MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
NİKAH |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Velisiz Nikah Caiz
Değildir
13499-13500- Şafii der
ki: Yüce Allah: "Boşanan kadınlar bekleme sürelerini bitirdikten sonra,
kocalarıyla güzellikle anlaştıkları taktirde o kadınların tekrar evlenmelerine engel
olmayın''[Bakara, 232] buyurur. Bazı Kur'an alimlerinin söylediğine göre Ma'kil
b. Yesar amcası oğullarından birini evlendirmişti. Adam kadını boşadı ve
kadının iddeti bitince, ikisi de tekrar evlenmek istediler. Ma'kil bunu kabul
etmeyip: "Seni başkasına tercih ederek kız kardeşimle evlendirdim, ancak
sen onu boşadın. Artık onu asla seninle evlendirmem" dedi. Bunun üzerine:
"Boşanan kadınlar bekleme sürelerini bitirdikten sonra, kocalarıyla
güzellikle anlaştıkları taktirde o kadınların tekrar evlenmelerine engel
olmayın''[Bakara, 232] ayeti nazil oldu. Buradan kasıt, dönuşsuz talakla
boşanmayan kadınların velileri tarafından evlenmelerine engel
olunmamasıdır.(--- Şafii, el-Ümm (S/12).
13501- Şafii der ki:
Kur'an alimlerinin bu sözleri: "Böylesi bir nikaha engel olma yetkisi olan
velinin buna engelolmaması emredilir" sözüyle aynıdır.
13502- Bu, velinin kadın
üzerinde hakkı olduğunu, kadının rızası olduğu takdirde velinin buna
engelolmaması gerektiğini Kur'an'da belirten en açık beyandır.
13503- Ma'kil b. Yesar
anlatıyor: Bir kız kardeşim vardı ve ona talip olunuyordu. Ancak ben
evlenmesine İzin vermiyordum. Amca oğullarından biri gelip evlenmek isteyince
verdim ve evlendiler. Yanında bir süre kaldıktan sonra kocası onu bir talakla
boşadı ve iddeti bitene kadar döndürmedi. İddet bittikten sonra başkaları gelip
kız kardeşimi isterken o da gelip talip oldu. Ona: "Ben diğer talipleri
geri çevirip seni tercih ettim. Ancak sen onu bir talakla boşadın ve iddeti
bitene kadar da döndürmedin. Şimdi ise başkaları gelip ona talip olurken gelip
bir daha istiyorsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin olsun ki onu
seninle bir daha asla evlendirmem" karşılığını verdim. Yüce Allah benim
hakkımda: "Boşanan kadınlar bekleme sürelerini bitirdikten sonra, kocalarıyla
güzellikle anlaştıkları taktirde o kadınların tekrar evlenmelerine engel
olmayın"[Bakara, 232] ayetini indirdi. Bunun üzerine: "İşittim ve
itaat ettim" deyip ettiğim yemini bozarak kefaretini ödedim ve kardeşimi
onunla evlendirdim.
Buhari bunu Sahih'te Ebu
Amir el-Akadı kanalıyla Abbad b. Raşid'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, nikah
(7/21).
13504- Bu rivayet,
kadının evleneceği zaman mutlaka bir velinin olması gerektiğini göstermektedir.
Ma'kil b. Yesar'ın, kız kardeşini eski kocasına geri dönmemesi için gayret sarf
ettiğini iddia edenler, Allah'ın ayetini başka manalara çekerek haddi aşmış
olur. Kadının, başkasıyla evlenme hakkı olduğuna göre velinin onun eski
kocasına dönmesine engelolma hakkı yoktur. Bu durumdaki erkeğin yemini de
geçersizdir ve keffaret gerektirmez. Bu durumdaki kadının, velisi razı olmasa
bile evlenme yetkisi kendisindedir.
13505- Şafii:
"Sünnet te, Kur'an'da geçtiği üzere uygulanmıştır" demiştir.
13506- Hz. Aişe'nin bildirdiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Velisinin izni olmadan evlenen kadının nikahı geçersizdir. Nikahı
geçersizdir. Nikahı geçersizdir! Adam da onunla ilişkiye girmesinden dolayı
kadına mehrini verir.''
13507- Şafii der ki:
Bazıları hadisin devamında: " ... eğer anlaşamazlarsa ... " bazıları:
" ... Eğer (veliler kadını evlendirme konusunda) ihtilafa düşerlerse
idareci bu şekilde velisi olmayanların velisi sayılır" demiştir.(---
Şafii, el-Ümm (5/13), Ebu Davud, nikah (2083), Tirmizi, nikah (1102), İbn Mace,
nikah (1879), Ahmed, Müsned (6/47,165), Darimi (2/137), İbn Hibban (1248),
Darekutni (381) ve Hakim (2/168).
13508- Derim ki: Bu
hadisi Abdulmelik b. Abdilaziz b. Cüreyc, Süleyman b. Musa kanalıyla Zühri'den
rivayet etmiştir. Bunların hepsi de güvenilir ve hafızdır.
13509- Bize
bildirildiğine göre Şuayb b. Ebi Hamza dedi ki: Zühri bana şöyle dedi: Mekhul
ve Süleyman b. Musa bize gelirler. Vallahi, Süleyman'ın hıfzı Mekhul'den daha
iyidir."
13510- Osman ed-Darimi
der ki: Yahya b. Main'e: "Zühri'ye göre Süleyman b. Musa'nın durumu
nasıldır?" diye sorunca: "Güvenilirdir" cevabını verdi.
13511- Şaşılacak şeydir
ki hadisleri kendi görüşüne destek sağlamak için ayarlamaya çalışan bir mezhep
sahibi (Tahavi), İbn Cüreyc'in, İbn Şihab'a bu hadisi sorduğunu, onun da bunu
kabul etmediğini anlattıktan sonra aynı hadisi İbn Ebi İmran kanalıyla Yahya b.
Main'den, o İbn Uleyye'den, o da İbn Cüreyc'den: "İbn Şihab'a sordu ...
" şeklinde rivayet etmiştir. Eğer bu kişi Yahya b. Main'in rivayetinin
tamamını zikretseydi, Süleyman'ın bununla ilgili rivayetinin zayıf olmadığını
anlardı. Biz inşallah rivayeti olduğu gibi zikredeceğiz.
13512- Cafer et-Tayalisı
der ki: Yahya b. Main'in, İbn Uleyye'nin İbn Cüreyc'ten naklen Süleyman b.
Musa'nın rivayetini bilmediği yönünde olan rivayetinin yanılgı olduğunu
söylediğini işittim. Yine şöyle dedi: "Bunu da İbn Uleyye dışında İbn
Cüreyc'ten aktaranı yoktur. İbn Uleyye de İbn Cüreyc'ten kayda değer bir şey
işitmiş değildir. İbn Uleyye, İbn Cüreyc'in kitaplarını Abdulmedd b.
Abdilazız'in kitaplarına göre tashih etmiştir." Yahya b. Main ayrıca
İsmail'in İbn Cüreyc'ten olan rivayetini de çok zayıf buldu.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/106).
13513- Beyhaki der ki:
Aynı manada bir rivayeti Abbas ed-Durı, Yahya b. Main'den yapmıştır. Duri'nin
rivayetinde Yahya: "Bu konuda Süleyman b. Musa'nın hadisinden başka sahih
olan yoktur" demiştir.
13514- Mendel'in
rivayetinde ise Hişam b. Urve kanalıyla babasından nakledilmiştir. Ancak bu
hadisin bir değeri yoktur. Yahya b. Main, Mendel'in rivayetini zayıf bulmuş,
Süleyman b. Musa'nın rivayetinin ise sahih olduğunu söylemiştir.
13515- Sünen'de,
Duri'nin Yahya b. Main'den olan rivayetini zikretmiştik.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/107).
13516- Nakledildiğine
göre Ahmed b. Hanbel; İbn Uleyye'nin; İbn Cüreyc'den olan bu kıssasının zayıf
olduğunu söylemiş ve: "İbn Cüreyc'in yazılı kitapları var ve bu hadis onun
kitaplarında mevcut değildir" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/106).
13517- Bunların ikisi de
hadiste imamdır ve bu rivayetin zayıf olduğunu,
nakleden unutulsa bile
haber-i sadıkı kabul eden hadis alimlerine göre sabit olmadığını
söylemişlerdir.
13518- Bu sünneti
reddetmek için İbn Uleyye'nin rivayetini delil gösteren, İbn Lehia'nın
rivayetinin mevkuf olduğunu, başka bir yerde ise Haccac b. Ertaa'nın
rivayetinin mevkuf olduğunu söylemiştir. Sonra bu meseleyle ilgili İbn
Lehia'nın, Cafer b. Rabia'dan, Zühri'den, Urve'den, Hz. Aişe'den,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayetini kabul etmemiştir.
13519- Bu rivayeti bize,
Ali b. Ahmed b. Abdan, Ahmed b. Ebi Ubeyd kanalıyla İbrahım b. Abdillah'tan, o
Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb'den, o İbn Lehia'dan rivayet etmiştir.
13520- Başka bir rivayette
ise aynı senetle Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Velisiz
nikah olmaz" buyurduğunu nakletmiştir.
13521- (TahavI) Haccac
b. Ertaa'nın Zühri'den olan bu gibi rivayetlerini reddedip, görüşüne uygun
olduğu takdirde her birinin tek başına yaptığı rivayetleri kabul ediyor. Ancak
görüşüne ters olan rivayetleri kabul etmiyor. Bu rivayetler arasında Şam
fakihlerinden olup güvenilir olan ve bu konudaki rivayetin sıhhatine şahitlik
eden rivayet te vardır. Allah, rahmetiyle bizi sünnete uymaya muvaffak kılsın
ve hevamızın peşinden gitmekten korusun.
13522- (TahavI) Hz.
Aişe'nin şu hadisini illetli bulmuştur: Abdurrahman b. el-Kasım, babasından
bildirir: Hz. Aişe, Hafsa binti Abdirrahman'ı Münzir b. ez-Zübeyr ile
evlendirdi. O sırada Abdurrahman Şam'daydı. Abdurrahman Şam'dan dönünce:
"Benim gibi birine bu nasıl yapılır? Böylesi bir konuda neden fikrim
alınmaz?" dedi. Hz. Aişe bu konuda Münzir b. ez-Zübeyr ile konuşunca
Münzir: "Bu evliliğin devam etmesi veya bitmesi Abdurrahman'ın
elindedir" dedi. Abdurrahman da Aişe'ye: "Senin onay verdiğin bir
şeyi reddedecek değilim" deyince Hafsa, Münzir'in yanında kaldı. Münzir'in
bu sözü de talak olarak sayılmadı.(--- Malik, Muvatta (2/555).
13523- Beyhaki der ki:
Bu rivayet bize Aişe'nin onu evlendirdiğini değil onun evliliğine ön ayak
olduğunu, nikah işini de başkasının üstlendiğini göstermektedir. Aişe böylesi
bir evliliğe izin verip ön ayak olduğu için Hafsa'yı kendisinin evlendirdiği
söylenmiştir.
13524- Hadisi bu şekilde
tevil etmenin doğruluğuna delalet eden şey ise şu rivayettir: Abdurrahman b.
el-Kasım'ın babasından bildirdiğine göre Hz. Aişe'nin yakınlarından bir kadına
talip olunduğu zaman o da hazır bulunurdu. İş nikaha geldiği zaman ailesinden
birine: "Onu evlendir! Zira kadın kendi kendini evlendiremez" derdi.
13525-13526- Abdullah b.
İdrıs, İbn Cüreyc'den, Abdurrahman b. elKasım kanalıyla babasından aynı manada
bir rivayette bulunmuş: İş nikaha geldiği zaman Hz. Aişe: "Ey falan! Onu
evlendir. Zira kadınlar evlendiremez" derdi" demiştir.
Başka bir rivayet:
"Kadınların evlendirme yetkisi yoktur" şeklindedir.
13527- Hz. Aişe'nin
görüşü bu şekildeyse ve iki hadisi de rivayet eden Abdurrahman b. el-Kasım'ın
ise: "Hz. Aişe, Hafsa binti Abdirrahman'ı evlendirdi" sözünden bizim
dediğimiz mana çıkar. Zikredilen hadise bizim verdiğimiz mana verildiği
takdirde, Hz. Aişe'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet
ettiği hadise de ters düşmez.
13528-13530- Ebu
Burde'nin babasından (Ebu Musa'dan) bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Veli olmadan nikah da olmaz'' buyurdu.
Bu hadisi İsrail b.
Yunus, Ebu İshak'tan müsned olarak rivayet etmiştir.
Şerık el-Kadı ve Kays b.
er-Rabı buna mutabaat etmiştir. Süfyan ve Şu'be ise bunu mürsel olarak rivayet
etmiştir.
Ebu Musa der ki:
Abdurrahman b. Mehdı, İsrail'in, Ebu İshak'tan naklettiği velisiz nikahla
ilgili hadisin sabit olduğunu söylerdi.
