MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

FEY VE GANİMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Nefl (Ganimet Dışı Hediyeler)

 

12930- Ebu Katade el-Ensar-ı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Huneyn savaşına çıktık. Müşriklerle karşılaştığımızda Müslüman saflarında bozulmalar oldu. Müşriklerden bir adamın Müslüman birini alt ettiğini gördüğümde ona yönelip arkasından yanaştım ve kılıçla boynuna vurdum. Bana dönüp öyle bir sıktı ki öleceğimi hissettim. Fakat aldığı darbeyle ölünce beni bıraktı. Ömer b. el-Hattab'ın yanına gidip: "İnsanlara ne oluyor?" diye sordum. "Allah'ın takdiri" karşılığını verdi.

Sonra insanlar geri döndüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim birini öldürmüşse ve buna dair bir kanıtı varsa ölenin eşyaları onun olur" buyurdu. Ben de kalkıp: "Bana bu konuda kim şahitlik eder?" diye sordum ve oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi bir daha söyleyince yine kalkıp: "Bana bu konuda kim şahitlik eder?" diye sordum ve oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üçüncü kez aynı şeyi söyleyince yine sormak için kalktım ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Katade! Neyin var?" diye sordu. Ben de ona adamı nasıl öldürdüğümü anlattım.

Müslümanlardan biri kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru söylüyor.

Öldürdüğü adamın eşyaları da bende. Onu razı et de eşyalar bende kalsın" dedi. Ebu Bekr adama: "Vallahi bu olamaz! Yüce Allah ve Resul'ünün yolunda savaşan bir arslanın hakkını sana veremez!" diye çıkışınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğru söylüyor! Eşyaları ona ver!" buyurdu. Bunun üzerine adam öldürdüğüm kişinin eşyalarını bana verdi. Bu eşyalar içinden zırhı satıp Seleme oğullarında bir bahçe satın aldım. Müslümanken ilk edindiğim mal da bu oldu.

 

12931- Malik der ki: "Metinde geçen ''Mahref'' ifadesi hurma bahçesi anlamındadır. "

Buhari ve Müslim, SahiNde Malik kanalıyla rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, humus (3142) ve Müslim, cihad (1751).

 

12932- Şafii der ki: Bu, bizim yanımızda sabit ve bilinen bir hadistir. Hadis bize Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "(Savaşta) birini öldüren kişi onun eşyalarını alır" sözünü, Ebu Katade müşriklerden o adamı öldürdükten sonra söylediğini göstermektedir.(--- Şafii, el-Ümm (4/142).

 

12933- Kadim'de ise şu rivayeti delil göstermiştir: Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Savaşta) kafir birini öldüren kişi onun eşyalarını alır" buyurmuştur.(--- Ebu Davud, cihad (2718).

 

12934- Başka bir kanalla Hammad aynısını bildirir ve: "Huneyn savaşında Ebu Talha kafirlerden yirmi adamı öldürdü ve onların eşyalarını aldı" eklemesini yapar.

 

12935- Semure'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Savaşta) birini öldüren kişi onun eşyalarını alır" buyurmuştur.(--- ibn Mace, cihad (2838) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/309).

 

12936- Şafii ayrıca bu konuda Seleme'nin hadisini delil olarak getirir. Seleme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adamı kim öldürdü?" diye sorunca, Müslümanlar: "Seleme öldürdü" demişler, Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman (öldürdüğü) adamın eşyaları onundur" buyurmuştur. (--- Buhari, cihad (3051).

 

12937- İkrime b. Ammar aynı isnadla Seleme'nin hadisini daha uzun bir metinle şu şekilde bildiriyor: Kafirlerin casusu devesine binip kaçmaya başlayınca ben bineksiz peşinden koşmaya başladım. Bizden Seleme oğullarından bir adam da boz devesi üzerinde adamın peşine düştü. Kafirin devesinin kalçasının hizasına kadar geldim. Sonra biraz daha ilerleyip devenin dizginlerinden tutup durdurdum ve deveye çökmesini söyledim. Deve dizlerini yere koyunca kılıcı çekip adamın boynunu vurup öldürdüm. Deveyi çekip dönüşe geçtim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer Müslümanlarla birlikte beni karşıladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize:

"Adamı kim öldürdü?" diye sorunca, Müslümanlar: "Seleme b. el-Ekva"1 dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bütün eşyaları onundur'' buyurdu.

Müslim, Sahih'de tahric etmiştir.(--- Müslim, siyer (ı 754).

 

12938- Seleme'nin hadisi de Ebu Katade'nin hadisine benzemektedir. Her iki hadiste de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adamı öldürdükten sonra eşyalarını ona vermiştir. Karşılıklı çarpışarak olsun veya kaçarken olsun kafiri öldüren kişinin eşyalarının da katiline verileceği ne dair delildir.

 

12939- Şafii bu konuda Avf b. Malik'in şu rivayetini delil olarak getirmiştir: Yardımcı kuvvetlerden olan bir Müslüman Mute savaşında Rumlardan bir adamı öldürdü. Halid b. el-Velid, öldürülen kafir askerlerin eşyalarının da humusunu almak isteyince ona: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), öldürülen kişinin eşyalarını öldüren kişiye verdiğini biliyorsun" diyerek itiraz ettim.

 

12940- Avf b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldürülen düşman askerlerinin eşyalarından humus olarak bir şey almazdı. Ancak Mute savaşında Şam taraflarında bir yerde yardımcı kuvvetlerden olan biri bize yoldaş olmuştu. Bir ara boz atı üzerinde Rum askerlerinden biri Müslümanlara saIdırmaya başladı. Atın eyeri, eyerin kolonu ve adamın kılıcı altın süslemelerle doluydu. Adam saldırıya geçip Müslümanları yaralamaya başladı. Yardımcı kuvvetlerden olan bu asker onu öldürmek için pusup kurup bekledi. Bizansh o adam oradan geçince de atının ayak sinirlerini kesti. Adam attan düşünce de hamle yaparak onu öldürdü ve silahını aldı.

Halid b. el-Velid bu adamın, öldürdüğü askerlerden aldığı eşyalardan bir kısmını ona verirken bir kısmına da el koydu. Halid'e: "Eşyaların hepsini ona ver! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öldürülenin eşyaları öldürene aittir'' buyurduğunu işitmedin mi?" dediğimde, Halid: "İşittim, ama aldığı eşyaları çok buldum" karşılığını verdi. Bu konuda onunla sözlü çekişmemiz oldu. Sonunda ona: "Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildireceğim" dedim.

Dönüşte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında toplandığımızda olanları ona anlattım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Halid'e: "Neden eşyaları ona vermedin?" diye sorunca, Halid: "Eşyaları fazla bulmuştum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eşyalarının tümünü ona ver" buyurdu. Bunu duyduğumda Halid'e: "Dediğimi yaptım değil mi?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca kızdı ve: "Ey Halid! Eşyaları ona verme!" buyurdu ve bana:

"Atadığım komutanları siz bana bırakır mısınız ki?" diye çıkıştı.

Ravi Velid der ki: Sevr b. Yezid'le karşılaştığımda ona bu hadisi zikrettim.

Sevr: "Halid b. Ma'dan da bunu bana Cübeyr b. Nüfeyr kanalıyla Avf b. Malik'ten, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakletti" dedi.

Müslim, Sahih'de Züheyr b. Harb kanalıyla Velid b. Müslim'den tahric etmiştir.(--- Müslim, cihad (1753).

 

12941- Buradan anlıyoruz ki Huneyn savaşı öncesi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kafir birini öldüren kişinin onun eşyalarına sahip olması ve bu eşyalardan humusun alınmaması ashab arasında bilinen ve meşhur olan bir uygulamaydı. Avf b. Malik söz konusu olayda Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müracaat edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu onaylamış, Halid'in bu eşyaları çok görmesini de humus konusunda mazeret olarak kabul etmemiştir.

Ancak Avf, komutanlarından birine karşı haddini aştığında, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendi atadığı komutana bu şekilde saygısızlık edildiğini görüp kızmış ve ders verme babında adama bu eşyaları vermemesini söylemiştir ki bunu yapmaya da hakkı vardı. Belki de sonradan bu eşyaları adama vermiştir. Huneyn savaşında da maktulün eşyalarını onu öldürene vermiş ve bu eşyalardan humus almamıştır.

Bu konuda bu rivayete dayanan ve maktulün eşyalarının onu öldürene verileceği yönündeki sünnete muhalif olan kişi pek insaflı davranmamıştır. Neden bunu da mallarda olan cezalardan biri olarak görüp sonradan neshedildiğini var saymıyor? Zira başka konularda da elde herhangi bir delil olmadan muhalefet etmiştir.

 

Bedir savaşında Ebu Cehil'in öldürülmesi üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz b. Afra ile Muaz b. Amr b. el-Cemuh'a: "Onu ikiniz öldürdünüz'' buyurup onun eşyalarını sadece Muaz b. Afra'ya vermesi konusuna gelince, Bedir ganimetleri Kur'an ayetleriyle sadece Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu mallardan dilediğini dilediğine verebilirdi. Zira Bedir savaşında bulunmayanlara bile ganimetlerden pay vermişti. Bedir savaşından sonra da bu yöndeki ayet nazil oldu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) maktulün eşyalarının onu öldürene ait olduğuna hükmetti. Ondan sonra da uygulama böyle devam etti. Belki de Ebu Cehil'i biri yere

sermiş, sonra diğeri gelip yaralamıştır. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşyalarını ilk adama vermiştir.

 

12942- Şafii der ki: Maktulün eşyalarının humusu alınmaz. Ancak bu konuda biri bize muhalefet etti ve Ömer b. el-Hattab'ın: "Maktulün eşyalarından humus almıyorduk. Ancak Bera'nın bu şekilde aldığı eşyalar çok fazla. Bundan dolayı humusunu almayı düşünüyorum" dediğini ve humusunu aldığını zikretti.

 

12943- Yine İbn Abbas'ın: "Maktulün eşyaları da ganimettendir ve humusu alınır" dediğini zikretti.

 

12944- Şafii der ki: "Bir konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey sabit ise onu terk etmek caiz değildir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) maktulün eşyalarının onu öldürene ait olduğuna hükmederken bunların azlığı veya çokluğuna yönelik herhangi bir istisnada bulunmamıştır. Maktulün eşyalarının humusunun alınmasına yönelik Hz. Ömer'den gelen rivayet bizim rivayetlerden değildir."(--- Şafii, el-Ümm (4/143).

 

12945- Beyhaki der ki: "Bu rivayet Basralıların Enes b. Malik'ten olan rivayetlerindendir."

 

12946- Şafii der ki: "Sa'd b. Ebi Vakkas'ın Hz. Ömer zamanında gerçekleşen böylesi bir olay konusunda buna muhalif olan bir rivayeti vardır."

 

12948-12947- Şafii isnadıyla der ki: Esved b. Kays, kabilesinden Şibr b.

Alkame'den bildiriyor: "Kadisiyye savaşında bir adamla düello yapıp onu öldürdüm. Eşyaları on iki bin dirhem kadar tuttu. Sa'd tümünü bana nefl olarak verdi.(--- Şafii, el-Ümm (4/143) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/311).

 

12949- Şafii der ki: "On iki bin dirhem de büyük bir meblağdır."(--- Şafii, el-Ümm (4/143).

 

12950- Beyhaki der ki: "Merhab'ı öldüren kişinin kim olduğu konusunda meğazi alimleri ihtilaf etmişlerdir. Kimi onu öldürenin Hz. Ali olduğunu söylerken, kimi de Muhammed b. Mesleme olduğunu söylemiştir.

 

12952-12951- Vakıdl'ye göre Muhammed b. Mesleme onun bacaklarını kılıçla kesip bırakmış, ama öldürmemiştir. Hz. Ali de onun yanından geçerken boynunu vurup öldürmüştür. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Merhab'ın kılıcını Muhammed b. Mesleme'ye verirken, kaIkanı, zırhı ve miğferini Hz. Ali'ye vermiştir. Bundan dolayı Merhab'ın kalkanı, zırhı ve miğferi Hz. AIİ'nin yanında, kılıcı İse Muhammed b. Mesleme'nin ailesinde bulunuyordu.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/309).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Başka Bir Nefl Türü