MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ÖLÜ ARAZİ İHYASI |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Koruluk İle İlgili
Hususlar
12189- Sa'b b.
Cessame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ancak Yüce Allah ve Resulü bir alanı koruluk yapabilir'' buyurmuştur.
Buhari ve Müslimı Sahih'de
İbn Uyeyne ve başkasından tahric etmişlerdir.(--- Buhari, cihad (3012) ve
Müslimı cihad (1745).
12190- Şafii der ki:
"Alimlerden birden fazla kişinin bize bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)ı Naki'yi koruluk yapmıştır."(--- Şafii,
el-Ümm (3/47).
12191- Beyhaki der ki:
Aynısını Yunus b. Yezid, Zühri'den şöyle bildirir: "Bize ulaştığına göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Naki'yi koruluk yapmıştır. Ömer de
Serif ve Rebeze'yi koruluk yapmıştır."
12192- İbn Ömer bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Naki'yi, Müslümanların
atlarının yayılması için koruluk yaptı."(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra
(6/146).
12193- Şafii der ki:
"Naki' geniş bir bölge değildir. Yani koru yapılmasıyla çevredeki sürü
sahipleri için bölgeyi daraltmamıştır."
12194- Şafii der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ancak Yüce Allah ve Resulü
bir alanı koruluk yapabilir" sözünün anlamının, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) koruluk yaptığı yerler dışında hiç kimsenin bir yeri
Müslümanlar için koruluk yapamayacağı olması muhtemeldir.
12195- Ya da bir yer
koruluk yapılacaksa, ancak Yüce Allah'ın ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) koruluk yaptıkları durumlar dahilinde yapılabilir. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Müslümanların yararına bazı yerleri koruluk yapmıştır. Daha
sonradan gelenler de bunu gözeterek bazı yerleri koruluk yapmışlar, koruluk
çevresinde bulunan ve ot ihtiyacı olan kişilerin de bu koruluktan
faydalanmalarına izin verilmiştir.
12196- Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra Ömer de bir araziyi koruluk yapmıştı.
Öncesinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu araziyi koruluk
yaptığı da bilinmemektedir. Ömer bu araziyi koruluk yaptıktan sonra da dediğim
gibi sürüsü olan kişilerin bu koruluktan faydalanmasına izin vermiştir.(---
Şafii, el-Ümm (3/47-48).
12197- Zeyd b. Eslem,
babasından bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Huney adındaki azatlısını bir
korulukta görevlendirdi ve ona şöyle dedi: "Ey Huney! İnsanlara şefkatli
davran ve mazlumun bedduasından sakın! Zira mazlum un duasına icabet edilir. Az
deve ile az koyun sürüsü olan kişileri koruluk alana sokabilirsin. Ancak İbn
Affan ile İbn Ayf'ın sürülerini sokma! Zira onların sürüleri telef olursa ekin
ve hurmalık işine geri dönebilirler. Küçük sürü sahipleri ise hayvanları telef
olması durumunda çoluk çocuklarıyla bana gelip: ''Ey müminlerin emiri! Ey
müminlerin emiri!'' demeye başlarlar. Böylesi bir durumda ben onları muhtaç
bırakabilir miyim babasız kalasıca! Benim için su ile ot vermek altın ile gümüş
vermekten daha kolaydır. Vallahi böyle yaparak onlara haksızlık ettiğimi
düşüneceklerdir. Zira bölge onların bölgesidir. Cahiliye'deyken bu bölge için
savaşlar vermiş, sonradan da bu bölgedeyken Müslüman olmuşlardır. Allah yolunda
kullanılacak binek ihtiyacı olmasaydı Müslümanların arazilerinden bir karış
toprağı dahi koruluk yapmazdım."
12198- "Allah
yolunda kullanılacak binek ihtiyacı olmasaydı... " kısmı Ebu Said'in
rivayetinde yoktur, ŞafiI'nin sonraki açıklaması içinde yer almıştır.
Buhari, Sahih'de Malik
kanalıyla Zeyd b. Eslem'den tahric etmiştir.
12199- Ebu Said'in
rivayetine göre ŞafiI, Hz. Ömer'in sözünü açıklarken şöyle demiştir: "Bu
hareketimle kendilerine haksızlık ettiğimi düşünecekler. Koruluğun kullanımını
birilerine açıp birilerine kapattığımı, bu topraklar için savaşanların onları
diğerlerinden daha fazla hak ettiğini söyleyecekler. Şayet koruluğun kullanımı
özel kişiler için yasaklanmış olsaydı dedikleri doğru olabilirdi. Ancak genele
yasak olduğu için bu konuda haksızlık yapıldığını düşünmüyorum."
12200- Şafii başka bir
yerde: "Kendileri aksini düşünseler de Ömer onlara haksızlık etmiş
değildi. Çünkü Ömer de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi
zenginlerin kullanması için değil ihtiyaçtan dolayı bazı arazileri koruluk
yapmıştır" demiş ve buna açıklamalar getirmiştir.
12201- Yine: "Ömer
koruluk konusunda Allah yolunda savaşan Müslümanların binek ihtiyacını
karşılamayı hedeflediğini söylemiştir. Zira o zamanlarda en fazla ihtiyaç bu
yöndeydi. Bazıları koruluğun Allah yolunda kullanılacak atların, kaybolmuş
develerin, zekat develerinin dağıtımından arta kalan develerin ve fakir olup da
hayvanları için ot ihtiyacı olan kişilerin hayvanlarının yayılması için
edinildiğini söylemiştir. Bütün bunlar da genel olarak Müslümanların faydasına
olan şeylerdir" demiş ve her bir maddesini tek tek açıklamıştır.(---Şafii,
el-Ümm (4/48).
12202- Osman b. Affan'ın
azatlısı der ki: Sıcak bir yaz gününde Osman ile birlikte Aliye'deki mallarında
bulunuyorduk. Bir ara önüne iki genç deveyi katmış giden bir adam gördü. Aşırı
sıcaklardan dolayı da yerin yüzeyinde sanki kelebekler uçuşuyordu. Adamı
görünce: "Bu adam ortalık serinleyinceye kadar Medine'de bekleseydi de
sonra yola çıksaydı daha iyi olmaz mıydı?" dedi. Adam yaklaşınca Osman
bana: "Bak bakalım kimmiş?" dedi. Baktığımda Ömer b. el-Hattab
olduğunu gördüm. Osman'a: "Bu, müminlerin emiri!" dedim. Osman kalkıp
başını çadırdan çıkardı, ancak sıcaklar yüzünü yalayınca başını geri çadıra
soktu.
Ömer çadırın hizasına
yetişince Osman ona: "Bu saatte seni dışarı çıkaran da ne?" diye
sordu. Ömer: "Zekat develerinden iki deve geride kaldı. Onları koruluğa
yetiştirmek istiyorum. Zira heba olmalarından ve Allah'ın, hesaplarını benden
sormasından endişe ederim" karşılığını verdi. Osman:
"Ey müminlerin
emiri! Sen gölgeye ve suyun yanına gel, biz develeri senin yerine
yetiştiririz" deyince, Ömer: "Sen gölgene geri dön!" karşılığını
verdi. Ona: "Biz senin yerine onları yetiştiririz" dediğimde, Ömer
bana da:
"Gölgene geri
dön!" karşılığını verdi ve yola koyuldu. Osman: "Güçlü ve güvenilir
birini görmek isteyen şu adama baksın!" dedi. Ömer dönüşte yanımıza gelip
yorgunluktan kendini yere attı. (--- Şafii, Müsned (2/196) ile el-Ümm (4/48).
12203- Şafii der ki:
Önceleri Araplardan saygın ve güçlü biri ot ihtiyacından dolayı otu bol bir
bölgeye gittiği zaman dağ başındaysa dağ başına, düz bir yerse düz olan yere
köpek de götürürdü. Sonra da uzakta birini dikip köpeği havlatırdı. Köpeğin
havlaması nereye kadar ulaşıyorsa da bulunduğu yerden oraya kadar olan bölgeyi
dört bir taraftan koruluk yapardı. Başka yerlerde hayvanlarını diğerleriyle
birlikte yayarken kendi bölgesine başkalarının girmesine izin vermez, bu
bölgeyi sadece sürüsünden zayıf olan hayvanlar ile onlarla birlikte olmasını
istediği diğer hayvanlar için kullanırdı.
12204- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Ancak Yüce Allah ve Resulü bir alanı
koruluk yapabilir" sözünden anladığımız biraz önce zikrettiğimiz gibi
kişiye özel koruluğun olmayacağıdır. Bir alanı Allah'ın koruluk yapması da
koruluk olsun olmasın her yerin sahibinin Allah olduğunu bize göstermektedir.
Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir alanı koruluk yapacağı zaman
kendini düşünerek değil Müslümanların genel maslahatını düşünerek yapardı. Zira
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece kendi ve ailesinin asgari
ihtiyaçları karşılanacak şekilde mal edinirdi. Yüce Allah'ın ona ihsan ettiği
humusun humusunu bile Müslümanların genel maslahatı için kullanırdI. Humus vasıtasıyla
eline geçen mallardan bir yıllık azığını kaldırdıktan sonra geri kalanını Allah
yolunda kullanılmak üzere binek ve silaha harcardı. Malıyla birlikte de Allah'a
itaat yolunda çaba sarfederdi. Bizden yana önceki hiçbir peygambere vermediği
mükafatı ve hayırları ona ihsan etsin.
12205- Müzenı der ki:
"Alimler içinde Şafii'nin yaptığı gibi kitaplarında Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kadar güzel zikreden başka birini daha görmüş
değilim."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hangi Durumlarda
Arazi İhya Edilmiş Sayılır?