13531- Beyhaki der ki:
İbn Adiy'in kitabında Abdurrahman b. Mehdi'nin şöyle dediği geçmektedir:
İsrail, Ebu İshak'ın hadisleri konusunda Şu'be ve Sevri'den daha bilgilidir.
Abdurrahman şöyle derdi: İsa b. Yunus: "İsrail, Ebu İshak'ın hadislerini,
kişinin Kur'an'dan bir sure ezberlemesi gibi ezberlerdi" demiştir.
13532- Haccac b. Minhal
der ki: Şu'be'ye: "Bize Ebu İshak'ın hadislerini. anlat'' dediğimizde:
"Onun hadislerini İsrail'e sorun. O bu konuda benden daha bilgilidir"
karşılığını verdi.
13533- Ali b. el-Medını
der ki: İsrail'in: "Veli olmadan nikah da olmaz'' hadisi sahihtir. Bu konu
Buhari'ye sorulunca: "Güvenilir ravilerin metne olan ilaveleri kabul
edilebilir. İsrail de güvenilirdir. Şu'be ve Sevrı bunu mürsel olarak rivayet
etseler de bu durum hadise zarar vermez" cevabını verdi.
13534- Bu rivayetler
senetleriyle birlikte Sünen'de geçmektedir ve orada da Süfyan ve Şu'be'nin bu
hadisi Ebu İshak'tan nakletmelerinin üzerinde durmuştuk.
Şu'be der ki: Süfyan
es-Sevri, Ebu İshak'a: "Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Veli olmadan nikah da olmaz" buyurduğunu Ebu İshak'ın rivayet
ettiğini işittin mi?" diye sorunca, Ebu İshak: "Evet!" dedi.
Hasan der ki: Şayet
Süfyan: "İbn Bureyde bunu babasından naklen mi rivayet etti?" diye
sorsaydı, Ebu İshak: "Evet!" derdi.
13535-13537- Ebu İsa
et-Tirmizi, ilel'de şöyle demiştir: "Doğrusunu Allah bilir; ama her ne
kadar Süfyan es-Sevrı ve Şu'be "Ebu Musa'dan" dememiş olsalar da
benim yanımda Ebu Burde'nin Ebu Musa'dan olan rivayeti daha sahihtir. Çünkü bu
hadiste her ikisinin de bunu işitme zamanlarının aynı olduğu görülmektedir.
Bunu "Ebu İshak -Ebu Burde -Ebu Musa" kanalıyla rivayet edenlerin ise
bu hadisi işitme zamanları farklıdır.
Beyhaki der ki: Yine bu
hadis Yunus kanalıyla Ebu Burde'den, o da Ebu Musa'dan rivayet edilmiştir.
Yunus'un Ebu Burde'den hadis dinlediği sahihtir.
13538- 13539- İkrime b.
Halid der ki: "Bir yolculuk sırasında birileri bir araya geldi. Yolcular
içinden dul bir kadın velisi olmayan bir adamı vekil kıldı. Bu adam da kadını
biriyle evlendirdi. Hz. Ömer bundan haberdar olunca kadını da, erkeği de
kırbaçladı ve yapılan nikahı geçersiz saydı."
Şafii, el-Kad'im'de der
ki: "Hadisin ''İbn Cüreyc -Abdülmedd b. Cübeyr - İkrime b. Halid"
isnadı daha sahihtir."(--- Şafii, el-Ümm (S/13).
13540- Ravh b. Ubade de
hadisi İbn Cüreyc'den bu şekilde rivayet etmiştir.
13541- Abdurrahman b.
Ma'bed b. Umeyr'İn bildirdiğine göre Hz. Ömer, velisi olmadan nikah kıydıran
bir kadının bu nikahını geçersiz saydı.(--- Abdürrezzik (6/197) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/111).
13542-13543-
İbnu'l-Müseyyeb şöyle derdi: Ömer b. el-Hattab: "Kadın, velisi veya ailesinden
sözlerine itibar edilen biri veya idarecinin izni olmadan nikahlanamaz"
demiştir.
Bu hadisi Ömer b.
el-Haris, Bukeyr b. el-Eşac kanalıyla Said b. el-Müseyyeb'den rivayet
etmiştir.(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef( 4/129) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/111).
13544-13545- Muaviye b.
Suveyd b. Mukarrin bildiriyor: Babamın kitabında gördüğüme göre Hz. Ali:
"Velisi olmadan nikah olmaz. Kızlar çocukluktan çıktıkları zaman asabesi
(baba tarafından akrabaları) onun üzerinde annesinden daha fazla söz sahibidir"
demiştir.
Şafii der ki: Biz de bu
görüşteyiz. Çünkü bu, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilene
muvafakat etmektedir.(--- Şafii, el-Ümm (7/171) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra
(7/11 1).
13546-13547- Beyhaki der
ki: Bu, Hz. Ali'den bu konuda rivayet edilen en hadis hadistir ve şahitleri
vardır. Ebu Kays el-Eval'nin, dayının veya annenin veli olabileceğine dair
rivayeti, zayıflığı, senet ve metni konusundaki ihtilaf sebebiyle sahih
değildir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/111, 112).
13548- İbn Abbas der ki:
"Doğruyu gösterecek bir veli ve adil (hukuken dürüst) olan iki şahit
olmadan nikah da olmaz.''(--- İbn Ebi Şeybe, Musannef( 4/129), Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/112) ve Darekutni (382).
13549- İbn Sırın'in
bildirdiğine göre Ebu Hureyre: "Kadın, kadını nikahlayamaz. Ancak zinacı
olan kadın kendi kendini evlendirir" demiştir. İbn Uyeyne bu hadisi Hişam
b. Hassan'dan bu şekilde rivayet etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/19), İbn Mace,
nikah (ı882), Darekutni (384) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/110).
13550-13551- Ebu
Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kadın, kadını nikahlayamaz ve kadın kendi nikahını kıyamaz" buyurdu.
Ebu Hureyre: "Ancak zinacı olan kadın kendi kendini evlendirir"
derdi.
Bu hadis Mahled b.
Hüseyin ve Muhammed b. Mervan el-Ukayli kanalıyla Hişam'dan bu şekilde merfu
olarak rivayet edilmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/13) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (7/ll0).
13552-13553- Amr b.
DInar der ki: Benı Bukeyr b. Kinane'den Ebu Sümame'nin kızı, Ömer b. Abdillah
b. Mudarris ile evlenince, Medine valisi olan Alkame b. Alkame el-Utvarı,
durumu mektupla Ömer b. Abdilazız'e bildirerek: "Ben onun velisiyim ve
benim İznim olmadan evlendi" dedi. Bunun üzerine Ömer b. Abdilazız, gerdeğe
girmelerine rağmen onları birbirinden ayırdı.
Aynı görüş tabiundan
yedi fakih kişiden de nakledilmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/13).
13554- Onların görüşünü
destekleyenler, Ömer b. Ebi Seleme'nin, yaşı küçük olmasına rağmen annesini Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendirmesini delil göstermişlerdir.
13555- Bu da oğlun
veliliği konusundaki delillerini boşa çıkarmaktadır. Bu hadise dayanarak,
nikahta velinin şart olduğunu söyleyen için delil yoktur. Çünkü eğer velisiz nikah
geçerli olsaydı, nikahını kıyması için başkasını görevlendirmesi değil, bizzat
annesinin kendini evlendirmesi gerekir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendisine emretmesiyle, nikahını kıyması için başkasını
görevlendirmesi, kadının kendini evlendirme yetkisinin olmadığını gösterir.
13556- Onun yaşının
küçük olduğunu söyleyenlerin bu sözü sadece bir iddiadır. Bu konuda sahih bir
rivayet yoktur.
13557- Onu amcası
oğullarından olması sıfatıyla evlendirdi diyenlere karşılık, yaşının küçük olmasına
rağmen annesini oğlu sıfatıyla evlendirdiğini, daha yakın bir akrabası
olmadığını söyleyenler de vardır. Çünkü Ömer b. Ebi Seleme; Abdilesed b. Hilal
b. Abdillah b. Ömer b. MahzOm'un oğludur. Annesi de Hind bint Ebi Umeyye b.
el-Muğıre b. Abdillah b. Ömer b. MahzOm'dur.
13558- Ümmü Seleme'nin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir veli vasıtasıyla evlenmesi,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlenirken veliye ihtiyacı
olmadığını iddia edenlerin bu iddiası ve Zeyneb bint Cahş'ın evlendirilme
kıssası, bu konuda ayet nazil olması bunun sıhhatine delalet etmektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Baba ve
Başkalarının Evlendirmesi