" karşılığını verince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "O zaman peşpeşe iki ay oruç tut" buyurdu. Seleme:
"Buna da gücüm yetmez" karşılığını verince, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Altmış miskini doyur" buyurdu. Seleme:
"Gücüm yetmez
bulamam" dedi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içinde on beş
veya on altı sa' hurma bulunan bir arak (zembil) getirilince: "Bunu altmış
miskine sadaka olarak dağıt" buyurdu.
14991- Beyhaki der ki:
"İshak b. İbrahım el-Hanzali bunu Ebu Amir elAkadl'den bu şekilde rivayet
etmiştir. Harb b. Şeddad ise Yahya b. Ebi Kesir kanalıyla bu şekilde rivayet
etmiştir."
14992-14993- Seleme b.
Sahr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine
içinde on beş sa' yiyecek olan bir ölçek verdi ve: "Bunu altmış miskine
yedir. Bu da her miskine de bir müd eder" buyurdu.
14994- Süleyman'ın
bildirdiğine göre Seleme b. Sahr bu kıssayı anlatırken şöyle demiştir:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zurayk oğullarının zekat
memuruna git ve zekatlarını sana vermesini söyle. Onunla altmış miskini doyur,
diğerini de çocuklarına kullan" buyurdu.
14995- Başka bir
rivayette de: "Bir vesaktan altmış miskini doyur ve kalanını sen ve ailen
yiyin" şeklindedir.
14996- İshak b. İbrahım
el-Hanzali bunu Müsned'inde Abdullah b. İdrıs kanalıyla Muhammed b. İshak'tan
isnadıyla nakletmiş ve rivayetinin sonunda: "Zurayk oğullarının zekat
memuruna git, sana bir vesak hurma versin. Onunla altmış miskini doyur ve kalanını
sen ve ailen yiyin" demiştir.
14997- Abdullah b. İdrıs
bunu bu isnad ile nakletmiş ve rivayetinde: "Zurayk oğullarının zekat
memuruna git, sana bir vesak vermesini söyle. Onunla altmış miskini doyur ve
kalanını sen ve ailen yiyin" demiştir.
14998- Bu da vesaktan
altmış miskini doyurduktan sonra kalanı yemenin caiz olduğunu gösterir.
Görüldüğü kadarıyla da mahfuz olan rivayet budur.
14999- Süleyman b. Yesar
bu hadisi naklederken şöyle dedi: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hurma getirilince on beş sa'a yakın olan bu hurmaları ona verdi ve: "Bunu
tasadduk et" buyurdu. Seleme: "Ey Allah'ın Resulü! Benden ve ailemden
daha fakiri var mı ki!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bunu sen ve ailen yiyin" buyurdu.
Bu rivayet, Ebu Seleme
ve Muhammed b. Abdirrahman b. Sevban'ın rivayetine muvafık olmasından dolayı
diğerlerinden daha tercihe şayandır.
15000- Evs b.
es-Samit'in hadisine gelince kendisinden gelen rivayetler birbirine muhaliftir.
Bu miktarın on beş sa' olduğu rivayet edilirken başka bir rivayette otuz sa'a
sığan bir ölçek olduğu ve daha başka bir rivayette altmış sa' olduğu rivayet
edilmiştir.
15001- Ebu Hureyre,
Ramazan ayında hanımıyla ilişki kuran kişinin kıssasını anlatırken şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Altmış miskini
doyur" buyurunca, adam yine: "Buna gücüm yoktur" dedi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o sırada getirilen ve içinde on beş sa'
hurma olan bir zembili adama verdi ve: "Bunu alıp sadaka olarak
dağıt" buyurdu." Sonrasında ravi söz konusu hadisin devamını
zikretti.
Başka bir kanalla da
aynısı rivayet edilmiştir.(--- Buhari, savm (2554-2559) ve Müslim, savm
(4/282-284).
15002- Ebu'I-Velid bunu
Hasan b. Süfyan'dan bu şekilde aktarmıştır. Eba Bekr el-İsmaili'nin, Eba Amr el-Edıb
kanalıyla bildirdiğine göre Hasan rivayetinde şöyle geçmektedir: Bu sırada
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir zembil (hurma) getirildi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu alıp sadaka olarak dağıt"
buyurdu. Adam: "Benden daha fakir birine mi? Medine'nin şu iki tepesi
arasında bizden daha fakiri yok!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) dişleri görünecek kadar güldü ve: ''O zaman bunu al, Allah'tan
mağfiret dile" buyurdu. Amr b. Şuayb rivayetinde: "İçinde on beş sa'
(hurma) olan bir ölçek getirildi" demiştir.
Buhari, Sahih'de
Muhammed b. Mukatil kanalıyla İbnu'l-Mübarek'ten: "Medine'nin şu iki
tepesi arasında bizden daha fakiri yok!" kısmına kadar rivayet
etmiştir.(--- Buhari, savm (2554-2559) ve Müslim, savm (4/282-284).
15003- Hıkl b. Ziyad
bunu Evzai kanalıyla: "İçinden on beş sa' (hurma) olan bir zembil
getirildi" şeklinde rivayet etmiştir.
15004- Mesruk b. Sadaka
bunu Evzai kanalıyla bu şekilde rivayet etmiştir.
15005- Duhaym, Humeyd b.
Abdirrahman kanalıyla Ebu Hureyre'den olan rivayeti Velld b. Müslim kanalıyla
Evzal'den ilaveli (müdrec) olarak rivayet etmiştir.
15006- Benim yanımdaki
rivayette Amr b. Şuayb'dan yani Zühri'den ölçeğin on beş sa' olduğu
nakledilmiştir. Başka bir kanalla da Zühri'den ilaveli (müdrec) olarak rivayet
edilmiştir. Doğrusunu da Allah bilir.
15007- A'meş, (Ramazan
ayında oruçlu iken) hanımıyla ilişkiye giren kişi konusunu "Talk b. Habıb
- Said b. el-Müseyyeb" kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
naklederken: "On beş sa' alabilen hurma dolu bir ölçek getirildi"
ibaresi geçmiştir.
15008- Bu rivayet te Ata
el-Horasani'nin, İbnu'l-Müseyyeb'den olan ve "On beş veya yirmi sa' "
şeklinde şüphe barındıran rivayetten tercihe şayandır.
15009- Ata rivayeten
güçlü biri değildir.(--- Beyhaki) es-Sünenü'l-kübra (7/393).
15010- Şafii der ki:
"Ölçekler müd, sa' ve ferak şeklindedir. Bir sa' dört müddür. Bir ferak ta
üç sa'dır."
15011- Bütün kefaretler
Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müddü ile (bir müd olarak)
ödenir. Ancak ihramlı kişinin saçını tıraş etmesi bunun dışındadır ki o da
Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen habere göre fidye olarak
her birine ikişer müd olmak üzere altı miskine yiyecek verir.
15012- Süfyan'ın
rivayetine göre ferak, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendisinden (ellerini) yıkadığı bir tastır.
15013- Bir vesak altmış
sa'dır. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vesak'tan
daha az alanda zekat yaktur'' buyruğundaki beş vesak ise üç yüz sa' etmektedir.
15014- Bir neşş ise
yarım ukiyye yani yirmi dirhemdir.
15015- Bir ukiyye ise
kırk dirhemdir.
15016- Hişam b.
Abdilmelik'in müddü, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müddünün
yarısı kadardır. Malik zıhar konusunda altmış miskine yiyecek verme kısmında
bunu zikretmiştir.
15017- Ebu Hanıfe der
ki: "Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müddü ile bir müd
kefaret gerektiren her şey, diğer insanların müddü ile iki müddür."
15018- ŞafiI der ki:
Başından rahatsız olanın fidyesi konusunda Ka'b b. Ucre'nin: "Altmış
miskine ikişer müd yiyecek verilir" şeklindeki rivayetine uyarak her şeyde
bunu kıyas saymışlardır.
15019- Şafii,
el-Kadım'de şöyle demiştir: Bazı kimseler bize muhalefet ederek: "İki
müdden daha az olanı yeterli değildir" demiştir.
15020- Ka'b b. Ucre'nin
hadisini de buna kıyas saydığını huccet göstererek: "Kıyas olarak neye
uydun?" deyince: "Ka'b b. Ucre'nin hac fidyesine uyduk. Hac fidyesi
de diğer kefaretlere benzemez. Bir de Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Ramazan kefaretine uyduk" cevabını verdik.
15021- ŞafiI der ki:
"Malik b. Enes'in, Nafi kanalıyla bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer yemin
kefareti olarak her birine bir müd buğdayalmak üzere on miskini doyururdu."(---
Malik, Muvatta (2/479).
15022-15023- ŞafiI der
ki: Malik b. Enes'in, Yahya b. Said kanalıyla bildirdiğine göre Süleyman b.
Yesar şöyle demiştir: "İnsanların yemin kefareti olarak küçük müdle bir
müd buğday verdiğine yetiştim. Bunun kendileri için yeterli olacağı görüşünde
idiler.''(--- Malik, Muvatta (2/479,480).
15024- ŞafiI der ki:
Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içinde on beş sa' (hurma) olan
bir zembil getirildiğinde, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunu
al ve kefaretini öde" buyurması, bu denilene delalet etmektedir. Burada
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona altmış miskini doyurması
gerektiğini bildirmiştir. Bu da her birine birer müd demektir.
15025- Beyhakl der ki:
Ebu Kılabe, başından rahatsız olanın fidyesi konusunda "Abdurrahman b. Ebi
Leyla - Ka'b b. Ucre" kanalıyla olan rivayetinde Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hurmadan üç sa' '' buyurduğunu
nakletmiştir.
15026- Hakem b. Uteybe'nin,
Abdurrahman'dan olan rivayeti: "Kuru üzümden bir ferak verilir"
şeklindedir. Abdullah b. Ma'kil'in, Ka'b'dan olan rivayeti ise: "Her
miskine yarım sa' yiyecek verilir" şeklindedir.
15027- Bu rivayetler
sahih rivayetlerdir. Bütün bu rivayetler de başından rahatsız olanın fidyesinde
bu üç şeyden yarım sa' vermenin caiz olduğuna delalet emektedir.
15028- Şafii,
el-Cedid'de şöyle demiştir: "Zıharın kefareti ve kefaret gerektiren diğer
şeylerde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müddü ile bir müd
verilir.''
el-Kadim'de ise şöyle
demiştir: "Bu da bir sa'ın dörtte biri kadardır. Bir sa', beş rıtıl ve bir
rıtılın üçte birinden biraz daha az veya biraz daha fazladır."(--- Şafii,
el-Ümm (5/285).
15029- Şafii,
el-Cedid'de şöyle demiştir: "Hişam zamanında doğmayan veya Hişam'dan bir
gün sonra doğan kişi için nasılolur da onun müddü ile bir müd verir diyebiliriz
ki? Böyle demesi sadece zıhar kefaretinin Hişam'ın müddü ile
olmasıdır."(--- Şafii, el-Ümm (5/285)
15030- Şafii der ki:
"Hişam'ın müddü bir müd ve bir müddün üçte biri veya bir müddün yarısı
kadardır." Harmele'nin rivayetinde ise: "Hişam b. Abdilmelik'in
müddü, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir buçuk müddü
kadardır" demiştir.
15031- Rabi'nin
rivayetinde ŞafiI şöyle demiştir: "Yüce Allah, Peygamber'ine (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hişam doğmadan önce kefareti indirmişken nasılolur da
Hişam'ın müddünü geçerli sayarız? O zaman Hişam'dan önce Müslümanlar, Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ve Hişam'dan sonra nasıl kefaret
ödüyorlardı?" Sonra ŞafiI bu konuda açıklamalarda bulundu.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: