MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
FERAİZ |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Varislerin
Birbirlerini Mirastan Düşürmesi, Anne Tarafından Varis Olamayan Akrabalar
12529- Müzenı, konunun
başında bunlardan mirasçı olamayanları zikretmiştir. Şafii'nin bu konudaki
rivayetleri ise feraiz kitabının sonunda zikredilmiştir.
12530- Abdurrahman b. Ebi'z-Zinad'ın
bildirdiğine göre miras payları ile ilgili hükümler, bunların usulü ve manası
Zeyd b. Sabit tarafından gelmiş, bunların anlamına yönelik açıklamalar da
Ebu'z-Zinad tarafından yapılmıştır.
12531- Zeyd der ki:
"Ölenin erkek olsun, kız olsun çocuğu veya torunları veya babası veya baba
tarafından dedesi varken anne bir kardeşleri terekesinden bir
şeyalamazlar."
12532- Zeyd yine:
"Ölenin erkek çocuğu veya oğlunun erkek oğlu veya babası varken de
anne-baba bir kardeşleri terekeden payalamazlar" demiştir.
Kendileriyle birlikte
anne-baba bir kardeş bulunmayan baba bir kardeşlerin miras durumları konusunda
da aynı şeyi söylemiştir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/225).
12533- Beyhaki der ki:
"Ninelerin mirastaki paylarına gelince, ölenin annesi varken anne annesi
terekeden payalamaz. Ölenin annesi veya babası varken babaannesi terekeden
payalamaz."
12534- Zeyd der ki:
"Ölenin anne bir erkek kardeşinin oğlu bu akrabalığından dolayı terekeden
payalamaz. Ölenin annesinin babaannesi olan nine, anne-baba bir erkek kardeşin
kızı, babanın anne-baba bir kız kardeşi olan hala, teyze ve anne tarafından
ölene akrabalık bağı daha uzak olan kişiler de böylesi bir akrabalık bağından
dolayı terekeden pay alamazlar.
12535- Beyhaki der ki: Bize
rivayet olunduğuna göre Sa'd b. Ebi Vakkas'a, "Eğer bir erkek veya
kadının, ana-babası ve çocukları bulunmadığı halde (kelale şeklinde) malı
mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kız kardeşi varsa ... "[Nisa,
12] ayeti okununca, son kısmı için: "Anne-bir bir erkek yahut bir kız
kardeşi varsa" demiştir.
12536- Kasım b. Rabia
der ki: Sa'd'a bu ayeti2 okuduğumda, son kısmı için: "Anne-bir bir erkek
yahut bir kız kardeşi varsa"[Nisa, 12] dedi.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra
(6/231).
12538-12537 - Şa'bi
bildiriyor: Ebu Bekr, kelale konusunda: "Kelale hakkında bir görüşüm var,
şayet doğru ise Allah'tan, yanlış ise de benden ve şeytandandır. Bana göre
kelale kişinin geride baba ve çocuk dışında akraba bırakıp ölmesidir"
dedi. Ömer halife olunca da: "Bu konuda Ebu Bekr'e aykırı davranmaktan
haya ederim" dedi.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/224).
12539- Hz. Ömer ve ibn
Abbas da bu konuda kendilerinden gelen en sahih rivayetlerde böyle demişlerdir.
12540- Hz. Ali ve ibn
Mes'ud da bu konuda böyle demişlerdir.
12541- Cabir b. Abdillah
bildiriyor: Hastalandığımda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyaretime
geldi. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşlerim yok, malımı ne yapayım?"
diye sorduğumda, kelale ile ilgili olan: "Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah,
babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Ölen
erkeğin çocuğu olmayıp bir kız kardeşi varsa, bıraktığı mirasın yarısı kız
kardeşinindir. Fakat (ölen kişi) çocuğu olmayan kız kardeşse, erkek kız
kardeşinin mirasının tamamını alır. Varisler iki kız kardeş ise, bırakılanın
üçte ikisi onlarındır. Kardeşler, erkeklerden ve kadınlardan oluşuyorsa, erkeğe
kadının iki katı kadar pay verilir"[Nisa, 176] ayeti nazil oldu.(---
Buhari, feraiz (6723) ve Müslim, feraiz (1616).
12542- Rivayet
edildiğine göre Bera b. Azib: "Bu konuda nazil olan son ayet budur"
demiştir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/224).
12543- Cabir'İn babası
da Uhud savaşında öldürülmüştü. Cabir'in bu hastalığı babasının ölümünden
sonraydı. Bundan dolayı hastalandığında Cabir'in babası da çocukları da yoktu.
Kelale konusunda iki şarttan biri söz konusu ayette zikredilmiştir. Diğer şart
ise bu ayetin nüzul sebebinden alınmıştır.
12544- Ebu Süleyman
el-Hattabı der ki: Aynı ayetten başka bir şeyi de çıkarabiliriz. O da alttan
veya üstten her bir kişinin "veled" (çocuk) olarak
isimlendirilebileceğidir. Bundan dolayı baba (valid) birinin doğumuna sebep
olduğu için veled (çocuk) olarak, çocuk da birinden doğduğu için veled olarak
isimlendirilebilir.
12545- Bu da "zürriyet"
ismi gibidir. Zürriyet de yaratmak anlamındaki ''zerea" fiilinden
türetilmiş bir isimdir. Bu bakımdan çocuk yaratılmasından dolayı zürriyetten,
baba da çocuğun yaratılmasına sebep olduğu için zürriyetten sayılır.
12546- Bu açıdan
"Ölen erkeğin çocuğu yoksa"[Nisa, 176] buyruğundaki çocuğa,
açıklamasını yaptığımız gibi doğum ve yaratılma yönünden bakarsak ölenin hem
çocuğu, hem de babası anlamına gelebilir. Bu anlamı verebileceği içindir ki
belki de Ömer b. el-Hattab bu konuyu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bu konuda yaz
dyeti sana yeterlidir'' buyurarak yaz mevsiminde nazil olan bu ayete
yönlendirmiştir. (--- Müslim, feraiz (1617).
12547- Ebu Süleyman
(Hattabı) der ki: "Kelale" ismi de soyda "tekellül"
mastarından türetilmiş bir isimdir. Çünkü ölünün kardeşleri onun çevresinden
gelerek aynı soyda birleşirler ki buna tekellül denilir. Ölenin çocuğu ile
babası ise üst veya alt tarafından gelerek aynı soyda onunla birleşirler.
"
12548- Beyhaki der ki:
Ninenin, oğlu dururken mirasçı olamayacağı konusunda Zeyd'in dediğinin benzeri
Osman ve Ali'den de rivayet edilmiştir.
12549- Mesruk'un
bildirdiğine göre Abdullah (b. Mes'ud) şöyle demiştir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir nineye oğlunun malından oğlu henüz hayatta
iken ikram olarak altıda bir pay verdi. İslam'da mirasçı olan ilk nine de o
oldu."(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/226).
12550- Muhammed b. Salim
bunu rivayette tek kalmıştır ve huccet biri değildir.
12551- Hasan b.
Ebi'l-Hasan ve Muhammed b. Sırın'den munkatı olarak rivayet edilmiştir. Ömer,
Abdullah, İmran b. Husayn ve Ebu Musa bu görüştedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: