MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

FEY VE GANİMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Buluğa Ermiş Esirlerle İlgili Hususlar

 

13002- Şafii der ki: "Esirler konusunda yönetici muhayyerdir. Dilediğini serbest bırakır, dilediğini öldürür, dilediğinden fidye alır, dilediğini de esir olarak bırakır."

 

13003- Şafii el-Kadim'de bu konuda "Savaşta kafirlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun; sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın; savaş ağırlıklarını bırakınca onları ya karşılıksız, ya da fidye ile salıverin''[Muhammed, 4] ayetini delil olarak getirmiştir.

 

13004- Yüce Allah bu şekilde karşılıksız serbest bırakılabilecekleri gibi fidye karşılığında da bırakılabileceklerini bildirmiştir. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir esirleri konusunda böyle yapmış, Kureyşlilerle savaş devam etmesine rağmen kimini karşılıksız kimini de fidye karşılığı serbest bırakmıştır. Hem kendisi, hem de kabilesi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı savaş halinde olan Yemame ahalisinden Sumame b. Usal'i de karşılıksız serbest bırakmıştır.

 

13005- İmran b. Husayn'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki müslümana karşılık müşriklerden bir adamı serbest bıraktı.(--- Tirmizi, siyer (1568).

 

13006- Şafii, siyer kitabı içinde bu konuyu daha kısa bir şekilde zikretmiştir.

 

13007- İbn Abbas'tan, fidye karşılığı serbest bırakmanın "Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün"[Tevbe, 5] ayetiyle neshedildiğine dair nakledilen rivayete gelince bu konuda sahih bir isnadla bana ulaşan bir şey yoktur. Ayete yönelik böylesi bir açıklamayı Atiyye b. el-Avfı'den çocukları rivayet etmiştir. İsnadı da zayıftır.

 

13008- Hasan el-Basrı şöyle der: Haccac esirlerden birini, öldürmesi için İbn Ömer'e verince, İbn Ömer: "Esir konusunda Allah'ın bize emrettiği bu değildir! Yüce Allah: ''Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş ağırlıklarını bırakınca onları ya karşılıksız, ya da fidye ile salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz. ''[Muhammed, 4] buyurur" dedi.

 

13009- Ali b. Zeyd ise bunu Hasan'dan rivayet ederken "Haccac" yerine "İbn Amir" der. Yine bu esirin İstahr liderlerinden biri olduğunu söyler.

 

13010- İbn Ömer'den gelen bu rivayet de bize gösteriyor ki bu ayet onun yanında muhkemdir ve neshedilmemiştir. Hem "Savaş ağırlıklarını bırakınca''[Muhammed, 4] şartına bağlanmışken nasıl neshedilmiş olabilir ki?

 

13011- Rivayet edildiğine göre Mücahid bu ayeti açıklarken: "Savaşın ağırlıklarını bırakması, yeryüzünde İslam'dan başka dinin kalmamasıyla olur" demiştir.

 

13012- Başka bir rivayette: "Yani İsa b. Meryem yeryüzüne inmesiyle" şeklinde geçer.

 

13013- Ebu Hureyre der ki: "İçinizden ömrü yetip de yaşayanlar İsa b. Meryem'in yol gösteren bir imam, adil bir yönetici olarak ortaya çıkışını, haçı kırıp domuzu öldürmesini, cizyeyi kaldırmasını ve savaşların ortadan kalkmasını da göreceklerdir."(--- Mücahid, Tefsir (2/598) ve Darimi, Sünen (2469).

 

13014- İbn Sırın'in bildirdiğine göre Hz. Aişe: "İsa b. Meryem'in ortaya çıkışı ... yakındır" demiş ve söz konusu hadisi zikretmiştir.

 

13015- Sabit (sahih) bir hadisle Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Canım elinde olana yemin olsun ki İsa b. Meryem'in yol gösteren bir imam) adil bir yönetici olarak ortaya çıkması) haçı kırıp domuzu öldürmesi) cizyeyi kaldırması ve malların) hiç kimsenin almaya tenezzül etmeyeceği kadar çoğalması uzak değildir. ''(--- Buhari, mezalim (2486) ve Müslim, iman (155).

 

13016- Şafii, ganimetlerin taksimatı kitabı içinde esir düşen kişinin köle olarak bırakılması veya ondan fidye alınması konusunda iki görüş belirtmiştir. Birinde: "Onu esir alanın böyle bir hakkı yoktur" demiştir.

 

13017- Şafii der ki: Bu da doğru bir görüştür ve ona aykırı hiçbir sabit rivayet yoktur. Bazıları da: "Kişi öldürdüğü birinin eşyalarını nasıl alabiliyorsa birini esir alan kişi onu köle olarak bırakabilir veya karşılığında fidye alabilir. Zira esir alınması öldürülmesinden daha ağırdır" demiştir. Bu da farklı bir görüştür.

 

13018- Beyhaki der ki: Bu konuda Musa b. İsmail'den Galib b. Hucre'nin Ümmü Abdillah vasıtasıyla babasından, o da kendi babasından gelen rivayet dışında başka bir rİvayet bilmiyorum. Bu rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Birini esir eden kişi onun eşyalarını alır" buyurmuştur.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/324).

 

13019- İsnadında durumu meçhulolan bir ravi vardır. Doğrusunu Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Süvarinin Ganimetteki Payı