MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

HUL’ VE TALAK

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Üç Talakın Bir Talak Sayılması

 

14666- İbn Tavus, babasından bildiriyor: Ebu's-Sahba, İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafeti döneminde de üç yıl, üç talakın, bir talak sayıldığını biliyor musun?'' diye sorunca, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi.(--- Müslim, talak (5/17,18).

 

14667- Beyhaki der ki: Müslim, Sahih'de İbn Cüreyc ve başkası kanalıyla rivayet etmiştir. Sanırım İbn Abbas ve başkası vasıtasıyla gelen diğer rivayetlere muhalif olmasından dolayı Buhari bunu tahric etmemiştir.

 

14668- Said b. Cübeyr bildiriyor: İbn Abbas'a bir adam gelerek: "Hanımımı bin talakla boşadım" deyince, İbn Abbas: "Üç talakı alıp dokuz yüz doksan yedi tanesini bırakırsın" cevabını verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/337).

 

14669- Mücahid der ki: İbn Abbas'a bir adam gelerek: "Hanımımı yüz talakla boşadım" deyince, İbn Abbas: "Üç talakı alıp doksan yedi tanesini bırakırsın" cevabını verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/337) ve Şafii, el-Ümm (5/139).

 

14670- Beyhaki der ki: Bu, Said b. Cübeyr, Ata b. Ebi Rebah, Mücahid, İkrime, Amr b. DInar, Malik b. el-Haris, Muhammed b. İyas b. ey-Bukeyr, Muaviye b. Ebi Ayyaş el-Ensari'den rivayet edilmiştir. Bunların hepsi de İbn Abbas'ın üç talakı geçerli saydığını nakletmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/336) ve Şafii, el-Ümm (5/137-139).

 

14671- Aynısı bize Hz. Ömer, Hz. Ali, Hasan b. Ali b. Ebi Talib, İbn Mes'ud, İbn Ömer, Ebu Hureyre ve Abdullah b. Amr'dan rivayet edilmiştir.

 

14672- Şafii der ki: İbn Abbas'ın sözü eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında üç talak bir talak yerine geçerdi manasındaysa -Allah doğrusunu bilir- İbn Abbas bu sözü, böyle bir şeyin olduğunu, ancak neshedildiğini bildiği için söylemiştir.

 

14673- Eğer: "Dediğin şeyin delili nedir?" diye sorulacak olursa: "İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) değişik hadislerin geldiği bir konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadis nakledip de daha sonra ona muhalif bir şey söyleyecek değildir" deriz.

 

14674- Şayet: "Belki de böylesi bir şey Ömer'den naklen aktarılmış, İbn Abbas da bu konuda Ömer'in sözüne göre görüş bildirmiştir" denilecek olursa:

 

14675- "Mut'a nikahı, bir dinarı iki dinar karşılığında satma, ümmü veledlerin satılması konularında İbn Abbas'ın Ömer'e muhalif olduğunu biliyoruz. Hal bu iken İbn Abbas, Hz. Peygamberden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aksi yönde bir rivayet gelmesine rağmen böylesi bir konuda nasıl Ömer'le aynı görüşü paylaşabilir?" karşılığını veririz.

 

14676- Eğer: "Bunu neden zikretmemektedir?" denilecek olursa şu karşılığı veririz: "Kişiye bir şey sorulduğu zaman cevabı verir ve cevap tam olarak verilmemiş olabilir. Yani sorulan sorunun cevabı verilmiş, ancak eksik kalmış olabilir. Aynen birine: ''İnsanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Beytü'l-Makdis'e doğru namaz kıldı mı?'' denildiğinde: ''Evet (kıldı)'' demesi ve: ''Sonra kıble değiştirildi'' dememesi gibi."

 

14677- Eğer: "Ancak Ebu Bekr'in hilafeti zamanı ile Ömer'in hilafetinin başlarında öylesi bir şey söylediği zikredilir" denilecek olursa:

 

14678- "Doğrusunu Allah bilir. Ancak bu konuda kendisinden fetva istendiği zaman söylediğim şekilde buna muhalif olan bir cevap vermiştir" deriz.

 

14679- Eğer: "Üç talakı bir talak saymayı terk etmeye huccet kabul edilecek bir delil var mıdır? Bu konuda Kitab'da veya sünnette zikrettiğimizden daha açık bir şey var mıdır?" denilecek olursa: "Evet (vardır)" denilir.

 

14680- Hişam b. Urve'nin bildirdiğine göre babası şöyle demiştir:

Önceleri kişi karısını boşadığı zaman iddet bitmeden onu geri döndürebilirdi. Bu şekilde kişi karısını bin defa boşamış olsa dahi başka bir adam ona talip olacağı zaman kadının iddetinin bitimine yakın onu geri döndürürdü. Kadına: "Sana yaklaşmayacağım, ama benden başkasıyla da evlenemeyeceksin!" der ve onu tekrar başardı. Bunun üzerine Yüce Allah: "Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir''[Bakara, 229] ayetini indirdi. Bu ayetin nazil olmasıyla da daha önce boşanan da, boşanmayan da bu yeni hükmü uygulamaya başladı.(--- Malik, Muvatta (80), Tirmizi (un) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/448).

 

14681- Şafii der ki: "Bazı ilim ehli bunu tefsirde zikretmiştir."

 

14682- Beyhaki der ki: "Malik'ten başkası bunu Hişam b. Urve kanalıyla babasından, o da Hz. Aişe'den rivayet etmiştir. Mahfuz olanı mürselolarak rivayet edilenidir. İbn Abbas'tan da mana olarak aynısı rivayet edilmiştir.

 

14683- İkrime bildiriyor: İbn Abbas: "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerlerı eğer Allah'a ve ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir. Kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler"[Bakara, 228] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Kişi hanımını boşayınca, üç talakla boşamış olsa bile onu geri döndürmeye hakkı vardı. ''Boşanma iki defadır''[Bakara, 229] ayetiyle bu hüküm neshedildi."

 

14684- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii şöyle demiştir: Belki de İbn Abbas aynı anda yapılan üç talak ile bir talakın aynı hükümde olduğunu söylemiştir. Yüce Allah boşama yetkisini erkekte kıldığı ve bu boşamayı istediği zaman yapabileceği için erkeğin aynı anda üç veya bir veya daha fazla boşaması durumunda her halükarda boşama gerçekleşir.

 

14685- Beyhaki der ki: Hadisin manasının üç talakın bir talak sayılması yönünde olabileceği söylenmektedir. Zira Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane'nin üç talakını bir talak saydığı rivayet edilmiştir. Ömer b. el-Hattab üç talakı bir talak sayardı. Ancak insanlar bunu abartıp çokça yapınca her üç talakı da geçerli saymaya başladı. Sahabelerden de bu görüşte olanlar vardır ki bunlardan biri Ali b. Ebi Talib'dir. Bu da daha sonra zikredilecektir inşallah.

 

14686- Beyhaki der ki: Eyyub es-Sahtiyanı birden fazla kişi kanalıyla Tavus'tan, Ebu's-Sahba'nın kıssasını anlatırken şöyle demiştir: İbn Abbas dedi ki: "Evet, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr dönemleri ile Ömer'in hilafetinin ilk yıllarında kişi, henüz gerdeğe girmediği karısını aynı anda üç talakla boşadığı zaman bunu bir talak sayarlardı. Ancak Hz. Ömer insanların bunu abartıp çokça yaptıklarını görünce her üç talakı da geçerli saymaya başladı."

 

14687- Bu da bu durumun daha gerdeğe girmemiş hakkında olduğunu göstermektedir. Yani kişinin ard arda: "Sen boşsun, sen boşsun, sen boşsun" demesi bir talak sayılmakta idi. Şa'bi'nin bildirdiğine göre İbn Abbas, hanımıyla gerdeğe girmeden onu üç talakla boşayan kişiyle ilgili olarak:

"Elindeki bir düğümü tümden bıraktı. Eğer üç talak! da peş peşe yapmışsa bir değeri yoktur (geçersizdir)" demiştir. Süfyan es-Sevrı der ki: "Peş peşe demek, kişinin ard arda: "Sen boşsun, sen boşsun" demesidir. Bu durumda hanım! ilk talakla boş olur, diğer ikisi hükümsüz kalIr."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/338,339).

 

14688- İkrime der ki: "İbn Abbas'ın, karısını üç talakla boşayan adama karısını geri döndürdüğüne şahit oldum. Karısına üç defa: "Sen boşsun, sen boşsun, sen boşsun" diyen bir adam getirilince, İbn Abbas bu üç talakı bir talak saydı. Yine karısına üç defa: "Sen boşsun, sen boşsun, sen boşsun" diyen başka bir adam getirilince onları birbirinden ayırdı.

 

14689- Beyhaki der ki: Bu durum kadının durumuna göre değişmektedir.

Üç talakı bir talak saydığı kadınla gerdeğe girilmediği için birinci talakı geçerli, diğer ikisini geçersiz saymıştır. Diğerinde ise kadın ile gerdeğe girildiği için üç talakı geçerli saymıştır. Burada kendisiyle gerdeğe girilen kadının durumuna göre erkeğin niyetinin değiştiğini bildirmek istemiştir. Eğer sonraki talak lafzında ilk söylediği talakı kastediyorsa bir talak gerçekleşir.

 

14690- Sonra Şafii, Yüce Allah'ın boşama yetkisini erkekte kıldığını buna delil göstermiştir. Yani üç talakı toplu olarak da, ayrı ayrı da yapmak aynıdır. Tıpkı, hanımlarını boşaması, kölelerini azad etmesi, hanımlarına ila ve zıhar yapması gibi. Sonra Hz. Aişe'nin hadisini buna delil göstermiştir. Rifa'a karısını üç talakla boşamıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rifaa'nın karısına:

"Rifd'a'yageri mi dönmek istiyorsun? Ama o (Abdurrahman) senin, sen de onun (Abdurrahman'ın) balcağızından tatmadıkça (ilişkiye girmedikçe) eski kocana dönemezsin'' buyurdu. Eğer talakı bir talak sayılsaydı başka birisiyle evlenmeden kocasına geri dönebilirdi.(--- Buhari, şaMdat (2639) ve Müslim, nikah (4/1055).

 

14691- Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine haram olacağını bildirmeden önce Uveymir el-Aclani karısını üç talakla boşadı. Ancak Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu yasakladığına dair bir şey işitmedik. Fatıma binti Kays, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kocasının kendisini üç talakla boşadığını anlatınca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nafaka hakkın yoktur'' buyurdu. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu ayıpladığına dair bir şey işitmedik. Ancak Hz. Aişe'den gelen Rifaa'nın hadisi, Kur'an'ın zahirine muvafık olmakla birlikte sabit bir hadis olduğu için iki hadis içinde uyulması gerekendir. Doğrusunu da Allah bilir.(--- Malik, Muvatta (2/580) ve Şafii, el-Ümm (5/137).

 

14692- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre bir adam hanımını üç talakla boşadıktan sonra, başka bir adam onunla evlenip, ona dokunmadan boşadı. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kadının ilk kocasına helal olup olmadığı sorulunca: "Hayır, birinci kocasının balcağızını tattığı gibi ikinci kocası da balcağızını tatmadıktan (ilişkiye girmedikten) sonra ilk kocasına dönemez'' buyurdu.

Buhari, Sahih'de Muhammed b. Beşşar'dan ve Müslim ise Muhammed b. Müsenna'dan tahric etmiştir.(--- Buhari, talak (5261) ve Müslim, nikah (4/1057).

 

14693- Beyhaki der ki: ibn Abbas'ın hadisinde üç talakın bir talak sayılması Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında olmadığı gibi Hz. Peygamber de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle bir şeyemretmemiştir. Bu sebeple huccet sayılacak bir hadis değildir. Zina edene had uygulamak için ücretle birini tutmakla ilgili hadisi, burada başkasının kastedildiğine delalet etmektedir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Talakın Gerçekleştiği Sözler ve Ancak Boşamayı Kastetme Halinde Talak Sayılan Sözler