MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HUL’ VE TALAK |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hanımına Yaklaşmamaya
Yemin Etmek (ila)
14913- Şafii der ki:
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Eşlerine yaklaşmamaya yemin edenler için
dört ay bekleme süresi vardır. Eğer (bu süre içinde) dönerlerse, şüphesiz Allah
çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Şayet boşanmaya kararlı iseler,
bilsinler ki Allah şüphesiz işitir ve bilir."[Bakara, 226, 227]
14914- Allah'ın Kitabı,
eşlerine yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay bekleme süresi olduğunu
bildirmektedir. Dört ay bekleme süresi olan kişi bu dört ay geçmeden eşlerine
yaklaşamazlar. Kişinin birine dört ay süre tanıması halinde dört ay geçmeden
kimsenin kendisinden bir şey talep etmek hakkının olmadığı gibi. Ayet dört ayın
geçmesi halinde de iki hükmün birinin yerine getirilmesi gerektiğine delalet
etmektedir. Ya eşine geri döner ya da onu başar. Biz böyle demekteyiz. Dört ay
geçmesine rağmen lla yapan kişi karar vermezse eşine dönünceye veya boşanıncaya
kadar bu talak sayılmaz. İla'dan vazgeçmek, mazeret dışında ancak cinsel ilişki
ile olur.
14915- Süleyman b. Yesar
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından on küsur kişiye
yetiştim. Hepsi de: "İla yapanın (dönmesi veya boşaması konusunda) karar
vermesi istenir" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/265).
14916- Amr b. Seleme der
ki: "Hz. Ali'nin Ila yapanın karar vermesini istediğine şahit oldum.''(---
Şafii, el-Ümm (5/265).
14917- Mervan b.
el-Hakem'in bildirdiğine göre Hz. Ali ila yapanın karar vermesini
istemiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/265) ve Malik, Muvatta (2/557).
14918- Tavus'un
bildirdiğine göre Hz. Osman, Ila yapanın karar vermesini isterdi.(--- Şafii,
el-Ümm (5/265).
14919- Kasım b. Muhammed
der ki: Hz. Aişe'ye, kişinin hanımına yaklaşmayacağına dair yemin etmesi ve beş
ayandan uzak durmasından bahsedilince, karar vermedikçe bunun bir değerinin
olmadığını söyler ve: "Nasılolur ki! Yüce Allah; ''Ya iyilikle tutma ya da
iyilik yaparak bırakmadır''[Bakara, 229] buyurmuştur" derdi.(--- Şafii,
el-Ümm (5/265).
14920- ibn Ömer der ki:
"Hanımına yaklaşmamaya dair yemin eden kimse karar vermedikçe dört ay
geçse bile hanımı boş olmaz. Dört ayın sonunda karar vermesi istenir ve ya geri
döndürmeye veya boşamaya zorlanır.''
Buhari, Sahih'de ibn Ebi
Uveys kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/265) ve Malik,
Muvatta (2/556).
14921- Cafer b.
Muhammed'in, babasından bildirdiğine göre Hz. Ali, ila yapanın karar vermesini
isterdi.(--- Malik, Muvatta (2/556) ve Şafii, el-Ümm (5/265).
14922- Abdurrahman b.
Ebi Leyla'nın bildirdiğine göre Hz. Ali, ila yapanın karar vermesini
istemiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/377).
14923- Şafii der ki: Biz
de böyle demekteyiz ve bu Ömer, İbn Ömer, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) eşi Hz. Aişe, Osman, Zeyd b. Sabit ve Allah Resulü'nün (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından on küsur kişiden rivayet ettiğimize muvafıktır.
Onlar ise buna muhalefet
edip: "Dört ay geçmesi halinde bain talakla boş olur" demektedir.
14924- Şafii der ki:
Bazı Iraklılar: "Biz İbn Abbas'ın sözüne tabi olduk, sen ise İbn Abbas'ın
İla ile ilgili sözüne muhalefet etmişsin" demektedir. Sonra Şafii:
"Hangi sözüne diyecek olursan" deyip aşağıdaki hadisi zikrettİ:
14925- İbn Abbas der ki:
"ila yapan, hanımına hiç yaklaşmayacağına dair yemin edendir. ''(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/380).
14926- Ebu Said
rivayetinde şu ziyadede bulunmuştur: Şafii: "Sen: ''İla yapan, hanımına
dört aydan daha fazla yaklaşmayacağına dair yemin edendir'' demektesin"
dedi.
14927- Şafii der ki: İbn
Mes'ud'dan rivayet ettiğim, mürsel bir hadistir. Ali b. Bezıme'nin hadisini de
bildiğim kadarıyla kendisinden başka müsned olarak rivayet eden yoktur. Şafii,
mürsel hadis ile İbrahim'in, Abdullah'tan, ila yapan ve karısıyla ilişki
kurmadan dört ayın geçmesi halinde bain bir talak gerçekleşmesi yönünde
naklettiği hadisi kastetmektedir. Müsned rivayetle de Ali b. Bezıme'nin
"Ebu Ubeyde - Mesruk" kanalıyla Abdullah b. Mes'ud'dan: "İla
yaptıktan sonra dört ay geçmesi halinde bain bir talak olur" şeklinde
naklettiği rivayeti kastetmektedir.
14928- Şafii der ki:
"Bu kendisinden gelen sabit bir hadis olsa bile Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından on küsur kişinin kavlini tercih etmek, bir iki
kişinin kavlini tercihten evladır."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/379).
14929- Şafii der ki:
"On küsur kişi denilince bunun en az on üç olması gerekir. Bunların
Ensar'dan olduğu söylenmiştir.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/376).
14930- Suheyl b. Ebi
Salih'in bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından on iki kişiye ila yapan kişinin durumunu
sorduğumda: "Dört ay geçmeden bir şey gerekmez. Dört ay geçince ise ila
yapanın karar vermesi istenir. Artık ya geri döner veya başar" dediler.
Zeyd b. Sabifin azatlısı
Sabit b. Ubeyd bunu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan
on iki kişiden rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/377). ---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/376,377).
14931- Hz. Ömer şöyle
derdi: "Dört ay geçince bir talak gerçekleşir ve iddet beklediği süre
içerisinde kocasının onu geri döndürmeye hakkı vardır."(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (7/378).
14932- Malik b. Enes ona
muhalefet ederek Zühri kanalıyla Said (b. el-Müseyyeb) ve Ebu Bekr b.
Abdirrahman'danı Ömer'e dayandırmadan ikisinin sözü olarak nakletmiştir ve
sahih olanı budur.(--- Malik, Muvaffa (2/557).
14933- İbnu'l-Müseyyeb
ve Ebu Bekr b. Abdirrahmanı hanımına ila yapan kişiyle ilgili olarak şöyle
dediler: "Dört ay geçince bir talak gerçekleşir ve iddet beklediği sürece
kocasının onu geri döndürme hakkı vardır.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/378).
14934- Malik der ki:
Mervan'da böyle hüküm verirdi. İbn Şihab'ın görüşü bu şekildeydi.
14935- Bu, İbn Ömer'e
dayandırılmadan kendilerinden gelen sahih bir rivayettir.
14936- Yunus b. Yezid
el-Eyli bunu Zühri kanalıyla bu şekilde açık olarak rivayet etmiştir.
14937- İbn Şihab der ki:
ibnu'l-Müseyyeb: "Bu bir talaktır ve onu geri döndürme hakkı vardır"
derdi.
14938- Ebu Bekr b.
Abdirrahman b. el-Haris b. Hişam da bu konuda Said b. el-Müseyyeb gibi derdi.
14939- Bunu bana Davud
b. Ebi Asım b. Urve b. Mes'ud es-Sekafı nakletti. Ben bunu Ebu Bekr'den
işitmedim.
14940- Bize bildirilene
göre Said b. el-Müseyyeb: "İla yapan kişinin dört ay sonra geri dönme veya
boşamada karar vermesi istenir" derdi.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra
(7/378).
14941- İbn Ebi
Arube'nin, Katade kanalıyla Said'den naklettiği rivayet bu şekildedir.
Muhtemelen burada Ila ile kişinin karısını ric'i talak ile boşamasını
kastetmektedir. Doğrusunu da Allah bilir.
14942- İbnu'l-Müseyyeb
bildiriyor: Ebu'd-Derda Ila ile ilgili: "Dört ay bitince Ila yapanın
yeminini devam ettirmesine engelolunur ve geri döndürmesi veya boşaması
istenir" dedi.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (7/378).
14943- İbn Ebi Arube
bunu Katade kanalıyla Ebu'd-Derda'dan: "Önceleri: ''Ila yapanın ...''
derlerdi" şeklinde İbnu'l-Müseyyeb'i zikretmeksizin rivayet etmiştir.
14944- Ma'mer bunu
Katade kanalıyla Ebu Zer ve Hz. Aişe'den rivayet etmiştir.(--- Beyhakl,
es-Sünenü'l-kübra (7/378).
14945- Ata el-Horasanı,
bunu Ebu Seleme b. Abdirrahman'dan bildirdiğine göre Hzo Osman ve Zeyd b.
Sabit: "Dört ay geçtikten sonra bain bir talak gerçekleşir"
demişlerdir.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (7/378).
14946- Ata el-Horasani
zayıf birisidir. Mahfuz olanı Osman'dan naklettiğimiz rivayettir.
14947- Meymunı der ki:
Ahmed b. Hanbel'e, Ata el-Horasani'nin, Ebu Seleme kanalıyla Osman'dan olan
hadisini zikrettim. Bana: "Ne olduğunu bilmiyorum. Osman'dan bunun
hilafına rivayet edilmiştir" dedi. Ona: "Kim rivayet etti?" diye
sorulunca: "Habıb b. Ebi Sabit, Tavus kanalıyla Osman'dan: ''Karar vermesi
istenir'' şeklinde nakletmiştir" cevabını verdi.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (7/378,379).
14948- İbn Abbas'tan
sahıh olan rivayet: "Boşanmada kararlılık, ıla sonrası dört ayın
geçmesidir" şeklindedir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/379).
14949- Ali b. Ebi Talha
ile Süddi'nin, İbn Abbas'tan gelen açıklaması bizim dediğimiz gibidir.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/380).
14950- İbn Abbas der ki:
"Kişi dört aydan daha az bir süreliğine ila yaparsa, bu ila
sayılmaz."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/381).
14951- Şafii der ki:
"Kişinin ancak dört aya yetişen bir süre ile yemin ederek ila yapması
halinde karar vermesi istenir."
14952- İbn Tavus'un
bildirdiğine göre babası, ıla ile ilgili olarak şöyle demiştir: "İla,
kişinin hanımıyla asla veya altı ay veya daha fazla veya dört aydan daha fazla
veya buna yakın bir süre cinsel ilişkiye girmeyeceğine dair yemin
etmesidir.''(--- Şafii, el-Ümm (7/270) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/381).
14953- Ata der ki: İla,
kişinin eşiyle ilişkiye girmeyeceğine dair yemin etmesidir. Ancak yemin
etmeden: "Sana dokunmayacağım" demesi veya ona ağır şeyler söyleyip
yatağını ayırması Ila değildir. (--- Şafii, el-Ümm (7/268).
14954- Mücahid der ki:
"Zübeyr veya İbnu'z-Zübeyr -buradaki şüphe Rabi'ye aittir- bir kadınla
evlendi ve kadının ailesi fazla mehir isteyince kendisi bunu kabul etmedi.
Araları iyi değildi. Bunun üzerine kendisinden bu mehri isteyen ailesi
söylemeden onu yanına geçirmeyeceğine dair yemin etti. Aradan yıllar geçti.
Sonra kendisine: "Aileni yanına al" dediler. Bunu ıla saymadılar ve
kadını yanına aldı.''(--- Şafii, el-Ümm (7/270).
14955- Şafii der ki:
"Hanımını yanına geçirmeyeceğine yemin eden kişi, sadece yanına
geçirmemeyi kasdetmiş olabileceğinden, bizzat kendisi hanımının yanına giderse
ıla düşmüş olur.''(--- Şafii, el-Ümm (7/270).
14956- Simak b. Harb
bildiriyor: Ebu Atiyye (kardeşi vefat edince) yengesiyle evlendi. Kadın Ebu
Atiyye'nin yeğenini emzirmekte idi. Ebu Atiyye: "Vallahi onu sütten
kesinceye kadar ona yaklaşmayacağım" dedi. Bu durumu Hz. Ali'ye
sorduğunda: "Sen bununla kendine veya kardeşin oğluna hayır yapmak
istedin. Bu, ila değildir. Zaten ıla kızgınlık anında olur" dedi.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/381,382).
14957- Beyhaki der ki:
Huşeym bunu bu şekilde rivayet etti. es-Sekafı de bunu "Davud - Simak -
İCı oğullarından bir adam" kanalıyla Ebu Atiyye'den bu şekilde
aktarmıştır.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/381,382).
14958- Şu'be bunu Simak
kanalıyla Atiyye b. Cübeyr'den rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/382).
14959- Şafii,
el-Kadim'de bunu "Süfyan - Amr b. DInar - Said b. Cübeyr" kanalıyla
Ali b. Ebi Talib'den aynı manada rivayet etmiştir.
14960- Sonra Şafii:
"Kimden rivayet ettiğini bilmesem bile Said güvenilir bir kişidir"
dedi.
14961- Şafii şöyle
demiştir: "Bunu söyleyen kişinin, ilişkiye girmesi durumunda kadına zarar
gelecekse veya henüz orada bir zarar yokken böylesi bir yemini ettiyse Ilanın
geçekleşmeyeceğini söylemesi gerekir." Bu görüşün de güzel tarafları
vardır. Doğrusunu da Allah bilir.
14962- Başkası ise bu durumda
ve cinsel ilişkiye engelolacak her türlü yeminde ılanın gerçekleştiğini
söylemiştir. Şafii de el-Cedid'de bunu savunmuş ve bu konuda Yüce Allah'ın öfke
veya rıza konusuna girmeden genel manada İla'yı zikretmesini delil olarak
getirmiştir. Doğrusunu da Allah bilir.(--- Şafii, el-Ümm (7/382).
14963- İbnu'I-Münzir der
ki: Aynısı İbn Mes'ud'dan da rivayet edilmiştir.
Burada: "İla'nın,
öfke ve rıza anında olması aynıdır" demek istemiştir.
14964- İbnu'l-Münzir
hanımına Ila yapan kişinin yemin kefaretini ödeyeceğini söylemiş, bu görüşünü
İbn Abbas ve Zeyd b. Sabit'ten nakletmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: