MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
FEY VE GANİMET |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Başka Bir Nefl Türü
12953- İbn Ömer
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), benim de içlerinde
bulunduğum bir müfrezeyi Necd taraflarına gönderdi. Ganimet olarak bir çok deve
ele geçirdik. Bu müfrezedeki her bir kişiye on ikişer veya on birer deve düştü.
Nefl olarak da her bir kişiye birer deve verildi."
Buhar'ı ve Müslim,
Sahih'de Malik kanalıyla rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, humus (3132) ve
Müslim, cihad (1749).
12954- İbn Ömer
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müfreze olarak
bizleri Necd taraflarına gönderdi. Bu müfrezede elde ettiğimiz ganimetlerden
her birimize on ikişer deve düştü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
nefl olarak da bizlere birer deve verdi.''(--- Buhari, meğazi (4338) ve Müslim,
cihad (ı 749).
12955- Abdullah b. Ömer,
Musa b. Ukbe ve Verd b. Sinan'ın Nafi kanalıyla İbn Ömer'den olan
rivayetlerinde bu şekilde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara
nefl (olarak birer deve) verdiği zikredilir.
12956- Muhammed n. İshak
b. Yesar ise onlara muhalefet eder ve bunu Nafi kanalıyla İbn Ömer'den rivayet
ederken birer deveyi nefl olarak komutanlarının onlara verdiğini, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına döndükten sonra ganimeti aralarında
paylaştırdığını ve komutanlarının onlara nefl olarak verdiği develer için
onlardan hesap sormadığını zikreder.(--- Ebu Davud, cihad (2743).
12957- Leys b. Sa'd'ın
rivayetinde de buna işaret vardır.(--- Müslim, cihad (1749).
12958- Ancak çoğunluğun
rivayeti daha sahih gibi görünmektedir.
12959- Salim de
babasından naklen onların rivayetinin benzerini nakletmiş, bu rivayette
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ganimet olarak getirdikleri develerden
birer deveyi onlara nefl olarak verdiğini zikretmiştir.(--- Müslim, cihad
(1750).
12960- Ebu'z-Zinad der
ki: Said b. el-Müseyyeb'in: "İnsanlara nefl, humusun içinden
verilirdi" dediğini işittim.(--- Malik, cihad (20).
12961- Şafii der ki:
"İbnu'l-Müseyyeb'in, neflin humusun içinden verildiğine dair sözü dediği
gibidir. Bu da Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ait olan humusun
içindendir."
12962- Şafii der ki:
Şamlılardan biri de nefl konusunda savaşa çıkarken ve savaştan dönerken verilen
neflin birinde üçte bir, birinde de dörtte bir olduğunu rivayet etmişlerdir.
12963- Altıda birin
yarısının nefl olarak verildiğine dair İbn Ömer'in rivayeti de bize nefl de,
komutanın aşmaması gereken bir sınırın olmadığını göstermektedir. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gazvelerinin çoğunda da nefl verilmiş değildir.
Şayet komutanın nefl vermeme hakkı varsa ve nefl vermişse bunu kendi içtihadına
göre yapmış olması ve belli bir limitinin olmaması gerekmektedir.(--- Şafii,
el-Ümm (4/145).
12964- Habıb b. Mesleme
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşa çıkarken elde
edilen ganimetlerden humus ayrıldıktan sonra kalanın dörtte birini nefl olarak
verirdi. Savaş dönüşü elde edilen ganimetlerden de humus ayrıldıktan sonra
kalanın üçte birini nefl olarak verirdi.''(--- Ebu Davud, cihad (2748, 2749,
2750) ve İbn Mace, cihad (2851).
12965- Habıb b. Mesleme
bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), humus
çıkarıldıktan sonra kalanın üçte birini nefl olarak verdiğine şahit oldum.''
12966-12967- Muaviye b.
Ebi Süfyan, Habıb b. Mesleme'yi savaşa çıkacak ordunun öncüsü olarak yollarda
görevlendirirdi. Ordu Mesleme'den önce geldiği zaman onlara humusu ayırdıktan
sonra ganimetin dörtte birini nefl olarak verirdi. Mesleme ordudan önce geldiği
zaman da onlara humusu ayırdıktan sonra ganimetin üçte birini nefl olarak
verirdi.
Ebu Abdirrahman
el-Bağdadl'nin rivayetinde Şafii de mana olarak aynısını Yezid b. Yezid b.
Cabir kanalıyla Muaviye'yi zikretmeden nakletmiştir.
12968- Ubade b. es-Samit
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşa çıkarken elde
edilen ganimetlerden humus ayrıldıktan sonra kalanın dörtte birini nefl olarak
verirdi. Savaş dönüşü elde edilen ganimetlerden de humus ayrıldıktan sonra kalanın
üçte birini nefl olarak verirdi."(--- Tirmizi, siyer (1561) ve İbn Mace,
cihad (2852).
12969- Şafii bunu Süfyan
kanalıyla: "Humus ayrıldıktan sonra" ifadesi olmadan nakletmiştir.
12970- Bu rivayetin
isnadında Abdurrahman b. el-Haris tek kalmıştır.
Abdurrahman'ın isnadında
hata ettiği, bunu Said b. Abdilazız ve başkasının -Süleyman b. Musa - Mekhul -
Ziyad b. Cariye - Habıb b. Mesleme" kanalıyla rivayet ettiği söylenmiştir.
12971- Mekhul'ün
öğrencilerinin geneli de bunu Mekhul'den bu şekilde rivayet etmişlerdir.
12972- Habıb'in
hadisinden de anlıyoruz ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşa
çıkarken veya savaş dönüşü bir müfrezeyi bir yere gönderdiği zaman elde
ettikleri ganimetlerin beşte dördünü onlara nefl olarak verirdi.
12973- "Humus
aynıdıktan sonra" ifadesinden kasıt, ganimetten humusu ayırdıktan sonra
nefli bu humusun içinden vermesi olabilir. Muhammed b. İshak b. Yesar'ın İbn
Ömer'den olan rivayeti de neflin ganimetin toplamı içinden verildiğine işaret
etmektedir. Ancak bunu Nafi'den rivayet edenlerin çoğu zikrettiğimiz gibi buna
muhalefet etmişlerdir.
12974- Salim'in
babasından olan rivayeti de buna muhaliftir.
12975- Abdullah b. Ömer
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ordu içinden bazı müfrezeleri
bir yerlere gönderip de ganimet elde ettikleri zaman ordunun geneline ganimet
olarak paylaştırdığından hariç bu müfrezeye özel nefI verirdi. Ancak hepsinde
de ilk önce humus alınırdı."
Buhari, Sahih'de Yahya
b. Bukeyr kanalıyla Leys'ten ve Müslim ıse Abdulmelik b. Şuayb'dan rivayet
etmiştir.(--- Buhari, humus (3134).
--- Müslimı cihad (1750).
12976- Bu da bize
gösteriyor ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce humusu ayırıyor,
sonra da nefl verecekse veriyordu. Ancak nefli humusun içinden mi yoksa
ganimetin tümü içinden mi verdiği rivayette belirtilmiş değildir.
12977- Amr b. Şuayb,
babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), humus hakkında ayet nazil olmadan önce henüz ganimet taksim edilmeden
birilerine nefl olarak bir şeyler verirdi. Ancak: "Bilin ki ganimet olarak
aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının,
yetimlerin, düşkünlerin ve yolcularındır"[Enfal, 41] ayeti nazil olunca bu
uygulamayı bıraktı. Nefl olarak vereceğini de beşte birin beşte birinden, yani
Allah'ın ve Resül'ünün hakkı olan hisseden vermeye başladı.(--- Beyhaki,
Sünenü'l-kübra (6/314).
12978- Bu yönde Said b.
el-Müseyyeb'den de rivayet gelmiştir.
12979- Rivayet
edildiğine göre Malik b. Evs b. el-Hedesan da: "Yetiştiğim insanlar nefli
humusun içinden verirlerdi" demiştir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/314).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: