MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
NİKAH |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hulle Nikahı
14116- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dövme yapan ve
yaptırana, saç ekleyen ve ekletene, hulle nikahıyla evlenen kocaya ve kendisi
için hulle yapılan kocaya ve faiz yiyen ve yedirene lanet etti."(--- Tirmizi,
nikah (1120), Ahmed (1/448,462), İbn Ebi Şeybe, Musannef (7/44-45) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-kübra (37/208).
14117- Ali b. Ebi
Talib'den nakledilen merfu bir rivayette Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hulle nikahıyla evlenen kocaya ve kendisi için hulle yapılan kocaya
lanet ettiği rivayet edilmiştir.(--- Ebu Davud, nikah (2076), Tirmizi (1119),
İbn Mace, nikah (1935) ve Ahmed, Müsned (1/83, 87, 88,93,107,121, ISO, 158)
14118- Ebu Hureyre ve
Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yüce Allah, hulle nikahıyla evlenen kocaya ve kendisi için hulle yapılan
kocaya lanet etmiştir" buyurdu.
14119- Ukbe b. Amir
rivayetinde: "Size ödünç alınan tekenin kim olduğunu söyleyim mir diye
sorunca: "Evet ey Allah'ın Resulü!" denildi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hulle nikahıyla evlenen kişidir"
buyurdu, ibaresi vardır.(--- İbn Mace, nikah (1936)
14120- Şafii der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) lanetlediği hulle nikahı,
mut'a nikahının bir türüdür. Çünkü talak yetkisi kendi elinde olmadığı için
onunla ilişkiye girdikten sonra boşamak şartıyla nikahlanmıştır.''(--- Şafii,
el-Ümm (5/79).
14121- Sonra Şafii
sözlerine devamla şöyle dedi: "Kadın ve erkek, şartsız nikah yaptıkları
takdirde, bu nikah geçerlidir. Niyet, nikahı geçersiz kılmaz. Çünkü niyet,
kişinin içinden geçirdiği şeydir ve kişi, içinden geçirdiğinden sorumlu
değildir."
14122- Şafii isnadıyla
der ki: Mücahid şöyle dedi: Kureyşli bir adam karısını dönüşsüz bir şekilde üç
talakla boşadı. Bir ara çarşıda genç oğluyla birlikte ticaret için gelen bedevi
bir ihtiyarla karşılaştı. Gence: "Bana bir iyilik yapar mısın?" dedi
ve yoluna devam etti. Sonra bir daha gelip aynı şeyi söyledi ve yoluna devam
etti. Sonra bir daha gelip aynı şeyi sorunca genç:
"Evet!" dedi
ve: "Senin için ne yapabilirim?" diye sordu. Adam genci yanına alıp
gitti. Olanları ona anlattı ve karısıyla hulle için evlenmesini istedi. Genç de
bunu kabul edip kadınla evlendi. Bir gece kadınla kaldıktan sonra ilk kocası
gelip girmek için izin istedi. İzin verilip girince genç, kadının arkasında
duruyordu. Kadın da: "Vallahi bu genç beni boşayacak olursa seninle asla
evlenmem!" dedi. Olay Hz. Ömer'e taşınınca ilk kocasını çağırıp:
"Şayet bu genç
boşadıktan sonra kadınla evlenecek olursan sana şöyle şöyle yaparım"
diyerek tehditlerde bulundu. Sonra kadının genç kocasını çağırdı ve:
"Karının yanında dur" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (S/80) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/209).
14123- Bu hadis Ebu Said'den
dinlenilen İmla içinde aynı manada nakledilirken Hz. Ömer'in gence: "Bu
konuda seni rahatsız eden olursa bana haber ver!" dediği zikredilmiştir.
14124- Şafii der ki: İbn
Cüreyc anlatıyor: İbn Sırın'in bildirdiğine göre kadının birini kocası üç talakla
boşadı. Mescid'in kapısında da devamlı oturan yoksul bir bedevi vardı. Bir
kadın bu bedevinin yanına geldi ve: "Bir kadınla evlenmeye, bir gece
yanında kaldıktan sonra da sabah onu boşamaya ne dersin?" diye sordu.
Bedevi: "Olur" dedi ve kadınla evlendi. Karısı ona: "Sabah
olunca senden beni boşamanı isteyecekler. Sakın boşama! Ben seninle evli
kalacağım. Bir şeyolursa da Ömer'e git" dedi. Sabah olunca (kadının eksi
kocasının yakınları) geldiler. Kadın: "Adamı bana getiren sizlersiniz, onunla
siz konuşun" dedi. Bedeviyle konuştular, ama boşamayı kabul etmedi ve
Ömer'in yanına gitti. Ömer ona: "Karın yanında dursun. Bu konuda kafanı
karıştıracak olurlarsa da bana gel" dedi. Bu evlilik için aracı olan
kadını da çağırıp onu cezalandırdı. Daha sonraları bu bedevi cübbesiyle sabah
akşam Ömer'in yanına gidip gelirdi. Ömer de ona: "Sabah akşam yanıma
gelmen için sana cübbe ihsan eden Allah'a hamdolsun, ey çift yamalı adam"
derdi.(--- Şafii, el-Ümm (5/80-81) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/80).
14125- Şafii der ki:
"Bu hadisin mana olarak aynısını müsned olarak İbn Sirin'den, Hz. Ömer'e
dayandırarak rivayet ettiğini işittim."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: