MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HUL’ VE TALAK |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Zıhar Kefareti Olarak
Mümin Bir Köleyi Azad Etmek
14975- Şafii der ki:
Yüce Allah: "Karılarını zıhar yoluyla boşamak isteyip, sonra sözlerinden
dönenlerin, ailesiyle temas etmeden bir köle azad etmeleri
gerekir"[Mücadele, 3] buyurmaktadır.
14976- Şafii der ki: Zıhar
yapanın kefaret ödemesi gerektiği zaman kölesi veya köle parası varsa, kefareti
ancak köle azat ederek ödeyebilir. Kefaret olarak müslüman olmayan bir köle
azad etmesi yeterli değildir. Çünkü Yüce Allah, öldürmeyle ilgili olarak:
"Bir mü mini yanlışlıkla öldürenin, bir mü min köleyi azad
etmesi"[Nisa, 92] buyruğu, Yüce Allah'ın (yanlışlıkla) öldürmedeki bu
şartı kefaret için delilse, herhangi bir kefarette azad edilenin mutlaka mümin
olması gerekir. Tıpkı iki yerde şahitlerin adaletli olması gerektiğinin şart
koşulması, üç yerde de mutlak şahidin yeterli olacağının bildirilmesi gibi.
14977 - Şahitlik ederken
ancak şart koşulan vasıflarda şahitlerin geçerli olacağı gibi, azad etmenin de
ayette belirtildiği üzere olması gerekir. Allah Müslümanların malını müşriklere
değil, Müslümanlara vermiştir.
14978- Benim tercihim de
böyle bir kişinin, Acemlerden olsa bile buluğa ermiş mümine birini azad
etmesidir.(--- Şafii, el-Ümm (7/280).
14979- Ömer b. el-Hakem
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ey Allah'ın
Resulü! Bir cariyem koyunlarımı otlatırken bir oğlağı kaybetti. Ona sorduğumda
ise: ''Onu kurt yedi'' cevabını verdi. Ben bir insan olarak kızdım ve yüzüne
bir tokat attım. Üzerimde bir kefaret olarak bir köle azad etme var. Bunu azad
edeyim mi?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), cariyeye:
"Allah
nerede?" diye sordu. Cariye: "Semada" cevabını verince, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben kimim?" diye sordu.
Cariye: "Sen Allah'ın Resulü'sün" cevabını verince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu azad et" buyurdu. Ben: "Ey
Allah'ın Resulü! Cahiliye döneminde kahinlere başvururduk" dediğimde:
"Kahinlere itibar etmeyin" buyurdu. "Yine o dönemde bazı şeyleri
uğursuz sayardık" dediğimde: "Bazen kişi içinde öyle şeyler
hissedebilir. Ancak bu his sizi yapacağınız şeyden alıkoymasın"
buyurdu.(--- Müslim, salat (2/692).
14980- Şafii der ki:
Adamın ismi Muaviye b. el-Hakem'dir. Zühri ve Yahya b. Ebi Kesir böyle
demiştir.
14981- Beyhaki der ki: Yahya
b. Ebi Kesir bunu "Hilal b. Ebi Meymune - Ata b. Yesar" kanalıyla
Muaviye b. el-Hakem es-Sülemi'den rivayet etmiştir.
14982- Zühri de bunu Ebu
Seleme b. Abdirrahman kanalıyla Muaviye b. el-Hakem'den kahinler ve uğursuzluk
konusunda nakletmiştir.
14983- Malik b. Enes
çoğu rivayetlerde adamın adını tam olarak zikretmemiştir.
14984- Aynısı
"Yahya b. Yahya - Malik" kanalıyla Muaviye b. elHakem'den rivayet
edilmiştir.
14985- Şafii,
el-Kadim'de şöyle demiştir: Eğer kişinin bir adaktan veya başka bir şeyden
dolayı köle azat etmesi gerekiyorsa kesinlikle mümin bir köle azat etmesi
gerekir. Hadiste: "Üzerimde bir köle azad etme var" dediğini görmez
misin? Burada mümin olduğunu zikretmemektedir. Ancak bunu Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) cariyeye imanın vasfını sormuştur. Eğer mümin olmayan köle de yeterli
olsaydı: "istediğin bir köleyi azat et" buyururdu. Doğrusunu da Allah
bilir.
14986- Şafii,
el-Kadim'de isnadıyla aktarmıştır: Utbe b. Mes'ud bildiriyor:
Bir adam Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) siyahı bir cariyeyle gelerek: "Ey Allah'ın
Resulü! Üzerimde mümin bir köle azad etme borcum var. Bunu azad edeyim
mi?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariyeye: "Allah'tan
başka ilah olmadığına şahitlik eder misin?" diye sordu. Cariye:
"Evet"
cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhammed'in
de Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik eder misin?'' diye sordu. Cariye:
"Evet" cevabını verince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Öldükten sonra dirilmeye inanıyor musun?" diye sordu. Cariye:
"Evet" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bunu azad et'' buyurdu.
Başka bir kanalla aynısı
rivayet edilmiştir.(--- Malik, Muvatta (2/777).
14987- Bu, mürsel bir
hadistir. Mana olarak bir kısmı da mevsul olarak rivayet edilmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kefareti Oruç
Tutarak Ödemek ve (Eğer Öyle Bir İmkan Yoksa) Yiyecek Vererek Ödemek